‘Bedavaya mı inkarcılık yaptım’

Şirinoğlu Soylu’ya mektubunda kısaca diyor ki, “Bedavaya mı inkarcılık yaptım, beni de diğerleri gibi “kesin”, haraca bağlayın diye mi çanak tuttum, ayıptır!”

ALİN OZİNİAN

Sedat Peker’in ifşaları yine gündeme bomba gibi düştü. “Türkiye’de bürokrasi ve siyasetle iç içe bir narko yapı yaratılmaya çalışılıyor” diyen Peker, paylaşım yapmasının engellendiğini belirtti ve gazeteci Erk Acarer’e açıklamada bulundu.

“İddialardan” biri oldukça ilgi çekiciydi. Peker, Ermeni Vakıflar Birliği ve Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan 500 bin Türk Lirası rüşvet istendiğini iddia etti ve bakanlık müfettişlerinin soruşturmasından belgeleri ifşa etti.

Peker, Foto Film Şube Müdürü Ekrem Eren Ermiş’in, Şirinoğlu’nun koruma polisi Selami Tellioğlu’nu yanına çağırdığını, “Fazladan bir ihtisaslı araç yapmışsınız (kanun dışı bir şekilde), bu arabayla da yasadışı bir şekilde kara para taşımacılığı yapıyormuşsunuz – Kaçakçılık Şube Müdürü Engin Süngü söyledi. Koruma Şubeden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Saraç da biliyor! Bu konu İl Emniyet Müdürü’ne aksettirilecek. Bedros Bey 500 bin TL verirse konu kapanacak” dediğini aktardı.

Koruma polisi olayı Bedros Bey’e anlatır ve bu üst müdürlerin şikâyet edilmesini önerir, Şirinoğlu, Süleyman Soylu’ya sitem, şikâyet dolu ve biraz da yardım istediği bir mektup da yazar, sonuna da çözüm bulunmaz ise konuyu Erdoğan’a aktaracağını notunu düşer.

İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili müfettişlerin görevlendirdiğini söyler. Koruma polisi, emniyet müdürüyle arasında geçen konuşmaları ses kaydına aldığı, sayfalarca süren Whatsapp yazışmalarının çıktısını alarak dosyaya ekler. Ancak “enteresan” gelişmeler olur. 3 emniyet müdürü korunurken, delilleri kaydeden koruma polisini sıkıştırmaya başlarlar, dosyayı kapatmak için.

Ocak ayında meydana gelen bu olayda halen bir netice yok. Belli ki konu kapatılacak. Aslında bu olayı yeni duymuyoruz. 07 Nisan 2021’de Cumhuriyet gazetesinin Seyhan Avşar imzalı haberinde olay gayet net anlatılmıştı.

“Şirinoğlu’nun yaklaşık 7,5 yıldır yanında çalışan koruma amiri polis memuru S.T., iddiaya göre; Ermenistan- Azerbaycan savaşının başlaması üzerine emniyetin tahsis ettiği araca yasal olmamasına rağmen emniyet plakası takıp, mavi şerit koydu. Süreç devam ederken S.T., Şirinoğlu’na giderek taktıkları plaka ve mavi şerit nedeniyle Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürü E.S. ile Çekmeköy İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı E.E.E’nin yarım milyon TL istediğini aksi durumda yasal işlem başlatacağını söyledi. Bunun üzerine E.E.E ile bir görüşme yapan Şirinoğlu, “Biz koruma amirinize şaka yaptık” yanıtını aldı.

O günlerde, Cumhuriyet’e konuşan Şirinoğlu yaşanan süreci doğrulayarak, “Kimse benden doğrudan para istemedi. Zaten buna cesaret edemezler. Ama koruma amirime ‘Para verin bu işin üzerini kapatalım’ demişler, dedi.

Şirinoğlu’nun uzun süredir “özel bir plaka” beklediği ama alamadığı biliniyor. Anlaşılan Karabağ savaşı patlak verdiğinde bu işi kısadan çözme işine girişilmiş ama plan düşünüldüğü gibi ilerlememiş.

