
Sinop Balatlar Yapı Topluluğu kazısında ortaya çıkarılan Piskopos mezarları, defin şekliyle dikkat çekiyor. Oturur vaziyetteki defin şekliyle mezarlar, Karadeniz Bölgesi’nin de tek örneği…
DUVAR – Balatlar Yapı Topluluğu kazısında ortaya çıkarılan ‘Piskopos mezarları’ defin şekliyle dikkati çekiyor. Balatlar Kilisesi’nde yarı yatar ve oturur vaziyette defnedilen Hristiyan din adamlarının mezarları, kazının ilk yıllarında ortaya çıkarıldı. ‘Piskopos mezarları’ olarak adlandırılan alan, oturur vaziyetteki defin şekliyle Karadeniz Bölgesi’nde türünün tek örneği olarak gösteriliyor.

Türk Tarih Kurumu’nda görevli uzman sanat tarihçi Ozan Hetto, ‘Piskopos mezarları’ olarak isimlendirdikleri alanın kutsal kabul edildiği için din adamlarına ayrıldığını, mezarların 18. ve 19. yüzyıl din adamlarına ait olduğunu anlattı.

AA’da yer alan habere göre Hetto, “Buradaki din adamları yarı oturur ya da yatar pozisyonlarda, başlarının arkasına ot yastıklarla, tören kıyafetleriyle, özellikli takılar ve haçlarla, İncillerle defnedilmiş” dedi.
Bu şekilde defnin, Hristiyanlıkta bilinen ancak bu bölgede yaygın olmayan bir gelenek olduğuna dikkati çeken Hetto, Güneydoğu Anadolu’da Süryani manastırlarında koltukta otururken ya da yarı uzanır pozisyonda defnedilmiş din adamları görülebildiğini aktardı.

Karadeniz özelinde bu tür bir mezarın tek olduğunu vurgulayan Hetto, “Hristiyan inancında kıyamet günü Hz. İsa’nın doğudan geleceği, dünyaya geri döndüğü zaman inanan insanlara önderlik eden bu din adamlarının daha hızlı ayağa kalkması, İsa’yı selamlaması ve bu mezarlıkta defnedilen diğer inanan kimselere öncülük etmesi için bu şekilde defin tercih edilmiş ama Karadeniz Bölgesi’nde çok benzersiz bir özellik” ifadesini kullandı.

Hetto, Piskopos mezarlarından çıkarılan ayakkabılar, kıyafetler, tören kıyafetleri, takıların Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi laboratuvarları ve Sinop’ta kurdukları çalışma alanında restorasyon ve konservasyonlarının uzman ekiplerce yapıldığını kaydetti.

Hetto, kazıda çıkan iskeletlerin, Çorum’da Hitit Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde muhafaza edildiğini ve doktora tez çalışması kapsamında incelendiğini sözlerine ekledi.





Leave a Reply