Bir Okurumuzdan: Neden!

Mezre

Neden!!!!!!!!!!!! Hayat her zamanki gibi devam ediyordu. Farklı, değişik bir şey yoktu. Bu yaşam farklı bir yaşamdı. Tüm benliğiyle gerçeklerden kaçınma vede kabul etmeme idi. Lakin unuttuğu bir şey vardı, o da Tanrının adaleti idi, ne idi. Bu adalet ya gerçekten kabul edecekti, yada gerçekten görmeyerek son nefesine kadar içinde bir sır olarak saklayacaktı. Ama neydi onu bu kadar düşündüren yada neydi bu kadar kafasını karıştıran. Her şeyi bir yana bıraktı, uzun uzun düşündü. Ve dedi ki “Ey Yaratan, sen söyle, kimim neyim, bana açıkla!”. Tabi bunları söylerken Tanrı ona bişey söylemedi. O tekrar sustu, içine kapandı. “Nasılsa artık herşeye alıştım” dedi kendine… “Neden bu kadar kendimi sıkım yada neden bu kadar düşünüm.

Derken aradan baya bi zaman geçti. Çok ilginçti, birden dalıp gitti gizemli bir şey damarlarındaki kanı haraketlendirdi, onu birşey yönlendirmeye çalısıyordu. Bu şey çok farklı bir seydi. Tarif edilemiyordu. Ama düşünüyordu “Neden ben, neden?” diye.

Bir gün bir arkadaşla tanıştı, ona soru sormak istedi. Ama içinde yılların vermiş olduğu o sahte vede yalan kendisinin olmayan düşünceler ona dur demek istiyordu. “Cesaret cesaret” diye söylendi vede emin olması için o arkadaşa bir soru sordu: “Neden tanımadığım insanların isimleri yada varlıkları söylenince kanım birden hızlanıyor. Ruhani varlığın sesi beni çağıryor”.  O da ona “Bu kanın çagrısı. Aynı kandan gelen insanların bir birini tanıması”. O zaman duydu kafasını kurcalayan şey o ilahi çagrının sesi bu… Peki bu raslantı miydi, sıradan bi şey miydi? Hala bunlara akıl veremiyordu. Sonra bir dua duydu. Tanrının duası şu idi: Tanri ile insanların arasında bazen insanlar aracılık ediyor. Bunu okuduktan sonra her şeyi teker teker tüm geçmişini, hatta yaşayan yaşamayan tüm kendi kanından canından gelenleri araştırdı. Sonuç çok tuhaftı. Yıllarca ona söylenen şeylerin yalan olduğunun farkına vardı. Kimse Tanrının adaletinden kaçamazdı. Sonuçta bu oldu. Bu insan düşman olarak bildiği, hatta insan yerine bile koyulmayan, öldürülen, katledilen, yerinden yurdundan edilen Ermeni halkının bir parçasıymış ama bunu bilmiyormuş. Tanrı o kadar adaletli ve sevgilidir ki bir anda herşeyi ona söyledi. O zaman ne kalıyodu onun payına? Damarlarındaki kanın çagrısı ile özüne dönmek… Sonuç itibariyle bu çok zor değil. Yeterki kalbimizi, ruhumuzu dinleyelim…

22.07.2011

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *