Sait Çetinoğlu
Ermeniler Türkiye Cumhuriyeti’nin radarından hiç çıkmamıştır. Yeni (2021) açıklanan Dışişleri bakanlığı belgelerinde, bu konuda ne kadar titiz ve ayrıntılı çalıştıklarını görmek öğreticidir.
Hiçbir ayrıntıyı kaçırmayıp, kişileri ve olayları en ince ayrıntısına kadar irdeledikleri, Dışişlerinin bir istihbarat teşkilatı gibi düzenli çalışıp raporlamalarına şaşırmamak elde olmadığı gibi; Raporların kronolojik incelenmesiden bu amansız izlemenin günümüze kadar uzandığını anlamak zor değil.
Yazımızın konusu olan belge, Baku konsolosu Abdülkadir’in 7 Mart 1929 günlü “Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bazı Ermeniler” olarak kodlanan raporunda[i], esas olarak Azerbaycan Sovyet istihbarat teşkilatının yönetimindeki değişiklikler raporlanırken, fırsat kaçırılmamış ve Ermeniler boş geçilmemiştir.
Konsolos, Çeka’daki değişiklik sırasında, yönetimdeki iki Ermeninin de değiştirilmesini sevinçle karşıladığını görüyoruz.
Değiştirilenlerden Nazaryan’ın İstanbul Ermenisi olduğunun altının çizilmesi, raporun önemini attıracağını düşünmüş olmasının yanı sıra eğer kalmışsa, İstanbuldakiyakınlarının baskılanması için eklendiğini söylemek yanlış olmaz.
Rapor, tarihsel topraklarından kovulan Ermenilerin gittikleri yerde de Türklere karşı hareketlerin var olduğu/olacağı paranoyası ile kaleme alınarak, Ermenilerin kriminalize edilerek suçlanması ile ilgili diğer raporların özel bir örneğidir. Bu kronik suçlama krizi dış politikanın ayrılmaz bir parçası olduğunu söylemek abartı sayılmaz.
Raporun üstünde “Rusya dahili ahval” ibaresi, Dışişlerinin merkez teşkilatının çok ayrıntılı örgütlendiğini göstermesi bakımından da ilginçtir.
Diline dokunmadan aşağıda verdiğimiz sadece tek paragrafı Çeka ile ilgili olan jurnalin geri kalan kısmın tamamı giyotin olarak nitelenen Mirzoyan ve Taşnak özelinde Ermenilerin suçlanmasına ayrılmıştır.
Konsolos hızını alamayarak Çeka’nın Türk vatandaşlarına mezalim uygulayarak işkence yaptığını söylemekten çekinmediğini iddia ettiği paragraf da jurnalin ilginç bölümüdür.
Türk yönetim sisteminin temel özelliği olan aşağıdan üst yönetimin hoşuna gidecek tarzda rapor yazma prensibinin eşsiz örneğine başkaca bir yorum yapmadan okurlara sunuyorum:
“Baku Çeka’ı reisi Yahudi Maroz ve muavini Karobçenko ile Çeka’nın siyasi şubesinde Türkiye kısmı müdürü Türkiya Ermenilerinden Nazaryan ve istintak me’muru yine ermeni gavrilyan ve bu şube erkanından olan diğer ermeniler tevkif ve moskovaya sevkedilmişlerdir.
Yine haber alındığına göre Azerbaycan komünist fırkası umumi katibi ermeni mmirzayanın da tebdili muharrerdir.
Evvelce arzolunduğu üzere çeka yukarida isimleri geçen Ermenilerin elinde Türklere karşı müthiş bir intikam giyotini şeklinde senelerden beri azerbaycanda işlemiş, bu memleketin yüzlerce evladı ve bilhassa münevverleri imha edilmiştir.
Hatta vatandaşlarımızdan müteaddit kimseler bile Çekanin mazalim ve işkencesine uğramışlardır.
Burada halk komiserlerinin fevkinde bir nüfuza malik olan mirzayan da bu kanlı vasıtadan tam bir Taşnak ruhiyle Ermenilik hisalına [hasleti,huyu, tabiatı, doğası gereği] mükemmelen istifade etmiştir.
Rusların müsamahakar nazarları önünde ceryan eden bu fecayiin amilleri hakkında ittihaz olunan bu şiddetli hareketin sebebi olarak eşhası merkumenin milli hattı hareket tekibettiklerinin gösterildiği müstehberdir [haber alınmıştır] efendim.
7/3/29 Konsolos Abdülahad”
[i] T.C. Devlet Arşivleri, Dışişleri Bakanlığı Arşivi D_K_C_G0 135743_1_8
Akunq.net