Bedros Bey koruma polisinin görevini layığıyla yaptığını düşünüyor, fakat diğer müdürler için ‘Bunlar üniformalı soyguncular’ diyor. Belki de soyguncuların “şefinin” de kim olduğunu, ortadaki “tezgahı” da gayet iyi idrak etmiş. Belli ki biraz da sitem ediyor.

Son yıllarda, Türkiye basında olmadığı halde “Ermeni cemaati sivil lideri” olarak yansıtılan Şirinoğlu’nun sadece Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Başkanı titrinden söz ediliyor, bugüne kadar oldukça “güçlü” bir şirket olan Şirinoğlu Factoring’in sahibi olduğu nedense pek yazılmıyor. Neden acaba?

Şirinoğlu’nun Soylu’ya yazdığı mektup da bakmak lazım. Şöyle başlıyor mektup:

“20 yılı geçen süre dünyadaki en büyük Ermeni vakfının başkanı ve 44 Ermeni Vakfının seçilmiş başkanlarının da başkanı olarak Türkiye Ermenilerinin Sivil Cemaat Lideriyim, bu süre zarfında hem devletimin yanında oldum ve Sayın Cumhurbaşkanım ile hep müşterek çalıştım, ben devletim için tüm Diasporayı karşıma alarak bir çok devletlerin de gözüne sokarak ERMENİ SOYKIRIMI YOKTUR(kendi büyük ve bold yazmış, ben dikkat çekmek için böyle yazmadım) diyen tek Ermeni liderim….”

Bu bir paragraf sayfalarca tahlili hak ediyor ama kısa keseceğim. Öncelikle, dünyadaki “en büyük Ermeni vakfı” iddiası havalı ama gerçekçi değil. Ölçüt ne bilinmez, ama hissedilir bir kibir hakim.

“Türkiye Ermenilerinin Sivil Cemaat Lideri” diye bir sıfat yok, olsa da bunun için cemaat üyelerinin seçim yapması ve sivil liderlerini seçmesi gerekiyor.

Ermenilerin tek resmi lideri Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan. Kendisi nasıl seçilmiştir? Seçimler adil mi yapılmıştır? Şirinoğlu bu hukuksuz seçimlerde ne rol oynamıştır? Maşalyan ve AKP hükümeti arasında nasıl bir ilişki vardır? – bunlar farklı sorular. Bir kısmına bu köşede yayınladığım “AKPatrik Maşalyan” yazımda değinmiş, Patrik seçilendikten sonra ilk konuşmasında seçmenine değil de Erdoğan ve Soylu’ya teşekkür eden Maşalyan’ın Ayasofya’nın cami olmasını desteklediğini anlatmıştım.

Dönelim Şirinoğlu’nun mektubuna. “Sayın Cumhurbaşkanım ile hep müşterek çalıştım, Diasporayı karşıma alarak bir çok devletlerin de gözüne sokarak ERMENİ SOYKIRIMI YOKTUR diyen tek Ermeni liderim….” – burası gerçekten doğru. Soykırım yoktur diyen Ermeni bulamazsınız, en azından ben tanımıyorum. Şirinoğlu bu konuda bir ilk, ama belli ki bunu sadece “vatan, devlet” aşkı için yapmıyor, ya da her “aşkın bir karşılığı” olduğunu düşünenlerden.

Şirinoğlu kısaca diyor ki, “Bedavaya mı inkarcılık yaptım, beni de diğerleri gibi “kesin”, haraca bağlayın diye mi çanak tuttum, ayıptır!”

https://kronos34.news/tr/pekerin-ifta-ettigi-sirinoglunun-soyluya-mektubunun-turkcesi-bedavaya-mi-inkarcilik-yaptim/

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hoş Geldiniz

Batı Ermenistan ve Batı Ermenileri’yle ilgili bilgi alış verişi gerçekleştirme merkezinin internet sitesi.
Bu adresten bize ulaşabilirsiniz:

Son gönderiler

Sosyal Medya

Takvim

September 2025
M T W T F S S
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930