Khınus (Hınıs) Sancağı: Batı Ermenistan’ın Erzrum (Erzurum) Vilayeti’nde, merkezi Khınus olan, Osmanlı İmparatorluğu’nun idari birimi. Khınus Nehri havzası ve Yeraskh (Araks, Aras) Nehri kaynaklarının bulunduğu bölgeyi kapsamaktaydı. Khınus Sancağı’nın batı sınırını Bürakın (Bingöl) Dağları teşkil etmekteydi. En tanınmış zirveleri Bürakın (Bingöl), Khamılberd (Khamurberd) ve Şuşar’dır. Bölgede tuz, taşkömürü, bakır ve benzeri maden yatakları vardır.
Khınus Sancağı bölgesi, genel olarak Büyük Hayk’ın Varajnunik bölgesine denk düşmektedir. Sancak, XVI. yüzyılın birinci yarısında kurulmuştur. Osmanlı Devleti XVI.-XVII. yüzyılları arasında Zazaları (Dersim/Tunceli’den) ve Lezgileri (Kuzey Kafkasya’dan) bölgeye yerleştirmiştir. İran-Osmanlı savaşında gösterdikleri yararlılıklardan dolayı Lezgi yöneticilere Khınus Sancağı’nı yönetme hakkı verilmiştir. Khınus beyleri, Vardo ve Göksu beylerini kendilerine tabi kılmış ve 1762 yılında Manazkert’i (Malazgirt) işgal eder. Khınus beylerinin güçlenmesinden korkan Bayazet (Beyazıt, Doğubayazıt) paşası Khınus Sancağı’nın köylerini (büyük kısmı Ermenilerle meskûn) tahrip eder. Ermenilerin terk ettiği Arabo, Khonğur, Khasen, Khızlamat, Büyük Artof ve çok sayıda köye Kürtler yerleşir.
Ermenilere ait çok sayıda yerleşim yeri 1812 yılında gerçekleşen Kürt aşiret reislerinin ayaklanması esnasında tahrip edilmiştir. Bölgeye giren İran ordusu Ermenileri cebren İran’a göç ettirmiştir. 1829 Temmuzunda Rus ordusu bölgeyi ele geçirmiş, fakat Adrianapolis (Edirne) Antlaşması nihayetinde tekrar Osmanlıya iade etmiştir. 1830 Mayıs-haziran döneminde çok sayıda Ermeni, Khınus Sancağı’ndan Trans Kafkasya’ya göçmüşlerdir.
1878 yılında Rus ordusu kısa süreliğine Khınus’u ele geçirmiştir. Bölgede teşkil edilmiş olan Hamidiye Alayları 1895 Aralığında onlarca köy talan etmişlerdir. Türk-Kürt talancılara karşı koyabilmek amacıyla sancakta yerleşik Ermeniler sürekli olarak silahlanmışlardır. XIX. yüzyıl sonunda Khnus Sancağı, Ermeni öz savunma hareketinin merkezi olmuştu. XIX. yüzyılda sancağın bazı köylerinde (Çevmire, Hatamik, Khozli, Yeniköy ve Burnaz), İngiliz misyonerlerin desteği altında, Ermeni kilisesinin mücadele ettiği Tondrak tarikatının ideolojisi yayılmıştır.
1880’e kadar Khınus Sancağı’ndaki kiliseler Muş’taki Surb (Aziz) Karapet Manastırı’na, bu tarihten sonra ise Karin (Erzincan) episkoposluğuna bağlanmıştır. XIX. yüzyıl sonu-XX. yüzyıl başında Khanasor Sancağı’nın (Khınus, Tekman ve Göksu köy gruplarına bölünmüştü) Ermenilerle meskûn en büyük köyleri Çevime, Karaçoban, Aros, Elips, Salor, Haramik, Şabdin, Duman, Kığkik, Küllü, Tatos vs. olmuştur. Sancağın merkezinde ve köylerinde çok sayıda Ermeni okulları (Khaşkhaşyan, Gevorgyan, Nersesyan, Khorenyan, Ğevondyan, Dimaksyan, Sahakyan, Aramyan, Milli vs.) bulunmaktaydı.
Soykırımda, Khınus Sancağı’nda yaşayan 25 bin Ermeni tehcir edilmiştir. 20 Mayıs 1915’te, merkezde ve 27 köyde yaşayan 1700 Ermeni ailesi Vardo istikametine sürülüp 11 Ocakta Bazkan Köyü yakınlarında, Çaban tepelerinde katledilmişlerdir. Türk barbarları, katliamdan kurtulabilen 300 kadını da Tatan Köyü’nde ele geçirip Amarak Gölü’nde boğmuşlardır. Tehcir edilen 3322 Ermeni aileden sadece Kobal ve Gevanduk köyleri sakinlerinden 128 kişi kurtulabilmiştir. Rus güçleri, Ermeni gönüllülerin desteğiyle 1916 yılının ocak-şubat aylarında Khınus Sancağı’nı kurtarmış, fakat Osmanlılar 1918 yılında bölgeyi tekrar ele geçirmişlerdir. Hayatta kalan son Ermeniler katledilmiş, kısmen de Trans Kafkasya’ya göç etmişlerdir.
Küçük Ermeni Ansiklopedisi, 2. Cilt, Yerevan, 1995.
Leave a Reply