Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde yaşayan Poşaların bazı sorunları üzerine

Meline AnumyanMeline Anumyan

Türkolog, tarih bilimleri doktoru

14-26 Kasım 2016 tarihlerinde Ermenistan Cumhuriyeti Diaspora Bakanlığı’nın desteğiyle, bölgede hayli büyük bir sayı teşkil eden Poşalar veya Lomların günümüzdeki durumları ve kendi kimlik anlayışlarını incelemek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Artvin ve Rize illerinde bulunduk. Özellikle Artvin ilinin Hopa, Arhavi, Ardanuç (Artanuyş) ve Şavşat ilçeleri ile Rize ilinin Ardeşen (Artaşen) ilçesinde incelemeler gerçekleştirdik. İncelemelerimiz röportajlar ve gözlemlerimiz üzerinden gerçekleşmiştir.

Bu araştırmanın zorluklarından birisinin, çoğunluğun konuşmaya yanaşmadığından dolayı, Poşaları veya Lomları röportajlara ikna etmek olduğunu belirtmek gerekir. Bu durum, Poşaların diğer etnik gruplara karşı tarihsel kapalı duruşu ve bu dönemde Türkiye’de süren olağanüstü hal şartlarıyla ilgili olmuştur. Bunun haricinde, diğer komşu etnik gruplar tarafından hor görüldükleri ve özellikle Poşaların, Lomcada (Lomavrende) var olan Ermenice kelimeler ile gramer şekillerinden dolayı kendilerine Ermeni kimliği yapıştırılmasından korkarak, büyük bir çoğunluğu kimliklerini saklama eğiliminde olmuştur.

Yüksek Hayk diyalektiyle sadece Ermeni Apostolik Kilisesi üyesi ve Ermenice konuşan Çingenelerin Ermeni-Poşa olarak anıldığı, fakat günümüz Türkiye Cumhuriyeti sınırları dâhilinde (İstanbul haricinde) yaşayan neredeyse tüm Poşaların artık İslamlaşmış olduğundan dolayı, bu araştırmamızda onları Ermeni-Poşalar olarak anmaktan ziyade, Poşalar veya Lomlar olarak adlandıracağız.

Ermenistan Cumhuriyeti Diaspora Bakanlığı ve özellikle de saygıdeğer Bayan bakan Hranuş Hakobyan’a, bu günce konunun araştırılması için vermiş olduğu destekten dolayı en derin şükran duygularımızı belirtmek isteriz.

Poşalar veya Lomlar kimlerdir?

Ermenice konuşan ve Ermeni Apostolik Kilisesi üyesi olan Çingene ırkı temsilcileri, bir zamanlar Karin (Erzurum) şivesiyle Poşa, temel uğraşları olan elekçilik zanaatından dolayı, elekçiler veya “elekçi Ermeniler” olarak anılmışlardır.

Tiflis’te yayınlanan “Murç” (çekiç-çev. notu) dergisinde, 1890’lı yıllarda Grigor Vantsyan tarafından konuyla ilgili yayınlanan makale dizisinde Poşaların Çingenelerle ırkdaş olduğu ve Ermeni olmadıkları, dünyadaki diğer Çingeneler gibi İndogerman[1] ırkına ait oldukları belirtilmektedir. Bazı dilbilimsel ve antropolojik araştırmalara istinaden Çingenelerin anavatanı, Hindistan olarak kabul edilmektedir.

Vrtanes Papazyan, Çingenelerin yaklaşık M.Ö. 1000 tarihinde Hindistan’dan çıkıp, iki büyük kol halinde Asya’ya girmiş olduklarını belirtmektedir[2]. Çingenelerin uzun süre İran’da kalmış oldukları da bilinmektedir. Fars ülkesinde Çingeneler “Luri”, “Mitrip”, “Karaçi” vb. isimlerle anılmış, Ermeniler ise onları “Poşa” olarak adlandırmıştır. Araştırmacılar, Poşa isminin oluşumuyla ilgili henüz nihai bir kanıya varmamıştır. Halk etimolojisine göre bu kelime Türkçe “boş” kelimesiyle ilintili olabilir. Çingene kelimesine karşılık Ermenicede ezelden beri “Knçu” kelimesi kullanılmış olup, Poşa terimi daha sonraları, XIX. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır[3].

