Aykan Sever: Türkiye için Ermenistan ile normalleşme kendisine biat edilmesi olarak değerlendiriliyor

Ermenihaber.am  karşılıklı özel temsilcilerin atanmasıyla Ermenistan ve Türkiye arasında başlayan diyalog süreci konusunda Türkiye’deki siyasi çerçevelerinden farklı isimlerle, sivil toplumu temsil eden şahıslarla röportajlar gerçekleştiriyor. Türkiye’deki siyasi çerçevelerin ve genel olarak toplumun bu konuda ne düşündüklerini okuyucularımızın dikkatine sunmaya çalışacağız. Bu röportajı gazeteci Aykan Sever ile yaptık.

– 2020 yılında yaşanan 44 günlük Artsakh savaşından yaklaşık iki yıl sonra, Ermenistan ve Türkiye’nin özel temsilcilerinin atanmasıyla bir çözüm süreci başlatıldı. Mevcut aşamada Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesini gerçekçi buluyor musunuz? Eğer buluyorsanız hangi gerçeklere dayanarak öyle düşünüyorsunuz, eğer gerçekçi bulmuyorsanız sebepleri nelerdir sizce?

-Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini gerçekçi bulmuyorum. Çünkü Türkiye’deki gerek egemen sınıflar ittifakı, gerekse devlet bürokrasisi yaklaşık son 15 yıldır Neo-Osmanlıcı emperyalist yayılmacılığı bir strateji olarak görüyor. İç ve dış politika buna göre düzenleniyor. Bu çerçevede Türkiye için komşu halkların, ülkelerin en fazla tebaa statüsünde değeri var. TC için normalleşme kendisine biat edilmesi olarak değerlendiriliyor.

Ermenistan’ın Türkiye açısından önemi daha çok Orta Asya’ya dönük emperyalist politikaları gerçekleştirmek için stratejik bir geçiş noktası olarak görülmesinde düğümleniyor. Zangezur Koridoru diye gündeme getirilen zorlama bunun eseri.

Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin geleceği bu iki ülkenin karşılıklı adımlarından daha çok içinde bulunduğumuz 3. Dünya Savaşı’nın seyri ve bölgeye yansımalarına bağlı.

– Taraflar bir kaç anlaşmaya vardı, ancak bugüne kadar Türkiye tarafından anlaşmaların hayata geçirilmesi için hiç bir adım atılmadı. Ankara, Yerevan ile ilişkilerini bilerek mi normalleştirmek istemiyor yoksa başka nedenler mi var?

Hatırlatmak gerekirse Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşme sürecinde Türkiye Özel Temsilcisi Serdar Kılıç, Antalya Diplomatik Forumu çerçevesinde düzenlenen panelde, “Türkiye, Ermenistan’la ilişkilerini tamamen normalleştirmek istiyor.” diye duyurmuştu.

– İlk soruya yanıtta da belirttiğim üzere Türkiye’nin Ermenistan’a dönük politikası normalleşme değil hegemonya kurma arayışı üzerinden şekilleniyor. Ancak özellikle bölgede başka devletlerin de iddiaları olması nedeniyle bu o kadar kolay değil. Fakat TC Azerbaycan’ın Ermenistan’a dönük işgal tehditlerini bir manivela olarak kullanıyor ve böyle devam edecek. Ülke içinde de maalesef yeterince demokratik bir muhalefet yok bu çizgiyi değiştirebilecek.

Ayrıca belirtmem gereken bir durumsa Türkiye’de özellikle politikacılara güvenilemeyeceği gerçeği. Zira Türkiye’nin ünlü politikacılarından biri olan Demirel’in: Dün dündür, bugün bugündür sözü ile  simgelenen pragmatist sözü hatırda tutmakta yarar var.  Türkiye siyasal hayatında sözün, yazılı dokümanların önemi her zaman tali olmuştur, asıl yaptıklarına bakmak gerekir.

– Kılıç’ın Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da bir görüşme yapma önerisine de Ermenistan olumlu cevap verdi. Türkiye’nin ya da Ermenistan’ın herhangi bir şehrinde yapılacak toplantının ne anlamı olabilir ve üçüncü ülkede yapılan toplantılardan ne farkı olabilir?

– İki ülkede yapılacak açık görüşmelerin hiç olmazsa halkları birbirine daha fazla ısındırmak gibi faydaları olur tabii. Keşke Türkiye’de halkları eşit olarak gören bir yönetim anlayışı hakim olsa da bir an önce insanlar bir arada yaşamaya başlasa; gerilimler, savaşlar sona erse, barış olsa…

ELEN KOKCHYAN

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hoş Geldiniz

Batı Ermenistan ve Batı Ermenileri’yle ilgili bilgi alış verişi gerçekleştirme merkezinin internet sitesi.
Bu adresten bize ulaşabilirsiniz:

Son gönderiler

Sosyal Medya

Takvim

August 2025
M T W T F S S
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031