Yerusağem (Kudüs) Ermeni Patrikliği
Yerusağem Kilisesi’nin ilk önderi, Hakobos Tyarnyeğbayr olmuştur. 381 yılındaki Konstandnupolis (Konstantinopel, İstanbul) II. Ekümenik Konseyi’nde episkoposluk, patrikliğe yükseltilir.
IV. yüzyıldan başlayarak çok sayıda Ermeni mümin Yerusağem’e gitmekteydi. Ermenistan’ın yönetici aileleri ve episkoposluk makamlarının, kendi cemaatlerine ait müminlere kalacak yer temin etmek niyetiyle Yerusağem’de inşa ettirdikleri manastırların sayısı VI. yüzyılda 70’e varmıştı. Bu Ermeni manastırlarından birçoğunun, kurucuları ve bakımına özen gösteren ailelerin ve bölgenin adıyla anılması ilginçtir. Örneğin Mamikoneits (Mamikonyanların) Manastırı, Gugarats (Gugark bölgesi) Manastırı, Sünyats (Sünik bölgesi) Manastırı, Rıştunyats (Rıştuniler) Manastırı, Khorkhorunyats (Khorkhoruniler) Manastırı, Andzevatsyats (Andzevats bölgesi) Manastırı, Arşakunyats (Arşakuniler) Manastırı, Saharunyats (Saharuniler) Manastırı, Palunyats (Paluniler) Manastırı, Ardsrunyats (Ardsruniler) Manastırı, Kotayetsvots (Kotayklılar) Manastırı, Varajnunyats (Varajnuni bölgesi) Manastırı, Vanantatsyats (Vanant bölgesi) Manastırı, Tayetsots (Tayk bölgesi) Manastırı, Mokats (Moks bölgesi) Manastırı, Kacberunyats (Kacberuni bölgesi) Manastırı, Artsakhi (Artsakh, Karabağ bölgesi) Manastırı, Amaras Manastırı vs. gibi. Bazı yönetici aileleri ve bölgeler birden fazla manastıra sahip olmuşlardır, örneğin Mamikonyanlar, Arşakuniler, Sünikliler, Saharuniler vs. gibi. Bu manastırlar, Ermeni yönetici aileleri ve episkoposluk makamlarının maddi imkânlarıyla inşa edilip korunmaktaydı.
Bu Ermeni manastırlarının önderleri, rahipleri ve halkı, genel kilise düzenine istinaden, VI. yüzyılın ortalarına kadar Yerusağem Ermeni patrikhanesinin yönetimi altında bulunmuşlardır.
Yerusağem patrikliği, imparatorluk baskıları altında kalarak VI. yüzyıl ortalarında nihai olarak Kalkedon öğretisini kabul ettiğinde, Yerusağem Ermeni Kilisesi bölünme yaşadı ve Yerusağem Ermeni Patrikliği ortaya çıktı.
Yerusağem Ermeni Patriği’nin ruhani derecesi başepiskoposluktur, patrik olarak anılması ise daha ziyade idari gereklilikten olup, Yerusağem Ermeni başpatriklerine siyasi yönetimler tarafından, Yerusağem’deki Ermeni manastırları ve kiliselerinin yönetiminde diğer kilise makamlarına nazaran olan özerkliğini ve bağımsızlığını tasdik etmek amacıyla verilmiştir. Bu yüzden de Yerusağem Ermeni patrikleri sık-sık sadece Yerusağem Başepiskoposu olarak anılmışlardır.
Yerusağem’in ilk Ermeni patriklerinin isimleri günümüze ulaşmamıştır.
Sadece, Bizans egemenliği döneminde, Yerusağem’in Araplar tarafında ele geçirilmesine (636) kadar, Yerusağem Ermeni Kilisesi’nin Kalkedonlular tarafından baskılara maruz kaldığı bilinmektedir. Ermeni manastırları gitgide boşalıp, Bizanslıların eline geçmekteydi.
Bilinen en eski Yerusağem patriği Abraham’dır. Arapça yazan tarihçi Zeki-al-din’e göre Abraham, Muhammed’in giderek artan gücünün farkına vararak 626 yılında şahsen yanına giderek, kendisinden Yerusağem Ermeni Kilisesi’nin dokunulmazlığına dair bir taahhütname elde eder. İlginç olduğundan dolayı bu fermanı burada sunmak istiyoruz. “Ben, Muhammed, Abdullah’ın oğlu, peygamber ve Allah’ın havarisi, patrik Abraham’a Yerusağem, Damaskus (Şam) ve Arabistan’ın diğer sınırları içinde yaşayan Ermeni episkoposları ve rahipleri ve onlara tabi halklara, yani Yerusağem’de yaşayan Yetovpialılar (Habeş), Ğıptiler (Kıpti) ve Asorilere (Süryani) kendilerine ait olan tüm manastır, kilise ve okullarını, taşınmaz mal varlıklarını ve tarlalarını bağışlamaktayım. Ben, Allah’ın havarisi, Allah’ın ve yanımda bulunan tüm erkek ve kadınların vicdanının şahadetiyle, Yerusağem’de bulunan kiliseleri Surb (Aziz) Harutyun kilisesini ve Kutsal Şehrin güney tarafının karşısında, Sion Manastırı yakınında bulunan Surb Harutyun olarak anılan büyük kiliseyi kendilerine söz verdim ve bağışladım, Dziteni (Zeytinlik) Manastırı’nı ve Mesih’in Hapishanesi Manastırı’nı, Betğehem (Betlehem) kilisesini ve Surb Hovhannes ile Samaria şapellerini ve Surb Harutyun kilisesinin arka kısmındaki dua yerlerini ve tüm Goğgota’yı (Golgotha), üst katları ve alt katlarıyla ve ışığı yaktıkları Mesih’in Mezarı’nı, tüm dini ziyaretgâhları, dağları ve vadileri, taşınmazları ve mal varlıklarını Allah’ın ve Allah’ın havarisi ve tüm Müslüman müminlerin şahadetiyle kendilerine bağışladım”.
Bu taahhütname, Salahaddin tarafından 1187 yılında Yerusağem Ermeni Kilisesi’ne verilen taahhütnamede de belirtilmektedir.
Yukarıda belirtilen fermanın belgeselliği tartışılır olmakla birlikte, ilk Arap halifelerinin siyasetinin dışavurumu olması açısından enteresandır. Omar (Ömer) Halife (634-644) Yerusağem’i 636 yılında ele geçirdiğinde, Yerusağem Ermeni Patriği olan Yezekiel’in oğlu Grigor Urfayetsi’ye benzer bir ferman vermiştir.
Haçlılar, 1099 yılında Yerusağem’i ele geçirip Yerusağem Krallığı’nı kurup, Yerusağem Latin Patrikliği’nin de temelini atarlar.
Yerusağem Ermeni patriklerinden Sahak, 1179 Hromkla konseyine katılıp, toplantı akdini Ermeni Katolikos’u Grigoris, Ağvan (Albanya, günümüz Dağıstan ve dolaylarında bulunan eski bir devlet) Katolikos’u, Ani başepiskoposu Basilios, ve Antiok (Antakya) başepiskoposu Grigoris’in ardından, Tanrı’nın Ayak Bastığı Şehir Yerusağem’in başpatriği Sahak olarak imzalamıştır. Patrik Sahak’ın imza sıralamasındaki konumundan, o dönemlerde Ermeni Kilisesi’nin ruhani statü sıralamasında Yerusağem Kilisesi’nin yerinin tespit edilmesinde bir taraftan Yerusağem Ermeni başepiskoposunun patrik unvanına sahip olmasından ziyade, Yerusağem Kilisesi’nin episkoposluk olması, diğer taraftan ise Genel Kilise ruhani yapısında Yerusağem Patrikliği’nin, Antiok Patrikliği’nden sonra gelmiş olduğu sonucuna varabiliriz.
Mısır sultanı Salahaddin, 1187 yılında Yerusağem’i ele geçirip Haçlıların Kutsal Şehir’deki egemenliğine son verir. Ermeni patriği Abraham, Salahaddin’e Muhammed, Omar ve Ali (656-661) tarafından Yerusağem Ermeni Kilisesi’ne verilmiş olan taahhütnameleri gösterip, kendisinden yeni bir taahhütname elde eder.
Kilikya Ermeni Krallığı’nın Rubinyan hanedanlığı süresinde Yerusağem Ermeni Apostolik Kilisesi, Kilikya krallarının siyasi himayesi ve Sis katolikoslarının ruhani yönetimi altında bulunmaktaydı.
Kral Oşin (1307-1320) ve Katolikos III. Kostandin Kesaratsi (1307-1322) Ermeni Kilisesi’nin bölge önderlerini, 1307 Sis Konseyi’nin kararlarına uymaya mecbur ettiklerinde, Yerusağem patriği Sargis, Yerusağem Ermeni Kilisesi’nin öğretisini yalın şekliyle koruyabilmek için Mısır sultanından bir ferman elde ederek makamını Kilikya ruhani yönetiminden ayırır ve 1311 yılından itibaren işlerini bağımsız bir şekilde yürütmeye başlar. Bu durum, bazılarının, Yerusağem Ermeni Patrikliği’nin 1311 yılında kurulmuş olduğunu sanmaya yöneltmiştir. Yukarıda gördüğümüz gibi Yerusağem Ermeni Patrikliği, Kalkedoncularla aralarında oluşan öğreti çatışması sonucunda, VI. yüzyılda, Surb Hakobos Tyarneğbayr tarafından kurulan patrikhaneden ayrılarak oluşmuştur.
Kaynaklar: Papaz Yeznik Petrosyan, teoloji doktoru, “Ermeni Kilisesi Tarihi”, II. kısım (Başlangıcından 1441 yılına kadar), Hağbatavank Hayır Derneği, 1990.
http://www.zvartnotz.am/am/23/2306
Çeviren Diran Lokmagözyan
Leave a Reply