Davutoğlu: Ermenistan’la ilişkiler düzelmeli

Ահմետ ՏաւութօղլուDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşmesi için çeşitli çalışmalar yapıldığını belirtti.

ANKARA (ANKA) –Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşmesi için çeşitli çalışmalar yapıldığını belirterek, “Protokoller çerçevesinde paralel adımların atılması, karşılıklı anlayış geliştirilmesi konusundaki, ortak tarih komisyonu da dahil olmak üzere” çalışmaların devam edeceğini ifade etti.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesinin görüşmelerine başlandı. Görüşmeler öncesi muhalefet partilerinin milletvekillerinin komisyonun çalışma saatlerinin yoğunluğuna ilişkin eleştirilerine komisyon başkanı Lütfü Elvan kısa bir konuşma ile cevapladı. Yoğunluğa ilişkin sorumlunun kendisi olduğunu ifade eden Elvan, “Haklısınız, günde 16-17 saat çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl zamana yayarak günde bir bakanlığı görüşmeyi düşünüyoruz” dedi.

Daha sonra Bakan Davutoğlu, bütçe sunumunu yaptı. İlk olarak uluslararası konjonktürdeki değişim ve Türk dış politikasında ana prensipler çerçevesinde son bir yılda yaşananlara ilişkin bilgi verdi. Türkiye’nin son 10 yılda üç ayaklı bir restorasyonu başarıyla sürdürdüğünü belirten Davutoğlu, bunların “Demokrasi temelli siyasi restorasyon, ekonomik restorasyon ve dış politika restorasyonu” olduğunu söyledi.

Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini ele alan ve bu kapsamda Irak’a yaptığı son ziyareti değerlendiren Davutoğlu, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, bölgede tırmandırılmaya çalışılan Sünni-Şii geriliminin aşılabilmesi için temaslar yaptığını ifade etti. “Bütün bunlar açık bir şekilde ortaya koyuyor ki komşu ülkelerle ilişkilerde son dönemde yaşanan paradigmatik değişim en olumlu çizgide devam edecektir” diyen Davutoğlu, Suriye, Güney Kıbrıs ve Ermenistan ile sıkıntıların bulunduğunu, Kıbrıs konusunda iki ayaklı bir politika izlediklerini, bir taraftan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirirken, diğer taraftan adadaki barış görüşmelerini teşvik ettiklerini anlattı.

Ermenistan-Azerbaycan ihtilafının Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in geçen hafta Türkiye’yi ziyareti sırasında detaylı şekilde konuşulduğunu söyleyen Davutoğlu, konuyu ayrıca ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile de görüştüğünü Karabağ sorununun çözümü için süreci en üst düzeyde tekrar başlatma kararı aldıklarını kaydetti. Davutoğlu şöyle devam etti:

“Biz Azerbaycan-Ermenistan arasındaki ihtilafın kardeş Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarında işgalin kaldırılmasını sağlayacak şekilde bir an önce hızlandırılmasına önem veriyoruz. Tabii buna paralel olarak Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme ve protokoller çerçevesinde paralel adımların atılması ve Türk-Ermeni ilişkilerinde bütün dünyada bir normalleşme ve karşılıklı anlayış geliştirilmesi konusundaki, ortak tarih komisyonu da dahil olmak üzere, yürüteceğimiz çalışmalar devam edecek.”

14 ülkeyle son 4 yıl içinde 358 anlaşma imzalandığını belirten Davutoğlu, “Bütün komşu ülkelerle vizeleri kaldırmak, serbest ticaret anlaşması imzalamak suretiyle bu entegrasyon, maksimum işbirliği alanını genişletmeye kararlıyız” dedi. Türkiye’nin, Balkanlar, Güneydoğu Asya ve Karadeniz’de pek çok ülkeyle ikili mekanizmalar kurduğunu ve özellikle Balkanlar’da sağlıklı işleyen üçlü mekanizmalar yürüttüğünü belirten Davutoğlu, Bosna-Hersek ve Kosova krizlerinin çözümünde her zamanki öncü rolünü oynayan Türkiye’nin, bütün bölgeyi kuşatan projeler ürettiğini söyledi. Türkiye’nin Balkanlar ve Karadeniz bölgesi ile ticari ilişkilerinde son 10 yılda katettiği ilerlemeye işaret eden Davutoğlu, söz konusu bölgelerle dış ticaretin 4 milyar dolardan 17 milyar dolara, toplam ticaretin ise 10 milyar dolardan 60 milyar dolara yükseldiğine dikkat çekti.

