17 Kasım 2013 Diyarbakır’da bulunan Ortadoğu’nun en büyük Ermeni Kilisesi, Surp Giragos kilisesinde Diyarbakır’da yaşayan yada “arta kalan” Ermeniler Pazar sabah kahvaltısında buluştuk.
Kahvaltıyı kilise yönetim kurulu başkanı Gafur Türkay organize etti. Yaklaşık altmış kişi katılmıştı bu kahvaltıya. Bu altmış kişi altıyüz kişiyi temsil edecek kapasitede insanlar idi. Kimler yoktu ki; kimisi Sasunlu, Liceli, Hazrolu, Ömerlili, Silvanlı, Beyrutlu, Erbilli… Diyarbakırlı Bedri Ayseli, Liceli Udi Yervant gibi sanatçılar… Yılların özlemi ile bu kahvaltıda az sayıda ama çok insanı temsilen koskocaman bir cemaat toplanmıştı.
Ama bir eksiklik vardı bu cemaatte kahvaltı yaptıracak ve Badarak yaptıracak bir derhayr (papaz-‘Akunq’ web sayfası yöneticileri) yoktu! Kahvaltı duasını Ermenice ders veren öğretmen yapmıştı. Kendi kendime şu soruları sormaya başlamıştım: acaba İstanbul’da kaç tane derhayr vardı. Ve İstanbul’da da kaç kişilik cemaat vardı!? Acaba her Pazar altmış kişilik cemaat bulabiliyorlar mı!? Yada kişi başına kaç derhayr düşüyordu !? Bu sorular sormak için haklı gerekçelerim vardı.
Bir zamanlar nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Ermenilerin yaşadığı bu şehirde; 1915 sonrasında yok denecek kadar az Ermeni kalmıştı. Kalanlar da Müslüman Kürt kimlikleri ile gizlenmişti. Bu süreden sonra böylesi kalabalık bir cemaatin bir araya gelmesi, doğrusu, bizler için büyük bir mutluluktu. Bizlerin bu hallerimizden siyasi, politik çıkarlar için de olsa bu fırsat önümüze serilmişti. Bizde bundan faydalanarak burada var olan cemaat sayımızın her geçen gün artması umuduyla bu kapının (Sp.Gragos Kilisesi) bir daha kapanmaması için bu gibi fırsatları değerlendirip var olan gizli nüfusumuzun artması için çaba sarf etmeliydik. Çabalarımız da buradaki varlığımızı hissetirmek için kiliseyi boş ve sahipsiz bırakmamak olmalıdır diye düşünüyorum. Saygılarımla.
Garod Sasunyan
Dikranagerd
17.11.2013
Akunq.net
Leave a Reply