İranolog Vardan Voskanyan’a göre Poşa ismi, tabii sesli ve manalı sesli kökenli isimlerden olup,

“Büyük bir ihtimalle, Ermenistan’a ulaşan Çingenelerin dilinde p ve ş seslerinin sık ve aynı anda kullanılması Ermenilerin kulağına yabancı geldiğinden dolayı, onları Poşa olarak adlandırmaya başlamışlardır”[4]. Poşalar ise kendilerini Lom olarak adlandırmaktadır. Kendileri Domba olarak anılan Hint kastına ait olduklarından dolayı, bu isim de büyük bir ihtimalle Domba isminden gelmektedir[5].

Sünik (bugünkü Ermenistan’ın güney kısmı-çev. notu), Vaspurakan (Van bölgesi-çev. notu) ve Atrpatakan (günümüzde İran Azerbaycan’ı-çev. notu) eyaletleri, Ermenilerin tarihi vatanlarına Çingenelerin ilk defa ayak basmış oldukları yerlerdir. Poşaların veya Lomların gizli veya karma dilinde[6], Ermenicenin haricinde büyük oranda var olan Farsça kelime, onların kısmen İran, kısmen de Mezopotamya üzerinden gelmiş olduklarını kanıtlamaktadır[7].

Poşaların XIX. yüzyıl sonlarında Batı Ermenistan’ın eyaletlerinde ve özellikle de Sebastia’da (Sivas-çev. notu) yoğunlaşmış olduğu, Mezopotamya’da yaşayan bir diğer grubun ise, tahminen Timurlenk’in akınlarından sonra Fırat istikametince yol alıp, Yüksek Hayk’ta bulunan Erzurum’a, oradan da Oltu’ya, Kars’a ve Trabzon’a, 1828’de ise Aleksandropol (Gümrü-çev. notu) ve Cavakhk’a (Cavaheti-çev. notu) kadar yayılmış oldukları düşünülmektedir[8].

Ermeni etnografların araştırmalarına istinaden, günümüz Ermenistan ve Cavakhk bölgelerinde yaşayan Poşalar, kendilerini artık büyük oranda Ermeni olarak kabul ederek, yerli Ermenilerden farklı olarak kabul edilme arzusunda değillerdir[9].

Vratsyan’ın XIX. yüzyılın sonunda belirtmiş olduğu gibi, Poşaların yerleşim yerlerini bir çizgiyle birleştirmemiz halinde, Karadeniz’in güney kıyılarıyla paralel giden bir çizgi oluşur[10]. Günümüz Türkiye’nin sınırları dâhilinde ise, bizim verilerimize istinaden başlıca Artvin ilinin Şavşat, Arhavi, Hopa, Ardanuc, Yusufeli ve Borçka ilçelerinde, Rize ilinin Ardeşen ilçesinde, Trabzon’da, Samsun’da ve Çankırı, Tokat, Erzurum ilinin Oltu ve Olur ilçelerinde, Kars’ta, Ardahan’da, Sivas’ta (Sebastia), Bayburt (Baberd), Yerzınka (Erzincan), Kastamonu, Gümüşhane, Nevşehir, Kırşehir, Bursa, İstanbul’da yaşamaktadırlar.

Günümüz Türkiye Cumhuriyeti sınırları dâhilinde yaşayan Çingeneler Romlar, Domlar ve Lomlar olmak üzere 3 ana gruba ayrılmaktadır. Türk Profesör Suat Kolukırık’ın belirttiğine göre, Romani ve Domari olarak anılan dillerini hayli iyi bir şekilde korumuş olan Rom ve Dom gruplarının aksine, Lom grubunun Çingeneleri, yani Poşalar, dillerini kaybetmeye başlamışlardır[11]. Ayrıca, Lom’ların Türkiye’de, diğer Çingene gruplarıyla kıyaslandıklarında, orijinlerini daha çok gizlemeye meyilli olduklarını belirtmektedir[12].

Türk araştırmacıya göre bunun nedenlerinden biri, Ermeni olarak kabul edilme korkusudur.

