Selevkos devletinin kısa süreli egemenliğinde III. Antiokos, Ermenistan’ı parçalamak ve kendi egemenliğini burada perçinlemek niyetiyle bazı sınır ülkeleri ve bölgeleri Büyük Hayk’tan ayırarak komşu ülkelere bağlar.

III. Antiokos, M.Ö. 190 yılında Küçük Asya’nın Magnesia şehri yakınlarında, Romalılar tarafından ağır bir yenilgiye uğrar. Selevkos devletinin zayıflamasından istifade ederek M.Ö. 189 yılında Büyük Hayk’ta I. Artaşes, Küçük Hayk’ta Mihırdat, Dsopk’ta Zareh ve Kommagene’de Ptğomeos (Ptolome) kendilerini bağımsız kral ilan eder.
Böylelikle, Ermeni krallıkları, yıkılmalarından on yıl sonra bağımsızlıklarını tekrar tesis ederler.
I. Artaşes (M.Ö. 189-160), Ermeni ulusunun tarihindeki en ünlü krallardan biri olmuştur.
I. Artaşes, ülkeyi görülmemiş bir şekilde ileri götüren çok sayıda reformlar gerçekleştirir.
Artaşes, kendisini Yervanduni hanedanlığının nesli olarak kabul etmekle birlikte, gerçekte yeni bir hanedanlık kurar ve bu hanedanlık kendi adıyla Artaşesyan olarak anılır.
Bu hanedanlık iki yüzyıl boyunca (M.Ö. 189-1) Büyük Hayk’ta hüküm sürer ve Ermenistan bu süre içinde bölgenin en güçlü ülkelerinden biri olur.

I. Artaşes’in öncelikli konusu, Büyük Hayk’tan zorla kopartılan toprakları tekrar Ermenistan’a bağlamaktı ve bu birleştirme faaliyetini başarıyla gerçekleştirebilmek için Artaşes’e güçlü bir ordu gerekmekteydi.
Artaşes, ordularını dört sınır koruma kollarına, kolordulara ayırır.
Bu kollardan her birinin, yabancı saldırı durumunda kraliyet ordusunun yardıma yetişmesine kadar kendi kısmını savunmak ve gerekli olduğu durumlarda saldırı gerçekleştirmekti.
Bu kolorduların temelinde daha sonra bdeşkhlikler (beylerbeyliği) kurulur.
Artaşes, güçlü ordusu sayesinde Ermeni topraklarının büyük bir kısmını tekrar birleştirir. Doğuda, Hazar Denizi’ne kadar ulaşır ve Paytakaran ile Parspatunik bölgelerini geri alır, kuzeyde Kğarck’ı ve Gugark’ı Gürcülerden geri alır, batıda Dercan’ı (Tercan) ve Karin’i (Erzurum) Küçük Hayk’tan alır, Dsopk kralı Zareh ile birlikte Yekeğik bölgesini geri alıp paylaşırlar, güneyde ise Tımorik’i Selevkoslardan geri alır.

Yunan tarihçi Strapon’a göre, tüm bu bölgelerin nüfusu Ermenice konuşmaktaydı.
Böylelikle, Ermenistan’ın başlıca toprakları Artaşes’in devletine bağlanmıştı. Lakin Küçük Hayk’ı, Dsopk’u ve Kommagene’yi tekrar birleştirme denemelerinde başarıya ulaşamaz. Buna karşılık, Dsopk ve Kommagene’nin topraklarının genişlemesine destek verir.
Birleştirilmiş ve genişletilmiş devletin idaresini kolaylaştırmak niyetiyle Büyük Hayk’ı, kral tarafından tayin edilen strategoslar tarafından yönetilen 120 ilçeye (strategia) ayırır.
Artaşes’in gerçekleştirdiği toprak reformu özellikle öneme haizdi.
Çalışan kesimin temelde kölelerden oluştuğu Yunan-Roma “klasik” kölelik sisteminin tersine Ermenistan’da, çalışan sınıf, cemaatler içinde birleşmiş olan hür köylülerden oluşmaktaydı.

Yönetici elit temsilcileri, sürekli olarak en iyi yerleri köysel cemaatlerin elinden kopartarak, köle işçilerin çalıştırıldığı kendi topraklarına veya çiftliklerine katmaya çalmaktaydı.
Köylülerin kendi güçleriyle büyük toprak sahiplerine karşı koyma imkânları olmadığından, bu tacizler zamanla köy cemaatlerinin parçalanmasına yol açabilirdi.
Krala vergi ve asker verenin köy cemaatleri olduğundan dolayı, bu durum devlet için zararlıydı.
Artaşes, toprak dağıtımı gerçekleştirir ve köy cemaatleri ile çiftlikler arasında Aramice yazılı sınır taşları yerleştirir.
Bu reform, toprak mülkiyeti sorununu düzenler ve köy cemaatlerinin topraklarına çiftlik sahibi elit tarafından el konulmasını engeller.

Tarihçi Movses Khorenatsi, I. Artaşes’in toprak reformundan bahsederken, “Artaşes döneminde bizim Ermeni ülkemizde, dağlık olsun, ovalık olsun ekilmeyen toprak parçası kalmamıştı, ülke o denli mamurdu”,- demektedir.
I. Artaşes, yeni bir başkent kurar ve Artaşat olarak adlandırır. Bu şehir eski dünyanın en önemli merkezlerinden biri olur. Yunan tarihçi Plutarkos’a göre, şehrin konumunu seçme ve planının yapma konusunda eski dünyanın ünlü generallerinden Kartacalı Hanibal Ermeni kralına destek vermiştir. Roma’nın eski korkulu düşmanı Hanibal, yenilgisinden sonra doğuya geçerek Ermenistan’a sığınmıştı (Ayrıntılar için buraya tıklayınız: http://akunq.net/tr/?p=594).
Artaşat şehri, Helenistik döneme has bir şekilde ülkenin kralı, bu durumda Artaşes’in adıyla anılmıştır.
Artaşat şehrinin kuruluşuyla birlikte, eski başkent Yervandaşat’ın sakinlerinin bir kısmı buraya taşınmışlardır.Yeni kurulan bir şehre eski şehirlerin sakinlerinden insanları yerleştirmek, eski dünyaya has bir yaklaşım olmuştur.

Şehir, Ararat Ovası’nda, Araks (Aras) ve Medsamor nehirlerinin karıştığı yerde, günümüzde Khor Virap’ın olduğu alanda kurulmuştu.
Şehrin stratejik konumu çok uygun olup, doğudan batıya ve güneyden kuzeye uzanan ticaret yolları Ararat Ovası’ndan geçmekteydi. Armavir, Yervandaşat, Artaşat, Vağarşapat, Dıvin ve Yerevan gibi Ermenistan’ın hemen tüm başkentlerinin burada kurulmuş olması tesadüf değildir.
Yeni kurulan Artaşat’ta kral tarafından Ermenistan’ın koruyucusu Anahit tanrıçasının bir tapınağı inşa edilir. Burada, Anahit’in heykelinin yanında, Artaşes’in ataları, Yervanduni ve Akemenik krallarının büstleri yerleştirilir.Halk, bu heykellere tanrılara taptığı gibi tapmakla yükümlüydü. Kralın atalarının ilahlaştırılması, kralın egemenliğinin prestijini yükseltmekteydi.
Artaşes, Zarehavan ve Zarişat şehirlerini de kurar.

Bu dönemde Ermenistan’ın gölleri ve nehirlerinde taşımacılık tekrar canlanır, takvimde reform yapılır.
Artaşes, bölgede itibar sahibiydi ve komşu ülkelerin kralları, aralarındaki sorunları çözmek amacıyla sık-sık Ermeni kralının arabuluculuğuna başvurmaktaydı.
Ermenistan tekrar eski gücüne erişmiş ve ikincil bir ülke olma durumundan giderek büyük güç olmaktaydı.
Eski dünyada, krallara unvan verme alışkanlığı vardı ve I. Artaşes’in gerçekleştirdiği iyi işlerden dolayı kendisine “hayırsever” unvanı verilmişti.
I. Artaşes’in reformları ve faaliyetleri sayesinde Büyük Hayk hızla yükselmeye başlar ve devamında torunu Büyük Tigran zamanında Ermeni İmparatorluğu’nun kurulmasına varır.
Artaşes hanedanlığı kralları listesi
- I. Artaşes (M.Ö. 189-yaklaşık 160)
- I. Artavazd (M.Ö. yaklaşık 160-115)
- Tiran (I. Tigran-M.Ö. yaklaşık 115-95)
- II. Büyük Tigran (M.Ö. 95-55)
- II. Artavazd (M.Ö. 55-34)
- ԱրտաշII. Artaşes (M.Ö. 30-20)
- III. Tigran (M.Ö. 20-yaklaşık 5)
- IV. Tigran (M.Ö. 8-5 ve M.Ö. 2-1)
- III. Artavazd (M.Ö. 5-2)
- IV. Tigran ve Erato (M.Ö. 2-M.S. 1)
Türkçeye çeviren: Diran Lokmagözyan
Leave a Reply