Bagaran

Bagaran’dan genel görünüm

Bagaran şehri, Ermeni kralı IV. Yervand (Sonuncu Yervand) (M.Ö. 220-201) tarafından kurulmuştur. IV. Yervand tahta çıktıktan sonra Aras’ın Ahuryan Nehri’ne karıştığı yerde yeni başkenti, Yervandaşat’ı, Ahuryan’ın sağ kıyısında ise dini merkez olarak Bagaran (Puthane) adında küçük bir şehir kurar. Tapınaklarındaki değrli eşyaları ve tanrı heykellerini Armavir’den Bagaran’a getirtir. Yervand, kardeşi Yervaz’ı, o dönemin en önemli görevlerinden biri olan baş rahipliğe tayin eder. Yervand, bir orman kurar, bu ormanı duvarlarla çevirir ve dağ keçisi, ceylan, geyik, vaşak gibi birçok av hayvanı getirtir. Bu orman “Doğuş Ormanı” (“Tsnndots Antar”) olarak anılır.

Artaşesyan Krallığı’nın kurucusu olan I. Artaşes (İ.Ö. 189-160), Yervandaşat ve Bagaran’ı ele geçirir eder. Yervand ile kardeşi, başrahip Yervaz öldürülür. Artaşes, Yervaz’ın 500 hizmetçisini kendi kumandanlarından Sımbat’a verir. Sembat, onları Masis Dağı’nın (Ararat, Ağrı) eteğinde, yeni bir yerleşime götürür. Onlar, bu yere Bagaran adı verirler. Pers Devleti’nde Sasani sülalesi Bartev (Pertev) sülalesini kırmaya başlarken, Kamsar adında bir asilzade ailesiyle birlikte Ermenistan’a sığınır. Ermeni kralı III. Drdat (Büyük Trdat, 287–330), krallığının topraklarından Şirak ve Yeraskhadzor bölgelerini Kamsar’a verip, onu Ermeni prenslerinden biri olarak kabul eder. Yeraskhadzor bölgesi, Kamsar’ın oğlu Arşavir’in ismine ithafen Arşarunik olarak adlandırılır. Arşarunik bölgesinde bulunan Bagaran şehri de Kamsar Ailesi’nin merkezine dönüşür. Böylece Kamsarakan Prensliği ortaya çıkar. Kamsarakanlar, Ermenistanın en önemli prenslik aileleri olan Mamikonyan ve Arşakuni aileleriyle akrabalık kurarlar. Kamsarakanlar, zamanla topraklarını genişletirler.

Ermenistan’ın en önemli prensliklerinden biri de Bagratuni Ailesi olmuştur. Krala taç giydirme hakkı bu aileye aitti. Movses Khorenatsi’ye (Horenli Movses) göre Bagratuniler David soyundan olup Yahudi asıllı olmuşlardır. Bagratuni Ailesi, Ermenistan iktidarında öncelik kazanmak amacıyla Mamikonyan Ailesiyle devamlı rekabet içinde olmuştur. Mamikonyanlar, genellikle Bizans, Bagratuniler ise Pers, daha sonra da Araplar taraftarı olmuşlardır. V. yüzyılın sonlarında Sahak Bagratuni marzpan (vali) görevine tayin edilir. Bagratuniler, gittikçe güçlenerek Kamsarakanlar üzerinde tahakküm kurmaya başlar ve topraklarının bir kısmını işgal ederler. Kamsarakan Ailesi, 8. asırın sonlarında kalan opraklarını da Bagratuniler’e satıp Bizans İmparatorluğu’nun Küçük Asya’daki bölgelerine taşınmaya karar verirler. Bagratuni Ailesi’nden Aşot Mısaker 780’li yıllarda Kamsarakan Ailesi’nin topraklarını satıp alarak ailesini, prensliğinin merkezini Bagaran’a taşır. Bagaran, geniiş surlarla çevrili bir içkaleye sahipti. Küçük kent ise bunun etrafındaydı. Bagratuniler, saraylarını ve aile mezarlarını bu içkalede kurarlar. Aşot Bagratuni, Hayots İşkhan (krala taç giydirme hakkına sahip prens) görevine atanır ve bu vazifeyi ölümüne kadar (826) yerine getirir. Ünlü Aziz Teodoros Kilisesi (624-631 yılları) ile Aziz Georg Kilisesi Bagaran şehrinde inşa edilmişlertir. Surb Teodoros Kilisesi Ermeni mimarlığının şaheserlerinden biri olarak kabul edilir ve IX.-X. asır bazı ünlü Bizans, Fransız ve İtalyan kiliselerinin prototipi sayılır. 1909 tarihinde kümbeti çöker fakat duvarları kalır. Günümüzde Surb Teodoros Kilisesi’nin yerinde sınır karakolu bulunmaktadır. 914-918 yıllarında Aziz Şuşanik kilisesi inşa edilir.

Bu mimarlık incisi Ermenistan’ın sınır bölgesinde bulunduğundan dolayı, günümüze kadar inceleme yapılması mümkün olmamıştır. Araplar Hilafeliği  döneminde (652-858), Ermenistan üzerine konan vergiler oldukça ağırlaşarak, Arap ordularının saldırıları yoğunlaşır. Araplar, Ermenistan’dan büyük miktarda ganimet ve esir götürürler. Esir olarak götürürlenlerin topraklarına Araplar yerleşir. Ermeni prensleri, 747-750, 774 tarihlerinde Mamikonyanlar, 850 yılında ise Aşot Mısaker’in oğlu Bagarat Bagratuni önderliğinde isyanlar meydana getirirler. İç ve dış sorunları nedeniyle epeyce zayıflamış Abbasi Hilafeliği, Aşot Bagratuni’yi önce Hayots İşkhan (Araplara bağlı Ermenistan yöneticisi) (855-862), daha sonra ise İşkhanats İşkhan (Prensler Prensi) (862-885) (Hilafet’e bağlı Ermeni, Gürcü ve Alanların topraklarını kapsayan Arminia idari bölgesinin yöneticisi) olarak tayin eder. Ermenistan, böylece iç özerklik kazanır. Aşot, görevinden yararlanarak 40 bin kişilik kalıcı veeğitimli bir ordu kurar. Aşot Bagratuni, Ermeni prenslerini toplayıp birleştirir. Onlar da, Ermeni Katolikosu II. Gevorg Garnetsi (877-897) önderliğinde 885 tarihinde Aşot Bagratuni’yi kral olarak ilan eder. Abbasi Halifesi olan Mutamid (870-892) Aşot’u hemen Ermenistan kralı olarak tanır ve ona krallık tacı ve giysileri gönderir. Bizans da, çok geçmeden Aşot’u kral olarak tanır. Bizans İmparatoru I. Vasil (867–886) Aşot’a taç ve kaftan yollar. Bagratuni Ermeni Krallığı, bu suretle uluslar arası tanınmaya ulaşır. Böylelikle Bagratuni Ermeni Krallığı (885-1045) devri başlar. Bagaran, Bagratuni Krallığı’nın ilk dönemindeki başkenti olur. I. Aşot Bagratuni (885-890) askeri, politik ve diplomatik alanlarda özel yeteneklere sahip bir kral olmuştur. I. Aşot krallığını güçlendirir ve Gürcistan, Alan prensleri ile Ermenistan’daki Arap emirlikleri, Bagratuni Krallığı’nın egemenliğini tanır. Aşot Bagratuni, oğullarından Sembat’ı İşkhanats İşkhan (Prensler Prensi), Şabuh’u ise ordu komutanlığı görevine atar. Aşot’un kardeşi Abas, ordu komutanı görevini sürdürür. Davit ile Sahak ise saray görevlerine tayin edilir. Aşot, Bagaran civarında bulunan Karspar denilen bir yerde ölüp Bagaran’a gömülür. Aşot’un vefatından sonra Sembat kral, Davit de İşkhanats İşkhan (Prensler Prensi) olur. Bagaran, ordu komutanı Şabuh’a miras kalır. I. Sembat (890-/91-914), kendi topraklarının merkezi olan Yerazgavors (Şirakavan) şehrini krallığın başkenti olarak ilan eder.

Bagaran civarındaki dere ve kayalarda birçok mağara vardır. Bunlar savaşlarda stratejik önem taşır. Bölge sakinleri, kayalar ve vadiler arasına sıkışmış taşlıkları temizleyerek bağ ve bahçe kurup kalabalık Ani şehrine meyve sağlamıştır. Selçuklular, 1048 tarihinde Bagaran’ı işgal ederek bölgeyi talan eder ve yöre halkını kılıçtan geçirirler. 1394 yılında Timurlenk (Aksak Timur) saldırıp Bagaran kentini yağmalayıp yıkar. O tarihten sonra şehir yeniden inşa edilmez. Günümüzde kentin surları, kiliseleri, köprüleri, ev ve mezarlıklarının kalıntıları korunmaktadır.

Bagratuni Ailesi’nin bir kolu da IX. yüzyılın ortalarında, Gürcistan’daki Bagratuni Krallığını kurar. Bu krallık, Gürcistan’ın 1801 tarihinde Rusya ile birleşmesine kadar varlığını sürdürür. 

Armen Kürkçüyan http://ermeni.hayem.org/ermenice/mayraqaghaqner_uni.htm

Post navigation