1. Hıristiyanlığın Ermenistan’a girişi ve yayılması
2. Resmi din olarak Hıristiyanlık
3. Ermeni Apostolik Kilisesi
4. Ulusal-dini konseyler
1. Hıristiyanlığın Ermenistan’a girişi
A. Ermeni Kilisesi
Ermeni Kilisesi, eski ve güvenilir anlatımına istinaden, özel bir adlandırmayla Ermenistan’ın İlk Aydınlatıcıları olarak anılan havariler Aziz Tadeos (Tadeus) ve Aziz Bardoğimeos’u (Bartolomeus) ilk kurucuları olarak kabul etmektedir. Antik Ermenistan’ın güneydoğusunda bulunan Artaz (Maku) ve Ağbak’taki (Başkale) manastırlarda bu iki havarinin mezarları kutsal yerler olarak saygı görüp korunmuştur.
Aziz Bardoğimeos’un misyonunun tarihi ve Ermenistan’da vaaz edip şehit olmasıyla ilgili Ermeni kaynaklarında geçen geleneksel anlatımlar, tüm Hıristiyan kiliseleri tarafından kabul edilmektedir. Aziz Tadeos’la ilgili anlatımlar ise farklıdır. Havari Aziz Tovmas’ın kardeşi (Tomas) Aziz Tadeos Didimos’un (ikiz) Yedesia’ya (Urfa), oradan da Artaz’a gitmesiyle ilgili Ermeni anlatımı, Yunanlılar ve Latinler tarafından bilinmemekte, Süryani anlatımları ise Aziz Tadeos’un Yedesia’dan Artaz’a geçmiş olduğunu kabul etmemektedir. Ermeni anlatımlarına istinaden, Ermenistan’da Hıristiyanlığın vaaz edilmesinin başlangıcı, aynı zamanda Ğebeos olarak da anılan havari Aziz Huda Tadeos’a da bağlanmaktadır. Yunan ve Latin kiliseleri tarafından da kabul edilen bu anlatım, Ermeni Kilisesi’nin anlatımını belgelemeye yetmektedir. (3,4)
Kilisenin uhrevi kurucusu Mesih’le birleşmiş ve bağıntılı olmanın tasdiki kabul edilen ve her bir Hıristiyan kilisesinden talep edilen apostolik menşei, iki tür olmaktadır. Bunlardan ilki doğrudan menşeidir. Bir kilisenin başlangıcı doğrudan havarilerden birinin vaazı neticesinde meydana gelmişse, doğrudan, havariler tarafından kurulmuş bir diğer kilisenin aracılığıyla meydana gelmesi ise dolaylı menşedir. Buna göre Ermeni Kilisesi, doğrudan havari menşeli bir kilise olarak kendisini ilan edebilme hakkına sahiptir ve öyle de yapmaktadır.
Kronoloji, genellikle Aziz Tadeos’un vaaz verme süresini sekiz (35-43), Aziz Bardoğimeos’un ise on altı yıllık (44-60) bir süre olarak kabul etmektedir. Daha farklı yaklaşımların da var olmasına rağmen, onlara burada değinmenin manasız olduğunu düşünmekteyiz. Sadece, Ermeni Kilisesi’nin anlatımlarına yönelik eleştirilerin, diğer kiliselerin doğuşuyla ilgili tenkitlerden daha ciddi ve ikna edici olmadığını belirtmek isteriz. (5) (Kilikya Ermeni Katolikosluğu matbaası, Antilias-Lübnan, 1952).
Adlandırılmalar
Genel olarak her bir kilise, kendi milli ve ruhani öğretisinin özelliklerini ifade eden, öz adıyla anılmaktadır. Bazıları, o kilisenin milli menşeini, diğerleri ise ruhani doktrininin prensiplerini tanımlamaktadır. Örneğin Yunan Ortodoks Kilisesi, Rus Pravaslav Kilisesi, Latin Katolik Kilisesi, Anglikan Episkoposluk Kilisesi, Amerikan İncil Kilisesi vs.
Ermeni Kilisesi, genellikle milli ismini kullanmış ve ruhani öğreti adı uygulama alışkanlığına sahip olmamış, sadece Ermeni (veya Ermenistan) veya Ermenilerin ismini kullanarak Aziz, Apostolik, Ortodoks ve benzeri adlandırmaları sadece unvan olarak kullanmıştır.
Ermeni Kilisesi’nin benimseyip, resmi yazışmalarda da cesaretle kullandığı apostolik damgası, bir yandan Ermeni kilisesinin başlangıç menşeini, diğer taraftan ise, başka bir eski kiliseden ayrı olarak, doğrudan ve bağımsız başlangıcını tasdik etmektedir. (4)
Ermeni Kilisesi’ne verilmiş olan ruhani öğreti ismine (Ortodoks vs. gibi) gelince, bu isim, Rus İmparatorluğu’nun talebiyle, imparatorluğun etki alanı içinde bulunan Ermeni kilisesinin iç tüzüğünün (“Polojenie”) yazılması esnasında, kendi alışkanlıklarına istinaden bu ismi de eklemelerini istemeleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Buradan da, Aziz Grigor Lusavoriç’in (aydınlatıcı) ismi esas alınarak Lusavorçakan veya Grigoryan (Gregoryan) adı ortaya çıkmış ve ilk defa olarak 1836’da “Polojenie”de kullanılarak, Rusça metinlerde “Ermeni Grigoryan” , Ermenice metinlerde ise “Ermeni Lusavorçakan” olarak geçmiştir. Lakin bu isim, Ermeni Kilisesini var olan apostolik kökleri ve karakterinden kopartıp, IV. yüzyıla yerleştirmesi sebebiyle halk tarafından kabul görmemiştir. Roma Katolikleri ise diğer taraftan Aziz Grigor Lusavoriç’i Roma kilisesine bağlı olarak göstermeye çalışmaktadır, bu yüzden de Ermeni kilisesi, Ermeni Katolikler tarafından Ecmiadsin kilisesi olarak anılmaktadır.
Lakin Ermeni kilisesine ruhani öğreti unvanı kullanmak gerektiğinde Ortodoks olarak anmak daha uygundur, böylece kilisemiz haklı olarak ismiyle de Doğu Kiliseleri (Yunan Ortodoks ve Rus Pravaslav gibi) unvanına bağlı olur. (142, 143).
(Kilikya Ermeni Katolikosluğu matbaası, Antilias-Lübnan, 1952).
B. Mesih’in kilisesi Ermenistan’da, I.-III. yüzyıllar
Ermenistan Kilisesi’nin I.-III. yüzyıllarına ait tarihi karanlık ve gizemlidir. Birçokları tarafından Ermenistan’da Hıristiyanlığın resmi din olarak kabulü, Hıristiyanlığın Ermenistan’a girmesiyle karıştırılmaktadır. Her halükârda Ermeni kilisesi ve Ermenistan’daki eski episkoposluk makamının varlığıyla ilgili somut veriler vardır.
Daha İsa’dan sonra ilk yüzyılda Goğtın kilisesinin kuruluşuyla ilgili anlatım (Stepanos Orbelyan, “Sisakan Eyaleti Tarihi”, VI. bölüm) günümüze kadar gelmiştir. Buna istinaden Aziz Barduğimeos, Kumsi adında bir kişiyi Goğtın bölgesi episkoposu olarak takdis etmiştir. Kumsi’yi, Babelas Khujik izlemiş, ardından da Tade makamından Muşe adında biri Goğtın kilisesi tarafından takdis edilmeye gönderilmiştir.
649 yılında hazırlanmış olan Artaz makamının en eski episkoposluk defteri de günümüze gelmiş olup, burada “Havari Tadeos, Arşakuni hanedanlığı döneminde, kral Sanatruk’un hükümdarlığı yıllarında Ermenistan’ın Şavarşan şehrine gelip, bölge müminlerini İncil’in nuruyla aydınlatıp, öğrencilerinden Zakaria’yı şehrin episkoposu olarak takdis etmiş, kendisi ise inançsızlara vaaz etmek için ülkenin diğer kısımlarına gitmiştir. Bu Zakaria’nın ise Mesih’in göğe yükselmesinin 42. yılında, Ermeni kralı Yervand eliyle şehit edildiği söylenmektedir.
Zakaria’dan sonra Zementos, episkopos tayin edildi. Bu kişi, 4 yıl Mesih’in müminlerine liderlik yaptıktan sonra vefat etti. Onu, Atırnerseh episkopos takip etti. Atırnerseh, 15 yıl halkı yönettikten sonra barbarlar tarafından şehit edildi. Onu ise, Fars ülkesinden gelen Muşe veya Muşeğ takip etti. Bu kişi, gizlendiği yerden aziz halkı 30 yıl yönettikten sonra vefat etti. Şahen episkopos ise 25 yıl. Onu, Şavarş adında biri takip etti, bu zat Ağvanlı (Albanya, günümüz Dağıstan ve çevre bölgesi) bir episkopostu ve yaklaşık 20 yıl boyunca Artaz halkına önderlik yaptı. Ondan sonra Ğevondios episkopos geldi, yaklaşık 17 yıl. Bu kişi, Roma imparatoru Avrelios ve Ermenistan kralı Vağarş döneminde şehit edildi.
Ğevondios’tan sonra Artaz apostolik makamı kilisesinin yönetimine kimlerin geldiğini tespit edemedik. Aziz Grigor Partev zamanında, gizli ve gözden uzak bir yerde bir Hıristiyan yöneticisinin var olduğu söylenmektedir.
Ermenistan’da ilk Hıristiyan cemaatinin Artas’ta olmayıp, kral Sanatruk’un başkenti Mıdsurk’ta meydana geldiği, Mıdsurk’un tahrip edilmesinden sonra ise bu cemaatin, yakındaki Aştişat’a taşındığı kabul edilmektedir (Peder Petros Ananyan). Artaz, sadece Ermeni kralının yazlığı olmuştır, bundan dolayı da Aziz Tadeos ve Sandukht’un şahadetleri Artas’ta olduğu kabul edilmektedir. IV. yüzyıl başında Aziz Grigor Lusavoriç, Ermenistan episkoposu olarak takdis edildiğinde, bu tören Ermenistan’ın başkenti Vağarşapat yerine, uzaktaki Aştişat’ta meydana gelmiştir. Bu durum, Aştişat’ta eski bir episkoposluk makamının var olduğuyla açıklanmaktadır.
Peder Yeznik Petrosyan, teoloji doktoru, “Ermeni Kilisesi Tarihi”, I. Bölüm, -başlangıcından 1441’e kadar-, Hağbatavank Hayır Derneği, 199.
Çeviren Diran Lokmagözyan
Leave a Reply