Geçen hafta Kurban Bayramı’nda en estetik 10 camiyi sayfalarımıza taşımıştık. Noel haftası dolayısıyla bu kez en güzel kiliseleri, din adamları, sanat tarihçileri, heykeltıraş ve kültür turizmcilerden oluşan jüriye sorduk. Seçim yapılırken, ibadetin hálá sürdüğü kiliseler göz önüne alındı.
Anadolu’da bakımsızlıktan çökmekte olan pek çok eski kilise listenin dışında kaldı. En iyi korundukları ve cemaatleri en kalabalık olduğu için İstanbul’daki kiliseler öne çıktı. Ortaya çıkan listede Ortodoks, Katolik, Ermeni, Süryani, Keldani kiliseleri bulunuyor.
En İyi 10
1. Sveti Stefan Bulgar Kilisesi / İstanbul Fener
2. Saint Antoine Katolik Kilisesi / İstanbul Beyoğlu
3. Meryemana Ermeni Kilisesi / İstanbul Beşiktaş
4. Ermeni Patrikhanesi Kilisesi / İstanbul Kumkapı
5. Antakya Ortodoks Kilisesi / Hatay
6. Üç Horon Ermeni Kilisesi / İstanbul Beyoğlu
7. Aya Yorgi Rum Ortodoks Patrikhane Kilisesi / İstanbul Fener
8. Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi / İstanbul Beyoğlu
9. Mar Petyun Keldani Kilisesi / Diyarbakır
10. Deyrülzafaran Manastırı Kilisesi / Mardin
Beşiktaş Meryemana Kilisesi
Çatının altında gizli kubbe
Beşiktaş’ta Köyiçi İlhan Sokak’taki Surp Asdvadzadzin (Meryemana) Ermeni Kilisesi, ünlü Balyan ailesinin bir ferdi olan Garabet Amira Balyan’ın imzasını taşıyor. 1838’de inşa edilen kilisenin yerinde 18. yüzyıla ait ahşap bir şapel vardı. Geleneksel Ermeni kilise mimarisinde olduğu gibi, bu ibadethane de bir haç planı üzerine oturuyor. Cami dışındaki yapılarda Tanzimat dönemine kadar kubbe yapımına yasak konulmuştu. Bu nedenle kiliselerin üstü ya bir tonozla veya çatıyla örtülürdü. Balyanlar, kubbe yasağını delerek geleneksel Ermeni kilise mimarisi mirasını sürdürmek için Beşiktaş’taki Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nde, kırma çatının altına dışardan görülmeyecek şekilde bir kubbe yerleştirdiler. Bu kubbede çok güzel freskler bulunuyor.
Ermeni Patrikhane Kilisesi
1641’den beri patriklik katedrali
Kumkapı’daki Ermeni Patrikhanesi Surp Asdvadzadzin (Meryemana) Kilisesi, İstanbul Ermenilerinin ana kilisesi. Önceleri üç Bizans kilisesinden oluşan yapı, 1641’den bu yana patriklik katedrali. Ancak pek çok yangında harap oldu, tamir edildi. 1762’de çıkan büyük yangından sonra, Koca Ragıp Paşa ve Patrik II. Hagop’un çabalarıyla onarıldı. 1819’da da büyük bir onarım geçirdi, yeniden açılırken kuzeydeki kilise Surp Khaç, güneydeki ise Vortvots Vorodman diye adlandırıldı. Bugün Surp Khaç Kazaz Artin Amira adı ile yemek ve tören salonu olarak kullanılıyor, Vortvots Vorodman ise boş. 1826 Hocapaşa yangını nedeniyle kilise yine harap oldu. II. Mahmud’un danışmanı Harutyun Amira Bezciyan’ın sayesinde 1828’de onarıldı. Kiliseye son halini Balyan Ailesi verdi.
Üç Horon Ermeni Kilisesi
Yine Balyan imzası
Beyoğlu’nda Balık Pazarı olarak bilinen Sahne Sokağı’nın içindeki kiliseye Ermeniler Surp Yerrortutyun (Kutsal Üçlü) Kilisesi diyor. Burada 1503’te kurulmuş bir kilise varmış. 1810 yangınında kül olunca, Hassa Mimarı Garabet Balyan tarafından inşa edilen ve 1838’de ibadete açılan bugünkü yapı ortaya çıkmış. 1042 metrekarelik alandaki kilise binasının dışında geniş bahçeler, yönetim odaları, papaz odaları ve 1846’da inşa edilen Nareğyan Okulu da bulunuyor. Kilisenin avlusunda Surp Krikor Lusavoriç Şapeli’nin önündeki sahanlıkta Patrik I. İknadios Kakmacıyan’ın lahdi yer alıyor. Birkaç kez onarım gören kiliseye sonradan konulan madeni çan kulesinin yapının estetiğini bozduğu görülüyor.
Tarih: 28 Aralık 2007
Kaynak: Hürriyet
Leave a Reply