Oral Çalışlar’a Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin gelişmesine katkı ödülü

Օրալ ՉալըշլարYazarımız Oral Çalışlar ‘Ermeni Kardeşlerim ve Sevgili Hrant Dink’ yazısıyla ödül aldı.

Radikal.com.tr –Radikal gazetesi köşe yazarı Oral Çalışlar dört yıldır İstanbul Kültür Üniversitesi Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (GPoT) tarafından Ermenistan- Türkiye ilişkilerinin gelişmesine, Türkiye’deki Ermeni toplumunun haklarının korunmasına katkıda bulunan gazetecilere verilen ödülün bu yılki sahibi oldu.

Konunun uluslararası önemine istinaden başlangıcından bu yana İstanbul’daki farklı konsolosluklarda düzenlenen törenlerle verilen ödül, dün akşam İsveç Konsolosluğu’nda düzenlenen törenle Kültür Üniversitesi GPoT Direktörü Mensur Akgün tarafından Oral Çalışlar’a takdim edildi. Yazarımız kendisine ödülü getiren yazısını 25 Nisan günü yazmış ve 1915’de yaşanan felaketin çok geç farkına vardığımızı söylemişti.

Çalışlar, “Ermeni Kardeşlerim ve Sevgili Hrant” başlıklı yazısında Hrant’ın hayatının Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi, Ermenistan-Türkiye sınırının açılması ve sınırın öte yanıyla dostluk köprülerinin atılmasıyla geçtiğini belirttikten sonra Başbakan Erdoğan’ın taziye açıklamasını, acıları paylaşmasını onun görmesini çok isterdim” demişti.

Yazıda Başbakan’ın açıklamasının geç olduğunun, az olduğunun söylenebileceği ancak devletin bu konuda en radikal adımı attığı belirtilmişti. Çalışlar ayrıca Nesim Ovadya’nın 24 Nisan 1915 kitabına atıfta bulunarak o dönemde çekilen acıların derinliğini de anlatmıştı. 

Oral Çalışların ödül alan 25 Nisan tarihli yazısı

 Ermeni kardeşlerim ve sevgili Hrant!
24 Nisan 1915 tarihinde ve sonraki günlerde yaşanan felaketin, çok geç farkına vardık. İnsafsızca bir katliamdan geçirildiğinizi, bir soykırıma uğratıldığınızı öğrendiğimizde, sizleri çoktan kaybetmiştik.

Katliamdan, kesimden arta kalanlarınızın, sesi kısılmıştı. Görünmemeyi tercih ediyordunuz.

Dünyanın dört bir yanına saçılmış, 1915’in acısıyla yanıp tutuşan, ayakta kalmaya çalışan Ermeni kardeşlerimizle çok uzun yıllar sonra karşılaşabildik, dertleşebildik, kucaklaşabildik.

Başbakan’ın taziyesi

Hrant’ın hayatı, Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi, Ermenistan’la Türkiye’nin sınırlarının açılması ve sınırın öte yakasıyla dostluk köprülerinin atılması çabalarıyla geçti. Başbakan Erdoğan’ın, 1915’te yok edilen Ermenilerin torunlarına taziyelerini iletmesini, acıları paylaşmasını Hrant’ın görmesini, görebilmesini ne çok isterdim.

Hrant Dink’le Anadolu’ya birlikte yolculuklara çıkar, kıyıda köşede kalmış Ermenileri, kiliseleri, mezarlıkları ziyaret ederdik. O, Anadolu’daki Ermeni varlığına bir hazineye dokunur gibi dokunur, onu okşar ve bu varlığın yaşamasının, bizim geleceğimiz açısından ne kadar değerli olduğunu hissettirirdi.

Hrant’ın kardeşi Osrof Dink, dün Başbakan’ın açıklaması ile ilgili duygularını şöyle ifade etti: “’Ataları ihanet etti’ söyleminden bugün taziyeye gelmek, çok önemli bir adım ve Türkiye demokrasi inşa edecekse en temel taşlarından biri de budur. Açıklamayı çok önemsiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın böyle bir açıklama yapması, Türkiye’de yaşayan Ermeniler açısından, benim açımdan önemlidir. (…)”

Başbakan’ın taziye açıklaması, iki halkın, iki toplumun, iki ülkenin ilişkilerinde yeni ve önemli bir ‘ilk adım.’
Bu açıklamanın geç kaldığı söylenebilir. “Daha ileri açıklamalar yapılsa”, “özür dilense” denilebilir. Ne kadar ‘ama’lı değerlendirmeler yapılsa, bazılarında haklı olsak da Başbakan Erdoğan’ın açıklaması değerlidir. Devletin bugüne kadarki en radikal adımıdır.

24 Nisan 1915

‘24 Nisan’da neler olmuştu’ konusunda Türkiye’de yapılmış en güzel araştırmalardan birisi, Nesim Ovadya’nın İletişim Yayınları’ndan çıkan ’24 Nisan 1915′ başlıklı kitabı. İstanbul’daki o meşum günün, geceyarısı evlerinden toplanan Ermeni aydınlarının öyküsünü içeriyor bu kitap .

İttihat Terakki iktidarının ‘bir halkı toptan yok etme’ kararının ilk ve en önemli adımıdır 24 Nisan. Milletvekili, doktor, avukat, gazeteci, yazar, mimar, sanatçı, akademisyen vb… 250 civarında Ermeni aydını, İstanbul’dan alınıp sonu belirsiz bir yolculuğa çıkarılır.
Tamamına yakını, Çankırı’nın, Ankara ’nın çevresindeki ormanlık arazide katledilirler. Bu, bir başlangıçtır ve felaketin ilk işaretidir.

Gomidas 
Bu ölüm yolculuğundan, çok az insan kurtulur. Canını kurtaranlardan birisi, ünlü müzikolog Gomidas’tır. Gomidas, yaşadığı ağır travmanın etkisiyle akıl sağlığını yitirir. Önce Şişli’deki La Paix Hastanesi’ne, ardından, Paris’teki, hayatının son 20 yılını geçireceği bir sanatoryuma yatırılır. Hayatının son 18 yılında hiç piyano çalmaz, beste yapmaz, şarkı söylemez ve konuşmaz. 20 Ekim 1935 tarihinde Paris’te ölen Gomidas, Anadolu müziğini derleyen ve birçok parçanın günümüze ulaşmasını sağlayan büyük bir müzikçiydi.

Ermenileri yok ederek çok eksildik. Onunla yetinmedik, Hrant Dink’i, Sevag Balıkçı’yı da katledilen Ermeni kardeşlerimizin yanına gönderdik.

Bu acıyı ortadan kaldırmak mümkün değil. Hafifletmek de.

Ancak ne olursa olsun, yeni bir kardeşlik sayfası açılacak. Hrant, sayfayı aralamaya çalışanlardan birisiydi. “1915’te yaşanan soykırımdı” dediği için, mahkûm edildi, ırkçıların hedefi haline geldi. 2007’de öldürüldü.

Başbakan Erdoğan’ın 7 yıl sonra yaptığı açıklama ise şöyle: “1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi; çoğulcu bir bakış açısının, demokrasi kültürünün ve çağdaşlığın gereğidir.”

Artık yeni bir sayfa açılıyor. Türkiye, Kürt sorununda olduğu gibi, Ermeni sorununda da diyalog ve yüzleşme adına, büyük bir adım atıyor.”

http://www.radikal.com.tr/politika/oral_calislara_ermenistan_turkiye_iliskilerinin_gelismesine_katki_odulu-1195323

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *