Dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na dilekçe veren Kılıçdaroğlu “CHP Genel Başkanı ile hesaplaşmak mı istiyorsun, kaldırın dokunulmazlığımı” dedi.
Ergenekon davasına yönelik sözleriyle adil yargılamayı etkilediği iddia edilen ve hakkında fezleke hazırlanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Meclis’teki grup konuşmasında “Devrimci Kemal” sloganları eşliğinde çok sert konuştu. Kılıçdaroğlu ile birlikte dokunulmazlıklarının kaldırılması için dilekçe veren CHP’liler, grupta, CHP liderinin suç sayılan sözlerini de tekrarladı.
Grup toplantısı öncesinde konuşan CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, Silivri Başsavcılığı’nın Kılıçdaroğlu’na 9 Kasım 2011’de Silivri’de tutuklu bulunan milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ı ziyaretinden sonra yaptığı açıklamalar üzerine fezleke düzenlediğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
‘Hepiniz ayağa kalkın’
“Fezlekede yargı sistemini özellikle de Silivri yargısını eleştiriye yönelik cümleleri, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs iddiası olarak nitelenmiş, Sayın Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle fezleke düzenlenmiş ve TBMM Başkanlığı’na gönderilmek üzere fezleke yola çıkmıştır. Tüm milletvekili arkadaşlarımı ayağa kalkmaya davet ediyorum.
Silivri ziyareti sonrasında söylediği ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olarak nitelendirilen cümlelerini burada bir kez de biz CHP TBMM Grubu olarak tekrar etmek istiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun işlediği iddia edilen suçu CHP TBMM Grubu üyeleri milletvekilleri de işlemiş olacaktır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sözlerini cümle cümle okuyarak arkadaşlarımdan tekrar etmelerini isteyeceğim.”
Silivri’ye ikinci mesaj
Hamzaçebi’nin okuduğu Kılıçdaroğlu’nun sözlerini hem milletvekilleri hem de CHP’liler tekrar etti. Kılıçdaroğlu’nun salonda iki kez tekrarlanan cümleleri şöyle: “Siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların sadece oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına yargılamada demokrasi diyorlar. Bu ne demokrasidir, ne adalet dağıtmadır. Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir. Yargıç, toplumun beklentilerini, toplumun duygularını bilen ve ona saygı duyan demektir. Vicdan her şeyin üstündedir. Vicdanıyla hareket etmeyen bir yargıç, yargıç olabilir mi? Anayasanın 90. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler var. Bunları görmezlikten gelip ‘ben bildiğimi okurum, benim bildiğim ve söylediklerim doğrudur’ mantığıyla yola çıkarsanız adalet dağıtamazsınız.”
Hamzaçebi, daha sonra, “Sayın Başsavcı’nın iddia ettiği suçu CHP milletvekilleri de işlemiştir. Cumhuriyet savcılarının işlerini kolaylaştırmak açısından onların bizler hakkında fezleke düzenlemesini beklemeksizin dokunulmazlıklarımızın kaldırılması talebiyle bugün (dün) TBMM Başkanlığı’na başvuracağız” dedi.
Hukuk düzenine güvenmiyoruz
Kılıçdaroğlu, kürsüye gelirken CHP’liler “faşizme karşı omuz omuza”, “halkçı Kemal” diye slogan attı. Sözlerine, “Hiç meraklanmayın. Dinlemezlerse dinleteceğiz” diye başlayan Kılıçdaroğlu, özetle şöyle konuştu:
– CHP, darbecilere, hukuk devleti düşmanlarına, askeri cuntalara, bugün oluşturulmak istenen sivil dikatatörlüğe sonuna kadar karşı. Bizi demokrasi yolundan hiçbir güç alıkoyamaz. Hiçbir baskıya, korkuya, şartaja boyun eğmek kitabımızda yok. Bireysel olarak hiçkimsenin avukatı değilim, kişileri savunmak meselem değil. İlkelerle ilgiliyim, demokrasinin, hukuk devletinin, milletimin avukatıyım. Bireylere yöneltilen suç ne olursa olsun onların hukukun üstünlüğü kuralları çerçevesinde yargılanmasından yanayım.
– Birilerinin talimatıyla ‘atın içeri’, ‘kaşının üzerinde gözün var, tutun bunu’. Bu kişi kim olursa olsun onun destekçisi olacağız. Hukukun üstünlüğü olduğu yerde boynumuz kıldan ince. Gider orada adam gibi yargılanırız. Bu yargılama düzenine de bu hukuk düzenine de asla ve asla toplu iğne ucu kadar güvenmiyoruz.
– Bunların adil yargısı, basılmamış kitabı toplatan yargıdır, parasız eğitim istiyoruz diyen öğrencileri aylarca hapiste tutan adil yargıdır. Eski bir Genelkurmay Başkanı’nı terörist diye tutuklamayı akıl etmek yine ilk kez bu adil yargılama yapan arkadaşlara nasip oldu. Adil yargılamanın ne olduğunu çok iyi biliriz. Önümüzde Deniz Feneri davası örneği varken… Benim dokunulmazlığa ihtiyacım yok. Korkuyla siyaset yapanlardan değilim. CHP Genel Başkanı ile hesaplaşmak mı istiyorsun, kaldırın dokunulmazlığımı.
– Bu oyunun nerelerde kurgulandığını da çok iyi biliyorum. Sizin özel yetkili mahkemelerinizden korkmam. Özel yetkili mahkemelerinizle yıldıramazsınız, onların savcılarıyla yıldıramazsınız. Siz kim oluyorsunuz, kime diz çöktürmek istiyorsunuz. Yola çıkarken dokunulmazlığa güvenerek yola çıkmadım. Sizden, sizin ağababalarınızdan çekinmem. Kendi ulusumun emrindeyim. Beni hapse atmak değil, darağacına da çıkarsanız söyleyeceğim budur.
‘Bir numara diyebilirler’
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Ben daha erken, daha önceden bekliyordum, zamanlamayı şimdi uygun görmüşler. Beni bir numara olarak ‘şu anda içeride toplantıda’ diyebilirler. Geçmişte acılar yaşamış, mazlum rolü oynamış bir kişinin bugün geldiği nokta aslında ibret verici.”
Aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı bakan ve milletvekillerinin de bulunduğu isimlere ait 60 dokunulmazlık dosyası, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. 60 yeni dosyayla birlikte Meclis’e gelen dosya sayısı 622’ye ulaştı. Bunlardan 481’ini, 23. dönemden kalan dosyalar oluşturuyor.
http://siyaset.milliyet.com.tr/kilicdaroglu-ndan-dokunulmazlik-resti/siyaset/siyasetdetay/11.01.2012/1487124/default.htm





Leave a Reply