Yazar Nişanyan 50 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Dilbilimci ve yazar Sevan Nişanyan’ın İzmir’in Şirince köyünde otel olarak işlettiği 12 bağ evine yıkım kararı çıktı. Nişanyan’ın daha önce restore ettiği dört tarihi köy evinin yıllardır uygulanmayan yıkım kararları da, İzmir İl Genel Meclisi’nin aldığı karar uyarınca yıktırılacak. Nişanyan, izinsiz olarak inşa ettiği yapılar için toplam 50 yılı aşkın hapis istemiyle yargılanıyor.
Kararların “sınıfsal nefretten” kaynaklandığını söyleyen Nişanyan, “Devlet değil Timur ordusu mübarek. Yapmayı bilmezler, ama yıkmaya gelince hepsi aslan” dedi. Yıktırılacak binaları kendi çocuğu gibi gördüğünü belirten Nişanyan, “cahillik ve kıskançlık yüzünden gelip 16 tane çocuğunuzu dozerle öldürseler ne
yapılması gerekirse onu yapacağını” ifade etti.
Yıktırılması kararlaştırılan Nişanyan Evleri Türkiye’de küçük otelcilik sektörünün öncüsü olarak tanınıyor. Kısa bir süre öncesine dek Taraf gazetesinde köşe yazarı olan Nişanyan’ın “Yanlış Cumhuriyet” adlı bir siyasi tarih kitabı da bulunuyor.
SORU-CEVAP
Ne oldu?
Şirince’de bugüne dek yaptığım toplam 16 evi yıkmaya karar vermişler. Devlet değil Timur ordusu mübarek. Yapmayı bilmezler, ama yıkmaya gelince hepsi aslan.
Bu yetmedi, hepsi imarla ilgili konulardan son iki yılda toplam 16 tane ceza davası açtılar. 50 yıl kadar hapis cezası istiyorlar. Hakim bey sağolsun, her davada veriyor 3 yıl 5 yıl, gönlünden ne koparsa. Nişanyan belasından temelli kurtulmayı umuyorlar.
Nedeni nedir?
Sınıfsal nefret. Kıskançlık. Kuyruk acısı. Cumhuriyeti koruma ve kollama içgüdüsü.
Nesin Vakfı için inşa ettiğim Matematik Köyünü durdurmak ve yıkmak için çok uğraştılar, güçleri yetmedi. Kuyrukları acımıştır elbet.
Yanlış Cumhuriyet kitabınızla, veya Taraf gazetesinde yazdığınız siyasi yazılarla ilgili olabilir mi?
Hem Türkiye’nin kokuşmuş kutsallarına dil uzatıyorsun, hem üstelik Ermenisin. Cezasız kalır mı sizce?
Siyasi nitelikli tek bir dava açmadılar, ona şeyleri yetmedi. Suikast planladılar, onu da beceremediler. Şimdi belden aşağı vuracaklar. Daha temiz, daha kolay; örf ve adetlerine de daha uygun.
Suikast mi, daha neler!
Balyoz Operasyonunda öldürülecek 16 kişi arasında benim adım da geçiyor, geçen ay mahkeme dosyasından çıktı belge. Bir de Etyen var Mahcupyan. İşi koordine edecek assubayın adıyla, sanıyla, ayrıntısına kadar yazmışlar.
Peki tamamen suçsuz musunuz? Yasalara uyuyor musunuz?
Şirince’deki evleri öylesine bir bürokratik açmaza soktular ki, yasal çerçevede kıpırdamama imkan yok. Bir sürü korkak, içten pazarlıklı adamın elinde oyuncaksın. Dam onarmak istersen on sene süren bir dolambacın içine düşüyorsun. Ya pes edip çekip gideceğim, ya da meydan okuyacağım. Meydan okumayı bir toplumsal sorumluluk olarak görüyorum. Görevdir. Şu topluma en ufak bir sevgisi olan insan pes etmez, benim yaptığımı yapar.
Yıkarlarsa ne yapacaksınız?
O binalar benim çocuklarımdır. Her birinde sonsuz emek vardır, yaratıcılık vardır, içtenlik vardır, fedakârlık vardır. Topluma sunulmuş bir güzellik vardır. Sırf cahillik ve kıskançlık yüzünden biri gelip sizin 16 tane çocuğunuzu dozerle öldürse siz olsanız ne yapardınız? Ne yapılması gerekirse ben de onu yapacağım, kuşkunuz olmasın.
Kaynak: Özel
Tarih: 15.8.2010
Sait Çetinoğlu



