Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Berlin ziyaretinin ikinci gününde binlerce kişinin katıldığı büyük bir mitingle protesto edildi.
Almanya’nın çeşitli kentlerinden gelen kafilelerle birlikte işgünü olmasına rağmben oldukça yüksek bir katılımla gerçekleşen mitingte Erdoğan ve AKP iktidarının Aleviler, Kürtler, etnik ve dinsel gruplar, sendikal hareket ve basın üzerindeki politikaları protesto edildi.
Protesto mitingine Almanya’daki Ermeni, Asuri-Suryani, Ezidi ve Türkiyeli göçmen dernek ve federasyonlarının yanı sıra, Türk ve Alman sol grupları, otonom ve anti-faşist gruplar da aktif destek verdiler.
Mitingte Kürt tutsakların 50. gününe varan Açlık Grevilerine karşı devletin duyarsız kalması protesto edilerek; taleplerin yerine getirilmesi istendi.
Almanya’daki 44 göçmen derneğinin birlikte düzenlediği dev protesto mitingi bugün (31 Ekim 2012) Berlin Brandenburg kapısı önünde ve Alman Parlamentosuna oldukça yakın bir noktada toplandı. Mitingi tertipleyen dernekler adına yapılan Almanca, Türkçe ve Kürtçe anons ve konuşmalar, sık sık Tayyip Erdoğan aleyhine atılan sloganlarla kesildi.
Roth ve Gysi konuştu
Mitinge Alman Yeşiller partisi lideri Claudia Roth ve Die Linke (Sol Parti) lideri Gregor Gysi‘nin de katılarak destek konuşmaları yapmaları coşkuyla karşılandı.
“Bugün insan hakları günüdür ve bu hakları ayaklar altına alan Merkel’e sesleniyoruz” sözleriyle konuşmasına başlayan Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, asimilasyon politikalarının son bulmasını istedi.
Claudia Roth “İnsan hakları ve vatandaşlık haklarını ezmeye çalışanlara, Alman hükümeti ve AKP hükümetine sesleniyoruz. Bu ezdiğiniz halklar üzerinden demokrasiye gidemezsiniz. Kürtlerle müzakereler yürütülmeli, demokrasi inşa edilmeli. Çok dilli ve çok dinli bir mozaik ortamda yaşanması önemli bir değerdir. Ezidi, Alevi ve Ermenilere yönelik asimilasyon politikası derhal durmalı. Artık bu çığlıkları duyun.” dedi.
Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi ise “Kürtlerin vatanı yok. Bu yüzden Kürtlerin korunmaya ihtiyacı var. Türkiye’de aralarında milletvekili ve belediye başkanlarının da olduğu 10 bin siyasi tutuklu var. Şu anda açlık grevleri eylemlerinde olanlara dayanışma içinde olduğumuzu söylemek isterim.” dedi.
Roth ve Gysi partilerinin üyeleri eyalet milletvekileri ile birlikte yaptıkları konuşmalarda; Kürt dili üzerindeki yasakların kaldırılması, Alevi kimliğinin tanınması, Açlık Grevindeki Tutsakların taleplerinin karşılanması; çok kültürlü, çok uluslu, çok dinli bir sosyal yaşamın temel alınması; Suriye’ye karşı savaş kışkırtıcısı politikalardan vazgeçilmesi; Türkiye’de basın ve muhalefet üzerindeki baskılara son verilmesi gibi hemen tüm başlıklarda ortak bir duruş göstermeleri büyük tezahüratlarla karşılandı.
Sanatçı desteği
Ferhat Tunç, Ozan Emekçi, Kemal-Maviş Kahraman gibi sanatçıların da müzikleriyle katıldıkları mitingte Ozan Emekçi, 12 Eylül Dönemi cezaevleri direnişlerinde marş haline gelen “Özgürlük Mahkumları” ezgisini kitleyle birlikte söyledi.
DTK (Demokratik Toplum Kongresi) adına konuştuğunu söyleyen ozan Ferhat Tunç ise gelmeden hemen önce cezaevi direnişçileriyle görüşerek geldiğini ve onların selamını iletti. Tunç; “”Cezaevinde yükselen çığlık insanlık çığlıdır ve bu çığlığı duymayan insan değildir. Bu insanlarımız AKP faşizmine teslim olmadığı için sokaklarda, cezaevlerinde direniyor” dedi.
Kurm temsilcilerinin konuşmaları
ATİF Genel Başkanı Süleyman Gürcan: “Bugün 50’ye yakın demokratik kitle örgütü Berlin’de bir araya gelerek hep birlikte kardeşliği haykırıyoruz. Erdoğan, Kürtlerin, Türklerin, Ezidilerin düşmanıdır. 50 gündür açlık grevinde olan tutukluları görmek istemiyor. Burada bu sessizliğe, bu insanlık suçuna ortak olanlara sesleniyoruz. Kürt, Türk, Alman, Arap, Müslüman, Alevi, Ermeni, Ezidi insanlar olarak kardeşiz ve kardeş kalacağız.”
YEK-KOM Başkanı Yüksel Koç: “Bu birliği, bu direnişi selamlıyoruz. Erdoğan, kendi ülkesinde asimilasyon işlerken insanlık ve ahlaki suç işlemektedir. 50’ye yakın gündür değerlerimiz ve 700’ün üzerinde insanlarımız açlık grevindelerse bu bir çığlıktır. Erdoğan’ın susturduklarına sesleniyorum; ortak suç işleyenlere sesleniyorum. Bu suça daha fazla ortak olmayın.”
DİDİF Genel Başkanı Hüseyin Avgan: “Karınlığı aydınlığa çevirenleri selamlıyorum. 10 yıldır iktidarda olan Erdoğan’ın işlediği suçları saymaya kalksak, belki ömrümüz yetmez. Artık sonu gelmiştir ve bu zihniyet hesap vermek zorundadır. Erdoğan aynı zamanda buraya, yani Almanya’ya gelenleri suça ortak ediyor. Kürtlere ve diğer mahsum halkları karşı kışkırtıyor. Bizler burada Türk iktidarının katliamcı yüzünü göstermekteyiz.”
AABF Genel Sekreteri Ali Doğan: “Bizler bugün burada tarih yazıyoruz. Erdoğan artık kabul edilmediğini görmelidir. Erdoğan burada teröristlerin buluştuğunu söylüyor. Eğer burada 700’ün üzerinde açlık grevinde olanları savunmak terörizm ise evet biz teröristiz. Eğer teröristlik Kürtlerin ve diğer azınlıkların haklarını savunmaksa evet biz teröristiz. Ama şunu bilsin ki asıl terörist olan, terör yaratan Erdoğan’dır. Soruyoruz kendisine; 34 genci katletmek barış mıdır? Cemevlerini ucube saymak barış mıdır?” (ANF)
Alevi kurumlarından yoğun katılım
Alevi dernekleri ve kitlesinin etkin katılımı dikkat çekti. Almanya Alevi Federasyonu adına yapılan konuşmalarda, Berlindeki birçok eyalette Alevi kimliğinin kabul edildiğini, önümüzdeki Kasım ayında Münih Eyaletinde Alevi inancının da diğer bütün dinler gibi resmen kabul edilerek imkanlardan eşit olarak yararlanacağı bir protokolun imzalanacağını müjdelediler.
Berlin mitingi uzun yıllardır ayrı ayrı kulvarlarda hareket eden Alevi, Kürt, sol ve otonom gruplar, dinsel ve kültürel cemaatleri aktif bir eylemde bir araya getirmesiyle de önem kazandı.
Yaklaşık 3 saat süren miting, konuşmacı, sanatçı ve kitlenin hep birlikte söylediklerki “Gelin Canlar Bir olalım” ve “Çav Bella!” parçalarının ardından herhangi bir olay yaşanmadan dağıldı.
http://www.gelawej.net/index.php/component/content/article/135-politika/7487-berlinde-binlerce-kii-erdoan-protesto-etti.html
Leave a Reply