2012 yılında ve iki yılda tamamlandığı söylenen ve yayınlanması sürekli geciktirilen Arsine “Tehcirde bir Ermeni kızı” adlı romanın 2014 yılında Mart ayında okuyucusu ile buluşmasından kısa bir sürede kitap listelerini altüst etmesi okuyucu oranı çok düşük olan ülkemizde %2’lik meraklı okuyucu kitlesi oluşturduğu ifade ediliyor. 1915 yılında Samsun’un Kavak ilçesinde geçen olayda Rafuel Teyel ailesinin Tehcir kanununun çıkması ile zorunlu göçlerini ve geride kalan torunu Arsine’nin zorlu bir yaşam öyküsü anlatılıyor.
Eserde kurgudan öte iki ayrı milletin bir zamanlar nasılda mutlu yaşadığı (Osmanlı’da yaşayan Ermeni halkı, Soykırım öncesi dönemde de epeyce zulüm görmüştür-‘Akunq’ web sayfası yöneticileri) ve devamında gelen zorluklar ile Ermeni halkın köyden apar topar göç ettirilmesi, tren vagonunda geçen anlatımlardaki acı gerçekler birleştiğinde tüyler ürpertici gerçekleri okuyucusuna sunuyor.
2015 yılında Ermeni sorununun (Ermeni Soykırımı’nın-‘Akunq’ web sayfası yöneticileri) 100.yılına denk gelmesi nedeni ile Arsine iki ayrı milletin tek çatı altında olduğunu anlatan ifadelere her ne kadar da yer verse de uluslararası anlamda şu an için kabul görmüş bir eser.
Deva yayıncılığından çıkan eser, ilk zamanlarda kitap dağıtım firmalarından kapak tasarımdan dolayı rağbet görmese de okuyucu kitlesinin merakı ve ulusal medyalardaki yansımasından sonra Arsine’ye bir talep patlaması yaşattı.
Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen eserin Ermeni Tehcirinin farklı bir pencereden bakış açısı olduğu söylenebilir.
http://blog.radikal.com.tr/dunya/tehcirde-bir-ermeni-kizi-arsine-nobele-aday-67839
Leave a Reply