Mektup
Aklınızda bulunsun kendi emniyetiniz için eğer günün birinde bir Hemşinliyle karşılaşırsanız sakın ona sen aslında ermeniymişsin demeyin çok fena dayak yersiniz
DTK: Ermeni soykırımının hesabı sorulacaktır
soramazlar çünki sözde ermeni soykırımı varsa onu yapan doğudaki kürtlerdir gidin doğuya sıradan yaşlı vatandaşlarla konuşun buraları ermenilerden biz temziledik derler hem de 1915 den önce bdp de bunu bilyor bu sitenin sahipleri de ama şimdilik sessizler ayrıca unutulmasınki ermenistandaki kürtler de azeri diye tehçir edildi bir tane müslüman kürt kalmadı kalanlar kendilerine kürt değil yezidi demektedirler halbuki yezidilik bir inançtır ama kürtlüklerini inkar emek zorundalar
Vatansever
Cevap
“Vatansever” rumuzlu okuyucumuza cevap
Sayın “vatansever” dostumuz, Ermeni Soykırımı’nı “kimin yaptığı” konusunda ortaya attığınız veriler, aynen “Türk Resmi Tarihi”nde olduğu gibi kısmi. Buna Türkçede “Nalıncı keseri gibi hep kendine yontmak” derler, bilmem duydunuz mu? İşe gelen veya tehlikesiz bilgiler özenle seçilip, bunlardan yeni bir “bilgi yumağı” yapılarak sunmak, işte cumhuriyet tarihinin tarih anlayışı! Siz de bunun içinde doğup büyüyor, “bilgi ediniyor” ve aynı minvalde işinizi yürütmeye devam ediyorsunuz. Hâlbuki unutuyorsunuz ki, “yalancının mumu yatsıya kadar yanar”. Soykırımı kimin yaptığını vs. tabii ki siz bizden de iyi bilirsiniz, hatta o kadar iyi biliyorsunuz ki, kendinizi temize çıkarmak uğruna suçu komple başkasına yıkmaya çalışırken çelişki yaratmanıza önem dahi vermiyorsunuz. Madem “onu yapan” var (doğudaki Kürtler), o halde “varsa” kelimesi ne manaya geliyor. “Doğudaki Kürtler yaptı” demek, bunun olduğunu, yapıldığını biliyor ve kabul etmek demektir. Yalan böyledir işte, bir kere yalan söyledin mi, devamlı yeni yalanlar söylemeye mecbur olur ve gittikçe oluşan bu yalan yumağı içinde debelenip durursun, ta ki içinde boğulana kadar.
Gelelim Soykırıma bağladığınız diğer konuya. Aslında bu da tam “resmi tez” ayarında. Hani, Soykırım’dan bahseden her ülkeye “ama siz de başka haltlar yediniz” demek gibi. Türkiye bu lafı her söylediğinde aslında Soykırım’ı tanımış oluyor, fakat kimin umurunda… Bu, aslında “evet, ben yaptım, fakat sen de bilmem nerede benzer bir şey yapmıştın, sesini kes ve otur yerine, yoksa ben de senin ipliğini pazara çıkarırım” demekten başka bir şey değildir. Çoğu kez de doğrudan böyle söyleniyor zaten.
“Varsa”yla başladığınız sözü, “onlar yaptı”ya getirip, “var olduğunu” ikrar ettikten sonra, işi hemen “Azerilere” bağlayıp “ama siz de…” demeye getiriyorsunuz. Ne zavallıca bir savunma, ne acınacak bir durum…
Birincisi, Azerileri Ermenistan’dan kimse “tehcir” etmedi, sizin belirtmiş olduğunuz gibi. Sovyet zamanıydı ve birini “tehcir etmek” kelimenin tam anlamıyla “sıkardı”. Sumgait ve Bakü katliamlarını hazırlayan Azerbaycan, yumuşak karnını güvene almak için önceden kendi adamlarını Ermenistan’dan çekti ve bu insanlar evlerini satarak, tüm eşyalarını, Ermenistan hükümetinin sağladığı kamyonlara bindirerek, bir tek kişinin dahi burnu kanamadan Azerbaycan’a gitti. Zaten bu böyle olmasaydı, Azerbaycan bugün “Ermenistan’dan tehcir edilen Azerbaycanlılardan” dem vurup dünyayı ayağa kaldırırdı, aynen Hocalı’yla ilgili yaptığı gibi.
Kürtlere gelince, onlar da yaklaşan gerginliği sezerek, kısmen de Azerbaycan’ın telkinlerine uyarak (Müslüman olduklarından) büyük oranda ülkeyi terk etti. Onlara kimsenin “gözünün üstünde kaşın var” dememiş olduğunun en iyi örneği, bugün Ermenistan’da çok az Müslüman Kürt kalmış olmasına rağmen (sayıları Sovyet zamanında da çok azdı), Yerevan radyosunun hala Kürtçe yayın yapıyor olmasıdır. Üstelik Kürtçe ve Yezidice hemen-hemen aynı olmasına rağmen, bu iki grubun kendilerini birbirlerinden soyutlamalarına saygı duyarak hem Yezidice, hem de Kürtçe yayın vardır.
Sayın “vatansever”, ikinci mektubunuzda yaptığınız, “Aklınızda bulunsun kendi emniyetiniz için eğer günün birinde bir Hemşinliyle karşılaşırsanız sakın ona sen aslında ermeniymişsin demeyin çok fena dayak yersiniz” uyarınız için teşekkürler, fakat bugün giderek daha çok Hemşinli, kendisinin Ermeni kökenli olduğunu kendiliğinden gelip bize söylemektedir. Kimseye bir şey empoze etmeye niyetimiz yok, çünkü bizim, olmayan bir millet ve bir devlet yaratmaya çalışmak gibi bir derdimiz yok, başkaları gibi. Biz de size naçizane bir tavsiyede bulunmak isteriz. Siz de sakın ola çıkıp bir Yezidiye “sen aslında Kürtsün” demeyin. Tabii ki Yezidilik bir inançtır ve bu insanlar, Müslüman Kürtlerle bir zamanlar aynı etnik grubu oluşturuyorlardı, fakat büyük bir kısmı zorla Müslümanlığı kabul edip, asıl dinlerinden uzaklaşmakla kalmadı, “ihanetin” verdiği eziklik duygusuyla, inançlarına sadık kalmış soydaşlarını yüzyıllar boyu katletmekten geri durmadılar. Kendi kanından olan insanlar tarafından takibata uğrayan Yezidiler, Ermeni’lerden dostluk görüp kaderlerini Ermeni milletinin kaderine bağlamışlardır. Bu yüzden de Yezidiler kendilerini artık Kürtlerden soyutlamışlardır. Zorunda olduklarından değil.
Saygılarımızla
Akunq.net
Leave a Reply