Sivas’ın Hafik ilçesinde bulunan Ermenilere ait tarihi Tuzhisar Kilisesi günümüzde samanlık olarak kullanılırken, geçtiğimiz yıllarda başlatılan onarılıp turizme kazandırılması çalışmalarından da bir sonuç çıkmadı. İlçeye bağlı Tuzhisar köyünde bulunan Ermenilere ait yaklaşık 300 yıllık Tuzhisar Kilisesi’nin, dönemin bölge kilisesi olduğu ve 30’a yakın yerin de bağlı bulunduğu bir kilise olduğu öğrenildi.
Sivas’ın Hafik ilçesinde bulunan Ermenilere ait tarihi Tuzhisar Kilisesi günümüzde samanlık olarak kullanılırken, geçtiğimiz yıllarda başlatılan onarılıp turizme kazandırılması çalışmalarından da bir sonuç çıkmadı.
İlçeye bağlı Tuzhisar köyünde bulunan Ermenilere ait yaklaşık 300 yıllık Tuzhisar Kilisesi’nin, dönemin bölge kilisesi olduğu ve 30’a yakın yerin de bağlı bulunduğu bir kilise olduğu öğrenildi. Duvarlarının çatlamış ve içerisinde de yıpranmaların olduğu kilisenin onarılma çalışmalarından da henüz sonuç alınamadı. Özel mülkiyete ait ve 5 hissedarı olan Tuzhisar Kilisesi, günümüzde depo olarak kullanılırken, sahiplerinden Mahmut Gül, devletin kendilerine maddi olarak karşılığını verdiği takdirde satacaklarını söyledi. Gül, “Burayı devlet satmış, dedem ihaleye girmiş almış. Bugüne kadar biz sahip çıktık. Bugün de istiyorlar. ‘Burayı yapalım, turizme açalım’ diyorlar. Benim paramı versinler, alsınlar. Kaymakam bey geliyor, ‘İçine bir şey koymayın’ diyor. Mal benim nasıl olacak bu? Şimdi böylece kapı kilitli duruyor, bakalım ne olacak” dedi. Gül, zaman zaman turistlerin gelerek kiliseyi ziyaret ettiklerini de söyledi. Hafik Belediye Başkanı Dr. Zeki Aydın, tarihi eserlerin son derece önemli olduğunu söyleyerek, eserlerin değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Aydın, “Biz geçen sene Tuzhisar Kilisesi’nin önemli bir tarihi eser olduğunu, mutlak suretle onarılması gerektiğini, turizme açılması gerektiğini açık açık söylemiştim. Fakat elimizdeki imkanlar ölçüsünde gerekli çalışmaları yaptık, dosyayı hazırladık ama bakanlığa daha sunmadık. Ben, tarihi eserlerin son derece önemli kimliklerin olduğuna inanıyorum. Tarihi eserler, toplumun geçmişini anlatan önemli belgelerdir. Demek ki vaktiyle insanlar
burada bir şekilde ekonomik olarak yaşıyorlardı. Nüfus yoğunluğundan dolayı ibadethaneler de vardı. Bu ibadethane tam manasıyla yıkılmamış şuanda samanlık olarak kullanılıyor. Çok önemli bir tarihi eser samanlık haline çevrilmiş ve özel mülkiyete verilmiş. Nasıl oluyor da göz önüne alınmıyor, bu tarihi eser değerlendirilmiyor gerçekten düşünüyorum. Diyorum ki bizim bu tarihi eseri onarıp turizme kazandırmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Tarihi eserlerin onarımı için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini ifade eden Aydın, “Vaktiyle Hristiyan olarak burada yaşayan insanların bırakmış olduğu tarihi eserlerin onarılması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Burası özel mülkiyete ait olduğu için parasının ödenip devlete geçmesi lazım. Ondan sonra ben sivil toplum kuruluşlarıyla, belediyemizin imkanlarıyla bir şekilde başlarız bir şekilde biter. Zaten çok değil 30 sene sonra orası yıkılır gider, o da bir alternatif. Fakat en iyi alternatif orayı yapıp turizme kazandırmak” şeklinde konuştu.
TUZHİSAR KİLİSESİ
Tuzhisar Kilisesi 13,70X20,20 metre ölçülerinde olup, tamamen kesme taştan inşa edilmiştir. 1,40 metre kalınlığında beden duvarına sahip olan, dikdörtgen yapılı binanın üzerini örten beşik tonozlardan kesme taşlardan inşa edilmiş olup, toprak üzeri oluklu kiremitle kaplıdır. Doğu ve batı yönünde uzunlamasına dikdörtgen planlı olan yapıya, batı yönündeki daire kesitli kemere sahip 1,80 metre açıklığında bir kapı ile asıl ibadet yerine girilmektedir. Kapı kemeri iki dış yanında yarım daire profilli olup, sütun başlığı biçimi ile dikdörtgen çerçeve içine alınmıştır. Bu cephede üst üç adet dikdörtgen çerçeveli demir parmaklıklı pencere bulunmaktadır. Sadece batı cephesindeki duvarda çatlamalar meydana gelmiştir. Cephe üstte kırba bir çatı ile son bulmaktadır. Ahşap çift kanatlı kapı ile içeri girilmektedir. Ortada 6,50 metre ölçüsünde bir orta sahan yanlarda 3,70 metre ölçüsünde iki yan sahan bulunmaktadır. Doğuya doğru silindirik gövdeli 1,85 metre çevresinde üçer sütunları bir birlerine bağlayan sivri kemerler sahanları meydana getirmiştir. Bu sütunlar kara kaideli olup, birbirlerine demir gergilerle bağlanmıştır. Ayrıca dört ana yöndeki beden duvarlarında söz konusu sütunların karşıtına gelen yerlere gömülmüş yarım silindirik biçimde sütunlarla desteklenmiştir.
16.12.2011
SİVAS / İHA
Leave a Reply