Türkiye’de Poşalar veya Lomların dernekleri

Poşaların son yıllarda Türkiye’de organize olmaya başlaması dikkat çekicidir. Örneğin 2009 yılında Artvin ilinin Hopa ilçesindeki Poşalar tarafından kurulan Lom-Der Derneği 2015 yılına kadar varlığını sürdürür. Derneğin kurucuları, Hemşin Ermeni’si araştırmacı Cemil Aksu’ya vermiş oldukları röportajda, derneğin amacının yok olmaya yüz tutmuş olan kültürlerinin araştırılması ve korunması olduğunu belirtmekle birlikte, Lom sözcüğünü etnik kimliklerinin ismi olarak kabul etmeyip, “yaşam biçimi ve kültür” olarak açıklamaktadır[13].

2015 yılında benzer bir dernek kurmuş olan Çankırı Poşaları da, İranolog Vardan Voskanyan’ın bize sözlü olarak aktarmış olduğu bilgilere istinaden, Ermeniceyi gizli dil olarak hâlâ kullanmaktadır. Çankırı’nın merkez ilçesine bağlı Mimar Sinan mahallesinde yaşayan yaklaşık 2.000 Poşa’nın %70’i Lom dilini konuşmaktadır[14]. Çankırı Poşalar Derneği başkanı Durmuş Görmez, basına vermiş olduğu mülakatta, derneğin 437 üyeye sahip olduğunu belirtir[15].

Çankırı Poşaları sorununun son zamanlarda Türk araştırmacıların ilgi odağı olmasını, Poşalarla yapmış oldukları konuşmalar ve görüşmelerinin neticesinde yazmış oldukları makalelerde o bölgedeki Poşaların kendilerini Türk ve Müslüman olarak kabul ettiklerini vurgulayarak, Lomları Oğuzlara bağlamaya çalışmalarıyla açıklamak mümkündür[16].

Türkiye’nin günümüz sınırları dâhilinde ve özellikle de Artvin ve Rize illerinde yaşayan Poşalarla ilgili araştırmalarımızı, 2009 yılında Hopa’da oluşup, 2015 yılında kapanan Lom-Der Derneği kurucularıyla yaptığımız görüşmelerle başladık. 100 kadar Poşanın yaşadığı Artvin ilinin Arhavi ilçesinde, adını yayınlamamızı rica eden bir öğretmene rastladık.

Derneğin kurucusu, kendisiyle yapmış olduğumuz mülakatta, derneğin amacının, Lomların kültürünü araştırmak, fakir ailelerin gençlerine burs sağlamak, reşit olmayan kızların erken evliliklerini önlemek, kadınların sosyal hayata adapte olmalarını desteklemek, Poşalara yönelik etnik ayrımcılığı önlemek, soydaşlarına, özellikle de gençlere iş bulmak, Türk toplumuna entegre olmalarını teşvik etmek ve Poşalarla ilgili belgesel filmler hazırlamak olduğunu belirtmiştir. Ayrıca geçen 6 yıl zarfında derneğin aktif faaliyet gösterip, bazı Lom öğrencilerin eğitim masraflarının ödenip, bazı gençler için de iş buluduğunu belirtmiştir.

Dernek, Poşaların etnik ayrımcılığa uğradıkları bazı olaylara da engel olmaya çalışmıştır. Yaklaşık 65 üyesi olan Lom-Der Derneği’nin, üyelerinin büyük bir çoğunluğunun fakir olup, derneğin maddi imkânsızlıklar nedeniyle temel işlevlerini gerçekleştiremediğinden dolayı, birçoklarının sükût-u hayale uğradıklarından dolayı, başlıca kapanma sebebinin maddi imkânsızlık olmuş olduğunu belirtmiştir. Yörede yaşayan Lomların, orijinlerini gizlemek amacıyla derneğe üye olmaktan da kaçınmış olduklarını söylemiştir. Lom-Der derneğinin kurucusunun sözlerine istinaden Poşalar, Artvin ili nüfusunun %10’unu oluşturmaktadır.

