
Armenpress, makaleyi Türkçe olarak da aktarıyor.
“1915 Ermeni Soykırımı gerçeği dünyanın birçok ülkesi tarafından kabul edilmiş ve kınanmış, binlerce bilimsel makale, kitap ve hatıra yazılmıştır. 20. yüzyılın başında işlenen bu insanlık suçunun, dünyanın dört bir köşesinde bulunan sayısız delili var.
2015’te Ermeni Türkolog Artak Şakaryan, Ermeni arşivlerinin araştırmacılar için açık yoksa kapalı olduğunu ayrıntılı olarak ele aldı. Şakaryan, Stepanakert’te basılan Analyticon Dergisindeki makalesinde Ermeni arşivlerinin erişilebilirliğini Türk araştırmacı Canan Badem’in de doğruladığını yazdı. Canan Badem, 8 Ekim 2012’te İstanbul merkezli Agos Gazetesine deneyimleri ve iyi izlenimlerini anlattı.
Nisan 2010’de Ermenistan Ulusal Arşivi Müdürü Amatuni Virabyan, Ermeni arşivlerinin sözde “kapalı” olduğu iddiasına bir kez daha değinerek, “Ermenistan Ulusal Arşivi her zaman açıktır ve Türk tarihçiler gelip çalışabilirler.” dedi. Virabyan, “Elimizde gerçekleştirilmiş bir soykırımın olduğunu herkese kanıtlayacak kadar belge var” şeklinde konuştu.
Ermeni Soykırımı’nın 100. yıl dönümü olan 2015’te Türkiye’nin resmi çevreleri tekrar Ermenistan’ın “kapalı” arşivlerinden söz ettiler. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan arşivlerinin tüm araştırmacıların kullanımına açık olduğunu resmen açıklamıştır. 2019’da Ermenistan Dışişleri’nden bu konuda yapılan açıklamada özellikle şu ifadelere yer verildi: “Tüm soykırım araştırmacılarının Ermenistan arşivlerinin açık olduğunu bildiği halde, arşivlerimizin kapalı olduğu iddiası gibi doğrudan yalanlar düzenli olarak kullanılır. İnkarcı zihniyetinin bu iniş çıkışları hakikate karşı onların güçsüzlüğünü gösteriyor, Ermeni Soykırımı hakikati ise uluslararası toplumda tanınmış bir gerçektir.”
Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü Vakfının Baş Fon Sorumlusu Gohar Khanumyan, Orbeli Merkezi’nin sorusuna yanıt olarak, Eylül 2021’ten beri Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü’nün hizmet de içeren fonları olduğunu açıkladı.
Khanumyan, “Yönetmeliğe göre müzede çalışmalar yapanlar için ülke, etnik köken, siyasi görüş gibi veya başka nedenlerle kısıtlama veya istisna yok. Bilim insanının yorumları yetkimizi aşıyor. Müze-enstitünün fonlarının hiçbir zaman kapalı olmadığını da belirtmeliyim.” ifadelerini kullandı.
Müze-enstitü, Ermeni Soykırımı çalışmalarını teşvik etmek amacıyla 2010’dan bu yana Raphael Lemkin adına Ermenistan’da bir ay yaşama ve Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü’nün arşivinde araştırma yapma fırsatı veren burs da sağlıyor. Lemkin adına verilen burstan biri Türkiye ve Almanya vatandaşı olmak üzere 10’dan fazla araştırmacı yararlandı. 2019 yılından bugüne dek Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü’nün kütüphanesini kullanarak araştırma yapmak için 2 Türkiye vatandaşı başvuruda bulunmuştur.
Ermenistan Ulusal Arşivindeki fonların ve belgelerin incelenmesi konusunda da herhangi bir kısıtlama yoktur. Arşiv Müdürü Danışmanı Gohar Avagyan, Orbeli Merkezi’nin araştırmacısıyla görüşmede arşivi kullanma prosedürünün çok basit olduğunu söyledi.
Avagyan, “İsteyen vatandaş gelip başvurusuna göre izin alıp fonları kullanabilir… Çalıştıkları kurum veya kuruluşlardan verilen ve çalışma veya araştırma konusunun da içeride yer verilmiş olan bir yazı ile yurtdışından gelen araştırmacılarımız da bulunmaktadır. Araştırmacı yazıyı teslim ettikten sonra okuma odasında çalışabilir.” dedi.
Ermenistan Ulusal Arşivinde hem Hamidiye pogromları (1894-1896) hem de 1915 Ermeni Sorykırımı ile ilgili tanıkların ifadeleri, anıları dahil binlerce belge bulunmaktadır. Çeşitli yerleşim yerlerinden Tüm Ermeniler Katolikosu’na gönderilen ruhani liderlerin raporları da vardır.
Gohar Avagyan şunları da anlattı: “1915 sonlarında ve 1916’da, soykırımdan kaçan binlerce muhacir Kafkasya’nın çeşitli şehirlerine yerleşmiştir. Ermeni Devrimci Federasyonu Bakü Bürosu hayatta kalanların tanıklıklarını kaydetmek için çok önemli bir çalışma yapmıştır. Anketler yapıldı ve herkes aynı soruları yanıtladı: Hayatta kalanın köyünde kaç kişi vardı, kilise var mıydı yok muydu, kilise ne kadar varlıklıydı, kendisinin kaç tane evcil hayvanı vardı, savaş başladıktan sonra mülkleri nasıl devletleştirildi, erkekleri nasıl askere çağırıyorlardı, askere gidenlere ne oldu? Onlar, katliamları, kaç kişinin öldürüldüğünü, kimlerin kurtulduğunu anlattılar.”
Ermenistan Ulusal Arşivinde bulunan Ermeni Soykırımı tanıklarının anılarının çoğu Ermenice, ardından Rusça ve İngilizce olarak yayınlandı. 2014 yılında Ermeni Soykırımı tanıklarının ifadeleri Türkçe’ye çevrildi ve İstanbul’da da yayınlandı.
Gohar Avagyan, Ermenistan Ulusal Arşivinde hiçbir kapalı veya gizli fon ve belge bulunmadığını özellkile vurguladı. Avagyan şunları kaydetti: “Sovyetler döneminde, Ulusal Arşivde, incelenmesi zamanın güvenlik hizmetinin uygun iznini gerektiren gizli fonlar vardı. Bu Ermenistanlı bilim insanları için de geçerliydi. Birinci Ermenistan Cumhuriyeti’nin tüm fonları kapalıydı, örneğin dış ve içişleri fonları vb. Ancak Ermeni Soykırımı fonları Sovyetler döneminde bile açıktı. Ermenistan Ulusal Arşivinde kapalı fon yok ve herhangi birine getirilen kullanma veya inceleme yasağı yoktur.”
Leave a Reply