Bugün Türkiye’yle ne doğrudan ne de aracılı gizli veya gizli olmayan müzakerler yürütülmüyor. Beyanat, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan’ın tv’lere verdiği röportajla geldi.
″Fransa Senatosunun, Soykırımların inkarını cezalandıran yasa Türkiye’nin Ermeni-Türk sınırının açılması meselesinde daha sert bir tutum almaya tahrik mi eder? Yoksa Türkiye’nin sert tutumunu gözden geçirmesi ve özellikle tekrar gizli müzakereler olduğuna dair haberlerin yayıldığı koşullarda, Ermeni-Türk sürecini donmuş durumdan tekrar belli bir rayına oturtmayı dener mi?″ sorusuna Nalbandyan şu yanıtı verdi: «Bugün Türkiye’yle ne doğrudan ne de aracılı gizli veya gizli olmayan müzakerler yürütülmüyor. Basit bir sebeple yürütülmüyor; zira bu Türkiye’nin pratik adımlar atmaya hazır olduğunda mümkün olur. Evet yürüttüğü siyasetin geleceği yok. Zaman siyasi tarih için çok göreceli bir şey, kendileri tarafından bu davranışlar ne kadar devam eder görürüz. Ancak birşey açık: Türkiye ebediyyen sınırları kapalı tutamaz, ebediyyen inkarcılıkla uğraşamaz; sözleşmeleri imzalayıp buna itibar etmeyip, bu sözleşmeleri onaylamamazlık edemez. Ben belirttim, bir kez daha hatırlatayım; diplomaside, uluslararası ilişkilerde en önemli ilke ahde vefa (pacta sent servanda) ilkesidir, imzalanan, temin edilen mutabakatlara saygı duyulmalı. Hatta insani ilişkilerde, biriyler herhangi bir anlaşmaya vardığında, bu kişi buna riayet etmediğinde, bu kişi mutabakata riayet etmiyor ve icra etmiyorsa bir kere, iki kere, çünkü Türkiye sadece Ermenistan’la olmamak üzere mutabakatlara varıp, riayet etmemiştir. Nasıl bir tutumun ortaya çıktığını anlıyor musunuz? Türkiye’nin yeri göğü inleten demeçleri kesitinde ise, biliyorsunuz kanıtlar yoksa, söyleyecekleri birşey yoksa, tabii ki gürültü çıkarıyorlar.»
″Uluslararası partnörlerimizde Türkiye’nin bu mutabakatlara saygı göstermediği algılaması var mı?″ sorusuna Dışişleri bakanı şu tepkiyi verdi: «Şüphe mi ediyorsunuz? Böyle olmasaydı, çok önemli ülke temsilcileri Ermenistan’da da dahil olmak üzere basın toplantıları esnasında, topun Türkiye’de bulunduğunu söylemezlerdi.»
Ermeni-Türk Protokollerini eleştirenlerin gerekçeleri konusunda, -ki bunlara göre Protokollerin onaylanmaması durumunda Ermeni-Türki lişkilerinin daha da kötüleşeceği, Soykırımın uluslararası tanınmasını duracağı ve bu işin kadük duruma düşeceği ve Türkiye’nin Dağlık Karabağ meselesinde daha aktif rol alacak- Nalbandyan şunları söyledi: «Bu gerekçeleri hem bizm medyamızda, hem yurt dışında, hem de doğrudan Türkiye’de birçok kereler yorumlandılar. Tabii ki bu ciddi değil; ve bu tip gerekçeler hiçbir eleştiye direnç gösterememektedir.»
http://news.am/tur/news/91163.html
Leave a Reply