Düzenli okurlarım (böyle yazmak da pek havalı oluyor) beni bilir… Hemşin kültürü üzerine yazmayı bir görev sayar ve severim de… Üstelik artık anlamsız tepkiler de çekiyor bu yaptığım(ız) iş…. Bir iş gibi değil elbette… Doğu Karadeniz’in iyice doğusunda, bi’miktar; yani, birkaç köy Sakarya havalisinde ve Erzurum’un oralarda da Hemşin köyü ve Hemşinli bulmak mümkündür… Yazmalıyım ki, kayıtlara geçsin hep… Ermenistan’ta, Kırgızistan’da, Rusya’da ve Abhazya’da da varız. Köklerini gurbetçilikle ören bir halk olarak, dünyanın her ülkesinde de bulunuruz ama meselemiz onlar değil. Yoksa, bir arkadaşımızın Japonya’da dönerci bir hemşerimizi görmesini de konu ederdik.
Gelelim sorunlara… 22 Hemşinli derneği toplaşıp yaptığımız kendi halindeki etkinliklere; araştırmalara vb çalışmalarımıza dil uzatıyor. Elbette ki cahiller ve hadleri olmadan atıp tutuyorlar… Bizler, sorun yapmazdık bunu ama; rast geldikleri yerde, bizi çevirip, hem de Hemşince (arkaik Ermenice olarak yani); ‘Bizler Türküz ve Orta Asya’nın içlerinden kopup geldik’ demelerinden kuşkulanmasaydık. Yahu ahpar (abi), güzel söylüyorsun da bunu niye Ermenice söylüyorsun…
Şöyle bir örnekle devam edelim. Laz kültürünü tam da birer kültür arkeologları gibi çalışıp, bugün devlet okullarında (şimdilik) seçmeli de olsa, Lazca eğitimin başlamasına sebep olanlara sorduk. 20 yılı aşkın bir biçimde hayli yoğun bir çaba içindeler. Önce dile sahip çıkılması gerektiği için sözlükler, yazım kılavuzları, her türlü metnin (roman, masal, türkü gibi türlerde) Lazca kitaplar yayımladılar. Dergiler yaptılar… Dil ve kültürel araştırmalar için Laz Enstitüsü’nü kurdular ve birkaç dönem Boğaziçi’nde, bu yıl da Bilgi’de Lazca dil derslerine başladılar. Müzik grupları, en başta sevgili Kâzım Koyuncu ile artık olmayan Zuğaşi Berepe grubu ve daha onlarcası, çalışmaları bugüne getirdi…
Biz Hemşinliler de sadece pasta yapmayız herhalde… Gazeteci kardeşimiz Uğur Biryol kitabını bile yazdı bunun; belgeseli de çekildi. Hemşince filmler yaptık; müzik grubumuz ve vokallerimiz var artık… Yavaş gibi görünse de emin adımlarla geliyoruz… Ama… Fakat… Lakin… Şu kendilerini Türk hisseden Hemşin halkının bir kesimine diyeceklerimiz var… Türkçe diyeceğiz çünkü şahsen Hemşince bilmiyorum ve inanın Hemşince bir metni kaleme alacaklarımızın sayısı iki elin parmak sayısını geçmez bile…
Bir de Hemşin Kültürünü Araştıran derneğimiz var: HADİG… Her siyasal görüşten, düzgün ve kararlı insanların bir arada olduğu bir topluluk… Bu fazlasıyla cahilce, kasıt dolu ve ‘aba altından sopa’ gösterme heveslilerine karşı bir bildiri yayımladı… Henüz bu derneğe üye değilim; hatta Face sayfalarında bile yokum. Bu nedenle ancak haberim oldu ve bilgilerinize sunuyorum:
“9 Temmuz 2015 Perşembe, HADİG Yönetim Kurulu’nun 18 Haziran 2015 tarih ve 09/2015 sayılı kararına istinaden ÜYELERİMİZ ve İLGİLİ KAMUOYUNA DUYURU
Hemşin Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği (HADİG); 2011 yılında Hemşin dili, kültürü ve tarihi alanında kültürel sosyal faaliyetlerde bulunmak, doğayı korumak ve üyeleri arasında dayanışmayı geliştirmek amacıyla kuruldu. HADİG, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş demokratik bir dernektir ve tüzüğünde açıkça ifade edilen amaçlar doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir. HADİG’in ilkeleri, resmi ideolojilerden bağımsız duruşu, Hemşin dili, kültürü ve tarihi konusunda bilinen ezberlerin dışında, farklı görüş ve fikirlerin de kendilerini ifade edebilmesi doğrultusundaki tavrı, kuruluşundan itibaren bazı çevrelerde rahatsızlık yaratmıştır. Bu rahatsızlık, çamur at izi kalsın kabilinden iftira, itham, çarpıtma ve tehditlere dayalı bir kara propaganda faaliyeti olarak kendini dışa vurmaktadır. Dernek olarak yasal çerçevede yürüttüğümüz kimi kültürel, sanatsal, sosyal faaliyetler ile bazı kültür ve sanat insanlarımızın makale, kitap, dergi, konser, konferans, gezi gibi faaliyetleri, bölgemize yönelik var olduğu iddia edilen Ermeni propagandasının bir uzantısı olarak değerlendirilmekte, derneğimiz ve kültür sanat insanlarımız işbirlikçilik, misyonerlik ve bu faaliyetlerden maddi menfaat temin etmekle itham edilerek hedef gösterilmekte ve tehdit edilmektedirler. Derneğimizin çalışmaları yasal, kültürel, sosyal, sanatsal çalışmalardır. HADİG, bugüne kadar yurtiçi ve yurt dışı hiçbir kişi ve kurumdan toplu bağış almamış, giderlerini üyelerinin gönüllü ödemeleriyle karşılamıştır. Dernek merkezimizde Hemşince öğretmek, öğrencilere burs vermek, piknik, konser ya da yayla şenliği düzenlemek, kitap- dergi yayımlamak, bir konferans veya gezide çeşitli milletlerden insanlar yanında Ermenistanlı kültür sanat insanlarıyla da bir arada bulunmak gibi medeni ilişki ve faaliyetleri(miz) işbirlikçilik, misyonerlik, hatta hainlik olarak nitelemek, ancak düşünce fukarası, ırkçı, zavallı beyinlerin harcıdır. Pespaye bir zihniyetin ürünü olan bu asılsız, kirli iddia, itham ve iftiraları reddediyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde toplumlarda farklı fikir ve duruşların olması doğaldır. Farklı fikir, duruş ve çalışmaları akla zarar kimi uç paranoya, hezeyan ve kurgularla süsleyerek gizli bir planın parçalarıymış gibi lanse edip siyasallaştırmak, toplumu gerer, saflaştırır. Böylesi hayırsız bir saflaşma ve gerilim ise öncelikle Hemşin toplumuna zarar verir.
HADİG’in amaç ve ilkeleri tüzüğünde bellidir:
*HADİG, asimilasyona ve halkların inkarına dayanan resmi ideolojiye biat etmek üzere kurulmuş bir dernek değildir.
*HADİG, Hemşinlilerin Ermeni olduğunu iddia edenlerin bir araya geldiği bir dernek de değildir.
*HADİG, ırkçılığın her türlüsüne karşı olup, her zaman önce insan ilkesiyle hareket etmiştir.
*HADİG, kesin bir dille Hemşinlilerin etnik kökeni ile ilgili beyanda bulunmamış ve bulunmamaktadır.
*HADİG, Hemşinlilerin nereden geldiği veya hangi etnik kökene ait olduğu konusundan daha çok, Hemşinlilerin geçmişten gelen kültürlerinin geleceğe aktarmak ve gelecek için şimdi ne yapabilirizin peşinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
*HADİG, düşünce fukarası olmayan, halklara ve inançlara karşı kin, nefret ve aşağılama politikası gütmeden ve medeni olarak farklı fikirlerle bir arada olmayı becerebilecek tüm Hemşinlilerin derneği olma çabasındadır ve kapısı bu niteliklere sahip tüm yurttaşlara açıktır.
HADİG, bu malum çevrenin tehdit, kin, nefret ve karalamalarına takılmadan, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da; Hemşin kültürü, dili, tarihi alanındaki kültürel, sosyal, sanatsal, akademik çalışmalarına ve ülkemiz demokratik kamuoyunun bir parçası olarak, tüm halkların öznesi olacağı, hukukun üstünlüğüne dayalı, demokratik, laik, bağımsız ve özgür bir Türkiye mücadelesinde, doğru bildiği tarzda faaliyetlerine devam edecektir. Bu görüş ve düşüncelerle; derneğimiz ve kimi üye ve kültür sanat insanlarımızı hedef alan çirkin, gayri ahlaki bu kara propagandacı kişileri kınıyor, kendilerini bu yalan ve iftiraya son vermeye davet ediyoruz. Bu kirli faaliyetlerin sürdürülmesi halinde; dernek ve iftira, hakaret, küfür ve tehdide maruz kalan üyelerimizin hukuki yollara başvurma haklarının saklı olduğunu üyelerimiz ve kamuoyuna saygı ile duyururuz.
HEMŞİN KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ (HADİG)”
Şöyle bir anekdotla bitireyim. 2000 yılında Fotografevi’nin ortağı ve işletmecisiydim. Bir Ermeni arkadaşımız, Maçahal’e (Artvin’deki şahane yaylaya) gidip fotoğraflamak istediğini söyledi. İlgili insanların adreslerini ve telefon numaraları verdim ki, işleri kolaylaşsın… Döndü ve heyecanla anlatmaya başladı. “Ahpar (abi), Hopa’da yemek yiyorum. Yan masada iki kişi aralarında konuşuyorlar ama iyi kötü anlıyorum. Afiyet olsun deyip, siz nece konuşuyorsunuz diye, sordum… Herkes bilmez, sadece bizim köylerde konuşulur, dediler. Hemşince, deriz diye de eklediler. Bu sefer Ermenice olarak, ‘Peki ben sizin dediklerinizi nasıl anlıyorum’ diye, sordum. Herhalde Hemşinlisin ama biz seni tanımıyoruz, deyince adamlar; bu sefer Ermenice’ye döndüm ve, ‘İyi de her dediğinizi anlıyorum. Ben Ermeniyim ve sizler de Ermenice konuşuyorsunuz yahu’ dediğimde, feveran ettiler. ‘Biz Türküz ve Hemşinliyiz’ dediler. Bunu bile Ermenice söylemişlerdi”… Evet, herkes ne hissediyorsa odur. Bana sorarsanız, evet hem Hemşinliyim ve hem de kendimi İngiliz hissediyorum… Nasıl? İyi mi böyle?
http://www.ortakhaber.com/hemsinliyim-ama-kendimi-ingiliz-gibi-hissediyorum.html
Leave a Reply