Her halükârda belirtmek gerekir ki, son zamanlarda Türkiye’de Poşalar tarafından kurulan benzer derneklerin amaçları, bizim gözlemlerimize göre, kimlik ve kültürün korunmasından ziyade, soydaşları bir çatı altında derlemektir. Bunun sebeplerinden biri, geçen yılın Temmuzu’nda gerçekleştirilen darbe teşebbüsüne kadar olan süreçte, Türkiye’de yaşayan azınlıklar arasında dernekler oluşturma yöneliminin başlamış olduğu olabilir.

Azınlıkların faaliyetlerinin bu şekilde kontrol altına alınması amacıyla, benzer derneklerin oluşturulmasının, Türk devleti tarafından teşvik edilmiş olması da muhtemeldir.

Günümüzde Poşaların Türkiye’deki iştigal konuları ve maddi durumları

Bilindiği gibi, eskiden Poşa erkeklerinin başlıca faaliyet alanı elekçilik olmuştur. Poşa kadınları ailenin maddi geçimini sağlama konusunda önemli bir rol oynamış, eskiden evden eve dolaşarak, kocaları tarafından hazırlanmış olan elekleri ve daha başka ufak-tefek mallar satışa sunmuş veya doğrudan yardım dilenmişlerdir. Gelelim Türkiye’de Poşaların günümüzde hangi zanaatlarla uğraştıklarına.

Lom-Der Derneği kurucularından biri, kendisiyle yapmış olduğumuz mülakatta, Artvin ilinde yaşayan Poşaların genelde çay fabrikalarında ve özel sektörde çalıştıklarını belirtti. Polis, öğretmen ve kunduracı Lomlara da rastlamak mümkündür. Özellikle öğretmenler büyük bir sayı teşkil etmektedir. Örneğin, sadece Ardanuc ilçesinde 40’ın üzerinde Poşa öğretmen görev yapmaktadır. Lakin konuştuğumuz kişinin sözlerine göre, her şeye rağmen Türkiye’de, resmi veya özel sektörde işe alınmalarda, alternatif olması durumunda, yeterliliklerine bakmadan, Lomlardan ziyade diğer etnik gruplara ait kişilere öncelik verilmektedir.

Poşalarla ilgili şiir yazarı Hüseyin Gezer’in sözleriyle, Poşa kadınlar günümüzde öğretmen, hemşire, temizlikçi vb. işleri yeğlemektedir[17].

Şavşat ilçesinden, emekli D. E’nin verdiği bilgilere göre, Türkiye’de yaşayan Poşaların maddi durumu genelde kötüdür ve bu açıdan kendileri Artvin ilinde 5. sırada bulunmaktadır.

Şavşat ilçesinden ve Şahbaz sülalesinden olan 62 yaşındaki R. D., kendisiyle yaptığımız görüşmede, İsmet İnönü’nün yönetim yıllarına kadar (1938-1950) Türkiye’de Poşalara toprak verilmemiş olduğunu belirtti. D’un sözlerine istinaden Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci cumhurbaşkanının döneminde kendilerine kısmen toprak verilmiş olmasına rağmen, Lomlar bu topraklara korkularından sahip çıkmamışlardır. Ayrıca, günümüzde Ardeşen’de yaşayan 1.500 Poşanın sadece %2’si toprak sahibi olup, kalanları kirada yaşamaktadır.

D., günümüzde yaşadığı yer olan Ardeşen’de Poşalara kendi mezarlıklarını kurmak için bir yer dahi tahsis edilmediğini vurgulamaktadır. Karadeniz bölgesinde bulunan birçok yerleşim yerinin belediye başkanları da, kendilerine mezarlık yeri tahsis etme konusunda menfi yaklaşım göstermektedir.

Belediyeler, ölülerini sadece Şavşat ve Ardanuç’ta gömmeye izin vermektedir. Hopa’da yaşayan 42 yaşındaki Poşa K.K.’ın da doğruladığı üzere, Ardeşen belediyesi, bu ilçede kayıtlı cenazelerin dahi Ardeşen’de gömülmesine izin vermeyerek, benzer durumlarda müteveffanın ailesini, cenazeyi Şavşat veya Ardanuç’ta toprağa vermeye zorlamaktadır.

Türkiye’de birçok kişi, Lom etnik grubun varlığından haberdar değildir

K.K.’ın belirttiğine göre Türkiye’de birçok kişi Lom etnik grubunun varlığından bihaberdir. Örneğin askerdeyken, asker arkadaşları, milliyetinden dolayı hayret etmişlerdir. Hopa belediyesinde çalışan bir başka Poşa olan 39 yaşındaki Ö.T. bu bilgisizliği tasdik ederek, “Küçük sayıda bir etnik grup olduğumuzdan dolayı, Türkiye’de birçok kişi bizi bilmez. Lakin soydaşlarımızın sayısı Karadeniz bölgesinde çoktur”-, demektedir.

Asker arkadaşlarının, benzer bir etnik grubun varlığını duyduklarında hayret etmiş olduğunu belirtmektedir.

Türkiye’deki Poşalar kendi kökleri ve kimlikleri hakkında

Artvin ilinin Ardanuç ilçesinin Adakale mahallesinde, Şavşat ilçesinden ve Şahbaz sülalesinden olan ve yerel pazarda çalışan 52 yaşındaki Y. K.’a rastladık. Y. K., Türkiye’de rastlamış olduğumuz Poşalar arasında, kökleriyle en çok ilgilenen kişiydi. Bize, Sivas’a gidip, henüz kendi dillerini kullanan Lomlarla görüştüğünü anlattı.

K., Poşaların kültürlerini koruması gerektiğini düşünmekte olmakla birlikte, Türkiye’de yaşayan Lomların birçoğu böyle düşünmemektedir. Bir keresinde, Hopa’ya gelmiş olan Ermenistanlı Poşalara rastlayıp, kendilerini evinde misafir etmiş olduğunu bize belirterek, Ermenistanlıların, özellikle de Ermenistan’da yaşayan Lomların Türkiye’de yaşayanlarla bağlar kurup, diyalog geliştirmelerinin gerekli olduğunu vurguladı.

Y., Türk devletinin genelde Lomları güvenilmez unsur olarak kabul ettiği ve 1950’li yıllara, yani Demokratların (Demokrat Partisi-çev. notu) yönetime gelmesine kadar kendilerinin Türk ordusunda hizmet vermeleri ve resmi kurumlarda görev edinmelerine izin verilmemiş olduğunu vurgulamış, buralarda yaşayan Poşaların genel olarak kendilerini baskı altında hissettikleri ve bu nedenle de kendi kültür ve dillerini bilinçli olarak unutmaya çalıştıklarını belirtmiştir.

Türkiye’de ayrımcılık ve aşağılanmaya maruz kaldıklarından dolayı, Lomların büyük bir kısmının kendi milli kimliklerini açığa vurmaktan sakındıklarını belirtmek gerekir. Poşalar, kendi kimliklerinden çekinmelerinin haricinde, Ermenice kelimeler kullandıklarının bilincinde olarak, Türkiye’de Ermeni sayılmalarından korktuklarından dolayı, genelde toplumun diğer gruplarına karşı kapalı olarak yaşamaktadır.

Bilgi aldığımız kişiler, bizimle olan sohbetlerinde vurguladıkları gibi, Poşalar sürekli olarak aşağılanmış olduklarından dolayı, kendilerini her zaman değersiz olarak hissetmişlerdir. Özellikle genç Lomların arasında, kendi kimliğini inkâr etme ve bilinçli olarak unutturma yaklaşımı gözlemlemek mümkündür.

Türkiye’de yaşayan Poşalar, kökenleri ve dilleri hakkında

Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde yaşayan Poşaların büyük bir kısmı, Türk resmi tarihi propagandasına istinaden, köklerini Akhaltskha (Ahıska-çev. notu) (Meskheti) Türklerine dayandırmakta, Ermenice kelimelerin varlığını ise Hemşin Ermenileriyle olan yakın ilişkilerine bağlamaktadır. İnformantlarımızdan bazıları ise, köklerinin Hindistan’a dayandığını düşünmektedir.

Artvin ilinin Hopa şehrinde, yerel belediyede çalışan C.E. (52 yaşında), G.K. (47 yaşında) ve E.K. (32 yaşında) ile karşılaştık. Üçü de Artvin ilinin Şavşat ilçesinden olup, Lom-Der Derneği üyesiydi, C.E. ise, bu derneğin başkan yardımcısıydı.

G.K., kendisiyle yapmış olduğumuz sohbette, Poşaların Akhaltskha Türkleri orijinli olduğunu, dillerinde bulunan çok sayıda Ermenice kelimenin ise, Hemşinlilerle olan yakın ilişkilerine dayandığını düşündüğünü vurguladı.

İçlerinde en genci olan E.G. ise, kendilerinin Akhaltskhalı Türk mü, Ermeni mi yoksa Çingene kökenli mi oldukları konusunda karar verememiş olduğunu, sadece dillerinin Hemşinceye benzediğinin bilincinde olduğunu belirtti.

Türkiye’de yaşayan Lomların, dillerinde Ermenice kelimelerin varlığı konusunda, yaşadıkları yerlerin özelliklerine bağlı olarak, farklı yorumlarda bulundukları ilginçtir. Örneğin, Karadeniz bölgesinde yaşayan Poşalar, bu kelimelerin, Ermenicenin Hemşin ağzından kendi kelime dağarcıklarına geçmiş olduğunu, Hemşin Ermenilerinden her zaman için uzak olmuş olan Çankırı Poşaları ise, bu durumu etraflarında çok Ermeni bulunmuş olmasıyla açıklamaktadır.

Türk araştırmacı Ensar Çetin’in sorusuna cevap olarak, Poşalardan biri “…Bu mahalledeki evlerin çoğu Ermenilerindir. Eskiden, bir zamanlar Ermeniler varmış, anlıyor musun? Bu dili onlardan öğrenmişler. Başka bir şey yok”. Bir diğer informant ise, Türk araştırmacıya şöyle söylemektedir “Gerçekte Poşaca dili yoktur. Yukarı mahallede Ermeniler yaşamış, biz de bu dili Ermenilerden öğrenmişiz”[18].

Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde yaşayan Poşaların siyasi görüşleri

Poşaların, bölgenin özelliklerine göre, genelde Türkiye’de, özellikle de Artvin ilinde farklı siyasi görüşlere sahip olduklarını belirtmek gerekir.

Örneğin, Hopa ilçesi nüfusunun büyük bir kısmının Marksist-Komünist görüşlere sahip olduğundan dolayı, burada yaşayan Poşaların büyük bir kısmı da sol eğilimlidir. Bilindiği gibi, 2004-2009 yıllarında Hopa, Komünist bir belediye başkanına sahip olmuştur. Lakin bu bölgede yaşayan Poşaların, Kemalistlerin Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) de sol olarak kabul ettiklerini vurgulamak gerekir.

Gözlemlerimize dayanarak, genel olarak Türkiye’de yaşayan Lomların, kolay idare edilen bir unsur olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, seçimlerde en çok oy alma imkânına sahip olan güce öncelik vermektedirler.

Türkiye’deki Poşaların İslamlaşma koşulları

Poşaların eskiden Ermeni Apostolik Kilisesi’ne ait olmalarına rağmen, günümüzde Türkiye’de yaşayan Lomlar Müslüman veya Alevidirler (İstanbul haricinde). Onların büyük bir kısmının Ermeni Soykırımı yıllarında Müslümanlaştırılmış olduğu düşünülmektedir.

İnformantlarımızdan hiçbiri, en azından bizimle olan görüşmelerinde, eskiden Hıristiyan oldukları öngörüsünü dillendirmedi, İslam’ı kabul etme dönemiyle ilgili olarak da farklı tahminler ileri sürüldü. Örneğin, Rize ilinin Ardeşen ilçesinde yaşayan 62 yaşındaki R.D., Muhammet’in amcaoğlu Ali döneminde Müslüman olduklarını, Ardanuç’ta yaşayan 43 yaşındaki M.K. ise, kendilerinin zorla Müslümanlaştırıldığı ve Türkiye’de yaşayan etnik gruplar içinde İslam’ı kabul eden en son grup olduklarını belirtmekteydi.

Şavşat doğumlu 60 yaşındaki D.E’nin sözleriyle Poşalar İslam’ın kurallarını genelde yerine getirmemekte, mesela çok azı günde 5 kez namaz kılmaktadır. Hopa şehrinden 47 yaşındaki G.K., kendilerinin baskı altında Müslümanlığı kabul ettiklerini düşünmektedir.

