Ara Güler’i kaybettik! Türkiye’nin, Ermenilerin, dünyanın başı sağ olsun!

Kemal Yalçın

Acı haberi gece yarısı Hollanda’dan dostum Cem Duman verdi. Türkiye çok değerli bir Ermeni evladını kaybetti! Dünya yeri doldurulamaz bir fotoğraf sanatçısını kaybetti!

Ara Güler ile ilk kez 12 Kasım 1999’da, Atina’da, Türkiye-Yunanistan Dostluk ve Barış Ödülü Töreni’nde tanışmıştım. Ara Güler, Abdi İpekçi  Dostluk ve Barış Ödülleri Jüri Üyesi idi. 1998 Türkiye Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Özel Ödülü Emanet Çeyiz adlı mikro tarih belgesel romanım ile bana verilmişti. Ara Güler seçici kurulda imiş. Bilmiyordum. 1999 Türkiye-Yunanistan Dostluk ve Barış Özel Ödülü de Emanet Çeyiz romanımla bana verilmişti. Ara Güler Seçici Kurul Üyesi imiş. 29 yıl önce Atina’da ödül töreninde tanıştık.

Ben o günlerde 1915’in canlı tanıklarını arıyordum. 1998 yazında Anadolu’yu bir uçtan bir uca dolaşmıştım. Bir Türkle ya da bir Kürtle evlenerek hayatta kalmış, kimi kimsesi olmayan yaşlı Ermeni kadın ve erkeklerini aramış ve bulmuştum. Seninle Güler Yüreğim adlı belgesel romanımı yazmaya başlamıştım. Ara Güler ile karşılaşınca rica ettim. “Ara Abi, hayatınızı anlatır mısın? 1915’in canlı tanıklarını arıyorum! Kabul ederseniz kitabıma sizi de koymak istiyorum,” dedim. “Anlatayım!” dedi.

Aynı otelde kalıyorduk. Hemen teybimi getirdim.  Otelin sessiz bir köşesinde konuşmaya başladık. “Çocuk, ben sana babamın hikâyesini anlatayım!” diyerek başladı anlatmaya. Hiç soru sormadım. Ara Abi içinden geldiği gibi konuştu. Fotoğraflarımızı İstanbullu Rum Kardeşim çekmişti. Adını unuttum.

Ara Güler gözyaşlarını içine akıtmıştı. “Benim babam Şebinkarahisar’ın Yayla Köyü’ndenmiş. 1914 yılında İstanbul’a okumaya göndermişler. 1915’te babam tüm ailesini kaybetmiş! Kendisi İstanbul’da okuduğu için kurtulabilmiş. Babam ‘Oğlum Ara dünyanın her yerine gidiyorsun, bir bizim Yayla Köyü’ne gitmiyorsun! Beni köyüme götürmüyorsun!’ diye yakınırdı. Bir gün babamı köyüne götürdüm. Ara Abi anlattı, anlattı, anlattı! “Bütün dediklerimi kaydettin mi?” diye sordu. “Evet kaydettim!” dedim. “Aynen yaz!” dedi. “Aynen yazacağım. Size göndereceğim, sizin onayınızdan sonra izin verirseniz yayınlayacağım!”  dedim.

Ara Abi’nin anlattıklarını aynen yazdım, kendisine gönderdim. Cevap geldi: “Çocuk! Yayınlama bu yazıyı, dayanamam!” diyordu. Yayınlamadım. Yayınlanmayan bu yazının orijinali ve Ara Abi’nin ses kayıtları şimdi Duisburg-Essen Üniversitesi Kemal Yalçın Arşivi’ndedir. Belki bir gün yayınlarım. Bundan yüz yıl sonra Arşive girip Ara Güler’in ses kayıtlarını dinleyenler onunla birlikte ağlayacak, “Bir zamanlar Türkiye’de 1915’te neler, neler olmuş, diye hayret edecekler ve Ara Güler ile birlikte ağlayacaklardır!

Ruhun şad olsun! Senin, babanın hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

Bochum, 18.10.2018

Fotoğraflar Duisburg-Essen Üniversitesi Kemal Yalçın Arşivi’nden alınmıştır.

Akunq.net

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hoş Geldiniz

Batı Ermenistan ve Batı Ermenileri’yle ilgili bilgi alış verişi gerçekleştirme merkezinin internet sitesi.
Bu adresten bize ulaşabilirsiniz:

Son gönderiler

Sosyal Medya

Takvim

September 2025
M T W T F S S
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930