“Kolordu Kumandanı Nihat Bey’e verdiği bir telgraf var. O telgrafta Atatürk, ‘Kürtler ekseriyette oldukları vilayetlerde kendilerini yönetecekler’ diyor. Atatürk, Kürtlere bir tür özerklik verilmesinden 1924’te vazgeçti.”
“İttihat-Terakki, M. Kemal ve arkadaşları, Kürtlere, ‘Kurtuluş Savaşı’nı bizimle beraber yürütmezseniz, Ermeniler geri gelecek, buralar Ermenistan olacak. Ermenilerden aldığınız malları geri vereceksiniz’ dediler.”
“1919’daki Amasya Protokolü’nde ‘Savaş biter bitmez Kürtlerin içtimai, siyasi ve ırki her türlü ihtiyaçları Giderilecektir’ deniyor. Atatürk’ün Nutuk’unda bu cümle yok. Protokol’deki cümleyi halktan sakladılar.”
***
NEDEN NACİ KUTLAY
Türkiye’nin en büyük sorunu Kürt sorunu. Otuz yıldır bitmeyen bir savaş var. Bugün otuz yaşına gelmiş Diyarbakırlı bir Kürt genci “savaşsız” bir dünya ve hayat bilmiyor. Türkiye otuz yıldır Kürt savaşıyla yaşıyor. Peki, bu savaşın öncesi neydi? Cumhuriyet’in başlangıcında Kürtlerin durumu nasıldı? Osmanlı’da Kürtlerin durumu neydi? Kürtler hangi ülkelerde, hangi şartlarda, kimlerle yaşıyorlardı? Kürtler bugün, başka ülkelerde hangi şartlarda yaşıyorlar? Niye Türkiye’de savaş çıktı ve sorun bir türlü çözümlenemedi? Bu savaşın, bu sorunun tarihî arka planı nedir? Kürtler en çok kimlerden ihanet gördü? Cumhuriyet kurulurken Kürtler ne bekliyordu? Verilen sözlerden nasıl cayıldı? Kürtler şu anda nasıl bir siyasi yapı için mücadele ediyor? Bütün bunları, Kürt tarihi üzerine çalışmalar yapan ve çok sayıda kitap yayımlayan Naci Kutlay’a sorduk. Kürtçe roman ve çevirileri de bulunan araştırmacı yazar Naci Kutlay’ın, “Kürtlerde Değişim ve Milliyetçilik”, “İttihat-Terakki ve Kürtler”, “Kırkdokuzlar Dosyası” ve en son olarak da Dipnot Yayınları’ndan çıkan “Kürt Kimliğinin Oluşum Süreci” isimli kitapları var.
NEŞE DÜZEL: Kürtlerin, Suriye’de özerk bir yönetim kurma ihtimalinin ortaya çıkmasıyla birlikte bölgede iki Kürdistan’ın belirmesi herkesin dikkatini Ortadoğu’daki Kürtlerin tümüne çevrildi. Dört ülkeye bölünmüş görünen Kürtlerin toplam nüfusu ne?
NACİ KUTLAY: İstatistikler sağlıklı olmadığı için Kürtlerin kesin nüfusu bilinmiyor. Ama toplam Kürt nüfusunun 25-30 milyon olduğu üzerinde anlaşılıyor.
Hangi ülkelerde ne kadar Kürt yaşıyor?
Irak’ta yaklaşık altı milyon, Suriye’de iki milyon, İran’da dört milyon kadar Kürt’ün yaşadığı söyleniyor. Türkiye’de de 18-20 milyon arasında Kürt yaşadığı kabul ediliyor. Bir de Kafkaslar’da bir milyon civarında Kürt nüfus var. Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan ve Orta Asya cumhuriyetlerinin her birinde birkaç yüz bin Kürt yaşıyor.
Irak’ta Kürtlerin devleti var, Suriye’de yenisi oluşuyor, Türkiye’deki Kürtlerin durumu malumumuz. Peki, İran’daki Kürtlerin durumu ne?
Aslında Kürtler açısından İran ve Türkiye’de benzer şeyler yaşandı. Çünkü modern Türkiye kurulurken, İran modern Türkiye’yi örnek aldı. İran yönetimi, modern Türkiye’yi taklit ederek Kürtler üzerindeki baskıyı daha da arttırdı. Sonuçta 1920’li yıllarda, Türkiye’dekine oranla daha az olmakla birlikte İran’da da Kürtlerin üzerinde baskı vardı.
Kürtlerin bugün İran’da durumu nedir?
Kürtler İran’da iki bölgede varlar. Sünni Kürtler daha çok Türkiye hududuna yakın yerlerde yaşıyorlar. Şii Kürtler ise Kirmanşah taraflarındalar. Şii Kürtler bugünkü düzenle uyum hâlindeler. Sünni Kürtler ise geçmişte Şah’a karşı Humeyni’yle birlikte hareket ettiler, demokratik bir İran kurulacak ümidiyle şahlığa karşı birlikte mücadele ettiler. Humeyni iktidara geldiğinde de özerklik talep ettiler. Ama Humeyni Sünni Kürtlerin özerklik talebini kabul etmedi.
Özerklik talebi kabul edilmeyince ne oldu?
İran ordusuna ve Humeyni rejimine karşı Kürtlerin gerilla savaşları başladı. Abdurrahman Kasumlu liderliğindeki İran Kürdistan Demokrat Partisi köylerde ve dağlarda silahlı mücadeleye zaten hazırlıklıydı. Kasumlu, Avrupalılar tarafından da tanınıyordu ve İran’daki halklar tarafından saygı görüyordu. Ama çok geçmeden İran istihbaratı Kürtlerin liderini Avrupa’da öldürdü. Humeyni iktidara geldikten sonra Abdurrahman Kasumlu’yu İsveç’te görmüştüm ben. Kasumlu ve arkadaşları, “Demokratik bir İran kuralım. Kürtlere özerklik verilsin” diye Humeyni’ye müracaatta bulundular.
Ne cevap aldılar?
Dürüst olmak lazım. Humeyni bütün taleplere evet demedi ama Kürtleri kültürel konularda tatmin edecek bazı şeyleri yapmaya niyetlendi. Kürtlerin kendi okullarını açmalarına, Kürtçe dergiler ve gazeteler çıkarmalarına sıcak baktı. Ama Kürtler özerklik istediler. O dönemde Kürtler arasında devrimci bir dalga vardı. O devrimci dalganın etkisiyle kültürel haklarla iktifa etmediler ve Humeyni’ye evet demediler. Kültürel hakları yetersiz buldular. Artık o dönemde Humeyni çok güçlenmişti ve Kürtlerin özerklik talebine karşı çıktı.
Kürtlerin İran’da bugün hakları, hukukları ne?
İran’da tabii ki demokrasi sorunu var. Muhalefet eden hapse giriyor ya da idam ediliyor ama… Kürtlerin hakları İran’da her zaman Türkiye’den daha ileride oldu. Çünkü İran her zaman şunun bilincinde oldu. Sertlikle, yasaklamalarla Kürt hareketleri bitmez, aksine sorunlar daha artar diye düşündüler ve politikalarını Kürtleri yönetebilecek kadar yumuşak bir çizgide tuttular hep. Bu yüzden İran’da Kürtçe yasağı olmadı ve okullarda Kürtçe dersler var, Kürtçe dili öğretiliyor. İran’da idari olarak değil ama bir coğrafi bölge olarak Kürdistan ismi de kullanılıyor. Hatırlayın…
Neyi?
İran’dan Kürdistan yazılı bir uçak gelmişti ve Türkiye’de ne sorunlar yaşanmıştı. Oysa Osmanlı döneminde Türkiye’de de coğrafi bölge olarak Kürdistan vilayeti vardı. Hatta Zara- Koçgiri’nin özel bir statüsü, kendine ait bir yönetimi bile vardı.
Kürtlerin kurduğu ilk devlet olarak Mahabad Cumhuriyeti’nden söz edilir. Neydi Mahabad Cumhuriyeti?
Mahabad, İran’da Sünni Kürtlerin yaşadığı bir bölge. Mahabad Cumhuriyeti de, İran’ın bütünlüğü içinde kalınarak Kürt bölgesinin özerkliğinin ilan edilmesidir. Yani Mahabad Cumhuriyeti, bağımsız Kürt devletinin adı değildi. Mahabad, özerk Kürt yönetiminin adıydı ve Sovyetler’in desteğiyle Şah’ın çok güçsüz olduğu bir dönemde kuruldu.
Kürtlerin ilk cumhuriyeti nasıl kuruldu?
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeni bir Kürt milliyetçiliği doğdu. Önceki Kürt milliyetçiliği ağaların, beylerin, mollaların milliyetçiliğiydi. İkinci Dünya Savaşı’nın ve ulus-devletlerin getirdiği modern milliyetçilik ise aydınların, öğrencilerin, kentlilerin, esnafın milliyetçiliği oldu.
Devamı: http://www.taraf.com.tr/nese-duzel/makale-naci-kutlay-ataturk-ten-kurtlere-telgraf.htm
Leave a Reply