Kafkasya ve Orta Asya’da da ikili, üçlü ve bölgesel işbirliği alanları ürettiklerini anlatan Davutoğlu, bölgesel açıdan en önemli stratejik adımlardan birinin de Türk Konseyi’nin kurulması olduğunu vurguladı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın, son dönemde önemli değişimler yaşayan bir komşu havza olduğunu belirten Davutoğlu, “Büyük bir dönüşüm yaşanıyor, tabiri caizse yüzyılın dönüşümü son üç yıldır bütün Ortadoğu toplumlarını hareketlendirdi. Aynen 90’lı yıllarda Balkanlar’da olduğu gibi. Onun için bu gelişmeleri sabırla takip etmek lazım” diyerek Ortadoğu’ya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

“Ortadoğu’daki değişim de sancılı oluyor, birçok çatışmalar, gerilimler ortaya çıkıyor. Ama nihai kertede şunu söylemek gerekir, Ortadoğu’da Soğuk Savaş yapılanmalarının sonuna gelindi. Türkiye olarak her zaman Ortadoğu halklarının haklı taleplerinin yanında yer aldık” ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye’nin önem verdiği temel hususları; ulusal çıkarlar ve güvenlik, insani boyut, halkların kendi iradeleri doğrultusunda geleceği belirleme hakkına saygı ve bölgesel barışın temini olarak sıraladı.

Suriye bu değişim rüzgarından belki de en olumsuz etkilenen ülke oldu. Suriye halkının daha fazla özgürlük için barışçıl gösterilere başladı. Ancak Beşşar Esed yönetimi saldırılarla karşılık vererek, kendi halkına karşı kıyım yaptı. İlk dönemde Suriye yönetimiyle yürütülen angajmanın yanı sıra, bölgesel ve küresel angajmanlar kapsamında caba gösterildi. Cenevre süreçlerine de katkıda bulunduk. Cenevre-2 toplantısının gerçekleşebilmesi için bütün taraflarla görüşerek, bunun mümkünse Aralık ayında, değilse en geç Ocak ayında gerçekleşmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

İnsani boyut bağlamında Türkiye, Suriye’ye herhangi bir dönemde, herhangi bir ülkenin, herhangi bir krizde yapabileceği katkıyı çok çok aşan büyük bir insani tepki gösterdi. Suriye halkının insani dramını bir anlamda hafifletebilmek için 2 milyar dolara ulaşan yardımlar yaptık. Şu anda 2 milyon Suriyeli yurtdışında mülteci konumunda, 7 milyon kişi yerlerinden edildi. 5 milyon insan ise acil gıda, su ve ilaç ihtiyacı duyuyor. Uluslararası toplumun yeterli ve etkin faaliyeti yürütmediği, Suriye rejiminin de işbirliği yapmadığı ortadadır. Suriye’deki gelişmelerin Irak ve Lübnan’da mezhep çatışmasına yol açmaması için de yoğun gayret içindeyiz.”

Türkiye’nin uluslararası platformlardaki etkinliğinin arttığını da vurgulayan Davutoğlu, 2015-2016 dönemi BM Güvenlik Konseyi üyeliği için yoğun bir kampanya yürütüldüğüne, öte yandan, İstanbul’un bir BM merkezi olması için anlaşma imzalandığına işaret etti. Türkiye’nin, 2015’te G-20 Zirvesi, 2016’da Dünya Enerji Kongresi, 2017’de ise Dünya Petrol Zirvesi’nde ev sahipliği yapacağını, 2016’da İslami İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanlığını ilk defa üstleneceğini kaydeden Davutoğlu, “Bölgesel ve küresel örgütlere üyelik bağlamında, Türkiye’nin üye, gözlemci, diyalog ortağı olmadığı hiçbir bölgesel ve uluslararası örgüt kalmayacak” dedi. Davutoğlu, Türkiye’nin, yurtdışı temsilcilik sayısını 163’ten 221’e, büyükelçilik sayısını ise 94’ten 129’a yükselterek dünyada en fazla temsil edilen 7. ülke konumuna getirildiğini ifade etti.

http://www.gercekgundem.com/dunya/6347/davutoglu-ermenistanla-iliskiler-duzelmeli

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *