1488 yıl önce inşa edilen Ayasofya, onlarca savaş ve deprem görmesine rağmen günümüze sapasağlam ulaşmayı başardı. Hem Hristiyan hem Müslüman dünyasına ait bu miras, Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla 1934 yılında müzeye dönüştürüldü. Yerli ve yabancı turistlerin sembol ziyaret noktası olan Ayasofya, 2020’de AKP tarafından yeniden cami olarak ibadete açıldı. Gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle eser, yaklaşık 1500 senede görmediği hasarı son 5 senede gördü…
Batuhan Serim
Ayasofya; imparatorlukların yıkılışına, büyük savaşlara ve şiddetli depremlere rağmen ayakta kalmayı başardı.
Ancak 24 Temmuz 2020’de AKP hükümeti tarafından yeniden cami olarak ibadete açılmasının ardından geçen 5 yılda yapı, tahribat sürecine girdi.
Cumhuriyet’e konuşan arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, ziyaretçi yoğunluğu ve yetersiz koruma önlemlerinin hem tarihi dokuyu hem de mimari bütünlüğü tehdit ettiğini belirtti.
TARİHİ SU HAZNESİNİN KAPAĞI KIRILDI VE İÇİNE AYAKKABI KONULDU
Ayasofya’da ilk kez 2022 yılında bir tahribat gözlemlediğini ifade eden Yavaşçay, “Osmanlı döneminden kalma tarihi su haznesinin bakır kapağının kırıldığını ve içine ayakkabı konulduğunu fark ettim. Eser daha sonra restore edildi ama o günden sonra etrafı ahşap bir paravan ile kapatıldı” dedi.
‘İMPARATORLUK KAPISI’ OYULDU
‘İmparatorluk kapısı’ olarak da bilinen Ayasofya’nın orta kapısında da ciddi tahribat fark ettiğini aktaran Yavaşçay, “Kapının yüzeyinde bilinçli kazıma ve oyma izleri vardı. Bu tahribatı belgeleyip kamuoyuna duyurdum. Çünkü burası tarihimizin en değerli kapılarından biri. Gelen ciddi tepkilerden sonra eserin etrafı cam ile koruma altına alındı” ifadelerini kullandı.
AYASOFYA’NIN DUVARLARI FUTBOL KALESİ YAPILDI
Ayasofya’nın içinin olduğu kadar dışının da yeteri kadar korunmadığına dikkat çeken Yavaşçay, “Bir inceleme ziyaretim sırasında Ayasofya’nın bahçesinde top oynayan çocuklar gördüm. Ayasofya’nın duvarlarını kale olarak kullanıyorlardı. Burası bir tarihi miras alanı, böyle davranışlar kabul edilemez” şeklinde konuştu.
VAFTİZHANE BAHÇESİ VE ‘AĞLAYAN SÜTUN’ ZİYARETE KAPATILDI
Sunum mozaiğinin alanına girmeden önce giriş kapısının sağında bulunan vaftizhane bahçesine dikkat çeken Yavaşçay, “Burada dünyanın en eski ve en büyük vaftiz teknesi vardı. Cami olduğundan beri bu alan kapatıldı, artık geçiş yasak. Bu kadar değerli bir eseri artık görememek üzücü. En kısa sürede açılmalı” dedi.
Ayasofya’nın en önemli sütunlarından biri olan ‘ağlayan sütun’un turistlerin parmağıyla çevirerek deneyimlediği, dünyaca ünlü bir eser olduğunu vurgulayan Yavaşçay, “Ancak cami olduktan sonra etrafı ahşap paravanlarla kapatıldı, artık ziyaretçiler tarafından görülemiyor veya dokunulamıyor. Bu uygulama hem Ayasofya’nın değerini hem de turizm deneyimini olumsuz etkiliyor” diye ekledi.
‘AYASOFYA’NIN ÖNEMLİ BİR KISMI ZİYARET EDİLEMİYOR’
Ayasofya’nın birçok önemli alanın kapalı olduğunu, bu durumun eserin bütüncül bir şekilde deneyimlenmesini engellediğini ve olumsuz bir görüntü oluşturduğunu söyleyen Yavaşçay, “Örneğin, Kabe tasvirli panoramanın bulunduğu bölüm kapalı durumda. Ayrıca, kadın ve erkek bölümlerinin ayrılması sebebiyle, birçok alana erişim sınırlanmış durumda. Bu nedenle kadınların bulunduğu bölümlerdeki önemli eserler erkek ziyaretçiler tarafından görülemiyor; erkeklerin bulunduğu bölümlerdeki eserler ise kadın ziyaretçilere kapalı kalıyor” ifadelerini kullandı.
‘BAHÇESİNDE MOLOZ DÖKÜNTÜLERİ VARDI’
Bir ziyareti sırasında Ayasofya’nın bahçesinde moloz yığınları gördüğünü anımsatan Yavaşçay, “Bu durum, ziyaretçilerin mekâna adım attıkları anda karşılarına çıkan ilk manzara olduğu için son derece olumsuz bir izlenim yaratıyordu. Güvenlik noktasının hemen yakınında yer alan bu moloz yığınları, tarihi bir mekânın girişine yakışmayan bir görüntü oluşturuyordu. Söz konusu molozlar bir süre sonra kaldırıldı” dedi.
AYASOFYA’DAN FRANSA’YA GÖTÜRÜLEN ÇİNİ PARÇALARI
1890’lı yıllarda Fransız dişçi ve koleksiyoner Albert Sorlin Dorigny’in Ayasofya’daki 16. yüzyıla ait nadir İznik çini panoyu söküp Fransa’ya götürdüğünü söyleyen Yavaşçay, “Ardından, yerine sahte bir pano yerleştirildi. Orijinal çiniler, şu anda Paris’teki Louvre Müzesi İslam Sanatları bölümünde ‘Ayasofya Müzesi haziresindeki Sultan II. Selim Türbesi’nin çinileri’ başlığıyla sergileniyor. Eser umarım bir gün Ayasofya’ya geri gelir ve orijinali sergilenir” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Leave a Reply