Bu çelişkili fikirler ve veriler, günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nin Karadeniz yöresinde veya tarihi Pontus bölgesinde yaşayan Poşaların İslamlaştırılma dönemi ve şartlarının araştırılmaya ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. 

[1] Grigor Vantsyan, Yerkeri joğovadsu 2 hatorov, hator 1, HH Gitutyunneri azgayin akademia, Patmutyan institut, Yerevan, 2015, s.206.

[2] Vrtanes Papazyan, Hay-boşaner, Dsagumn, Azgagrakan handes, 4 (2), 1898, s.203-218.

[3] Sarkis Seropyan, Vatansız Tek Ulus Çingeneler ve Çingenelerin Ermenileşmişleri, Hay Poşalar, Tarih ve Toplum, Ekim 2002, Cilt 34, Sayı 202, s. 21.

[4] Vardan Voskanyan, Mi kani khosk boşa anvan şurç, Haygazyan hayagitakan handes, hator İG, Beyrut, 2003, s.183.

[5] Samson Hovhannisyan, İnçpes Hndkastani vordinerı dardzan hay-boşaner, hayatsads gnçuneri patmutyunı, http://panarmenian.net/m/arm/details/227158

[6] Ermeni-Poşaların gizli dilleri hakkında daha ayrıntılı olarak bk. Vardan Voskanyan, Hay-boşaneri gağtnalezun yev dra usumnasirutyan patmutyunı, Arevelagitutyan hartser, VII, Yerevan, EPH, 2012.

[7] Grigor Vantsyan, Boşaneri Hayastan mtnelı yev bnakutyan ayjmyan teğern u tivı,  “Murç”, Tiflis, 1894, sayı 7-8, s.1066-1088.

[8] A.g.e.

[9] Cavakhk ve Ermenistan bölgesinde Poşaların kendi kimliklerini algılamaları hakkında bk. Harutyun Marutyan, The Contemporary Expression of the Identity of the Boshas, Acta Ethnographica Hungarica, 56 (2), 2011, pp. 297-314.

[10] Grigor Vantsyan, Boşaneri Hayastan mtnelı

[11] Suat KOLUKIRIK, TÜRKİYE’DE ROM, DOM VE LOM GRUPLARININ GÖRÜNÜMÜ, http://www.google.com.tr/url?url=http://hutad.hacettepe.edu.tr/index.php/hutad/article/download/186/217&rct=j&frm=1&q=&esrc=s&sa=U&ved=0ahUKEwi2_rX1nc7QAhXJQJoKHcp7AJ8QFggTMAA&usg=AFQjCNEzMucGwxndfe1mQWo7Vo1gRLw_Xg

[12] A.g.e.

[13] Bir Yaşam, Sayı 7, Eylül-Ekim 2009, s. 21.

[14] Nurettin Demir, Melike Üzüm, Çankırı Poşaları, Prof. Dr. Mehmet Özmen Armağanı, Adana, 2014, s. 137-152, http://turkoloji.cu.edu.tr/mehmet_ozmen_armagani/mozmen_armagan_parca12.pdf

[15] http://www.haberci18.com/posalar-cankiri-da-dernek-kurdu/10293/

[16] Ensar Çetin, Çankırı Poşalarında Sosyal ve Dini Hayat, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 18 (3), 2014, ss. 85-102, file:///C:/Users/User/Downloads/5000107581-5000156174-1-PB.pdf

[17]http://team-aow.discuforum.info/t6203-Ermeni-Cingenelri.htm?start=15

[18] Ensar Çetin, Çankırı Poşalarında Sosyal ve Dini Hayat, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 18 (3), 2014, ss. 85-102, file:///C:/Users/User/Downloads/5000107581-5000156174-1-PB.pdf

Türkçeye çeviren: Diran Lokmagözyan

Akunq.net

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hoş Geldiniz

Batı Ermenistan ve Batı Ermenileri’yle ilgili bilgi alış verişi gerçekleştirme merkezinin internet sitesi.
Bu adresten bize ulaşabilirsiniz:

Son gönderiler

Sosyal Medya

Takvim

October 2025
M T W T F S S
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031