
Ermenistan kralı I. Sımbat, Gürcü prensi Atırnerseh’e ve Ermenistan’ın doğu taraflarının yöneticisi Hamam’a taç vererek, feodal ayrılıkçı çabaları hızlandırır. Her halükârda, ikisi de “Fatih, Ermenistan ve Gürcistan kralı” olarak anılan I. Sımbat’a tabi olmuşlardır. Gördüğümüz gibi, Vaspurakan da, Ardsruniler öncülüğünde krallığa dönüşür. Merkezi yönetimi güçlendirmek için ciddi adımlar atmış olan, II. Aşot Yerkat’ın (demir) halefleri, elit sınıfın inatlı direnişi haricinde, dış güçlerin diplomatik veya silahlı müdahalesiyle de karşılaşır.
Ekonomik hayatın gelişimi, ülkenin güçlü yönetim birimlerinde ekonomik merkezlerin oluşmasını da beraberinde getirir. Bu ise merkezi yönetimden ayrılma çabalarına zemin hazırlar. Bu ayrılıkçı denemeler, Arap halifeliği ve Bizans İmparatorluğu tarafından desteklenmekteydi. İlki, Ermenistan’ı kaybetmiş olma olgusunu içine sindiremiyor, diğeri ise, Ermenistan Krallığı’nı parçalayarak, Ermenistan’a sahip olmak istemekteydi.
Bagratuni kralları, merkezi yönetimi güçlendirmek için ellerinden geleni yapmaktaydı. İlk dönemde belirgin başarılar elde etmelerine rağmen, feodal ayrılıkçı çabalar daha güçlü çıkar. X. yüzyıl başlarında Ermenistan topraklarında, özerkliğe sahip birkaç büyük krallık ve beylik oluşur.
Vaspurakan krallığı

Belirtilen beyliklerden en genişi ve en güçlüsü, Atırpatakan emirliğinin desteğiyle 908 yılında I. Gagik Ardsruni tarafından krallık olarak ilan edilen Vaspurakan Ardsruni beyliğiydi. Bu beylik, Van ve Kaputan (Urmiya) gölleri arasında kalan geniş toprakları içine almaktaydı. Gagik Ardsruni, kısa süre sonra Bagratuni kralının üstünlüğünü kabul etmesine rağmen, bu durum bazen sadece şekil itibarıyla böyleydi.
Vaspurakan Krallığı, Gagik Ardsruni ve halefleri zamanında büyük ekonomik ve kültürel gelişim gösterir, tüm Vaspurakan sathında geniş imar faaliyetleri yayılır. Ağtamar Adası, suni olarak büyütülür ve kral, adada Ağtamar veya Aziz Haç olarak anılan kilise ile şehir ve kraliyet sarayları yaptırır. Daha sonraki dönemde, göl sularının yükselmesi sonucunda, şehir suların altında kalır.
XI. yüzyıl başlarında krallık 8 şehir, 72 kale, 115 manastır ve 4000’in üzerinde köye sahipti. Krallık, en mütevazı hesaplara göre, 1 milyon nüfusa sahip olmuştur.
Vanand (Kars) Krallığı

Muşeğ Bağratuni, Kars’ta kral ilan edilince, 963 yılında, Vanand veya Kars Krallığı oluşur. Bu krallık, Ani Bagratuni Krallığı ile sıkı ekonomik ilişkiler olmuştur. Bir yüzyıldan biraz uzun süre varlığını sürdürerek (963-1065), Ermenistan devleti bünyesinde önemli rol oynamıştır. III. Aşot, kendi üstünlüğünü kabul etmesi şartıyla Muşeğ’in krallığını tanır. Bu şekilde, ikinci Bagratuni krallığı oluşur.
Muşeğ’in halefi Abbas’ın zamanında, krallığın askeri gücünün geliştirilmesine büyük önem verilir. Abbas’ın iyi silahlı süvari ve piyade birlikleri, Arap emirliklerine karşı savaşlara başarıyla katılır.
Taşir-Dzoraget veya Lori Krallığı

Bagratuni hanedanlığının bir başka kolu da Taşir-Dzoraget veya Lori’de krallık kurar. Taşir yöneticisi tayin edilen III. Aşot’un oğlu Gurgen, kral II. Sımbat’tan krallık unvanı elde ederek, 982 yılında, Taşir-Dzoraget Krallığı’nın temellerini atar. Bu krallık, Gurgen’in yerel ismi olan Kürike nedeniyle Kürikyan Krallığı adını alır. Bu krallık da Bagratunilerin egemenliğini tanımaktaydı.
Taşir-Dzoraget Krallığı, uluslar arası transit ticarete aktif bir şekilde katılarak Ani, Dıvin, Tıpğis (Tiflis) ve diğer şehirlerle sıkı ticaret ilişkileri içinde olmuştur.
Kürikyan Krallığı, Davit Anhoğ’un yönetimi döneminde (989-1048) gücünün doruğuna ulaşır. Davit, krallık topraklarını doğuda Utik ve kuzeyde Tıpğis emirliği hesabına büyük oranda genişletir. Krallık başkenti, yıkıntılarının günümüz Stepanavan şehri yakınlarında bulunan Lori kale-şehri olmuştur.
Sünik Krallığı

Sünik beyi Sımbat da kendisini 987 yılında kral ilan eder. Bir yıl sonra Ermenistan Krallığı’nın üstünlüğünü tanır. Krallığın merkezi ilk dönemde Süni yerleşimi (günümüzde Sisian) olur, fakat daha sonra, krallığın kuzey bölgelerinin, Ani merkezi krallığıyla birleşmesi neticesinde, başkent Kapan’a nakledilir. İki merkez de, stratejik öneme sahip ticaret yolları üzerinde bulunmaktaydı.
Krallık, kral Vasak döneminde hayli gelişim gösterir. Nispeten küçük bölgesine rağmen XII. yüzyılda 43 kale, 48 manastır ve 1000’in üzerinde köye sahip olmuştur. Şehir hayatı fazla gelişmiş değildi. Sadece Kapan şehri belirtilmektedir.
Vasal krallıkların ortaya çıkmasıyla, Ermeni krallarının toprakları başkent Ani’yi çevreleyen bölgelerde kümelenmişti. Ani Krallığı, tarihçiler tarafından bu şehrin ismiyle anılmıştır.
http://www.findarmenia.com/arm/history/20/236/237
Çeviren: Diran Lokmagözyan
Leave a Reply