Ermeni soykırımında ağa ve beylerin ahır ve tahıl ambarı olarak kullandığı ve bu nedenle Çeltik Kilisesi (Hızır İlyas) olarak bilinen Surp Sarkis Kilisesi, yetkililerin duyarsızlığı nedeniyle defineciler tarafından harabeye çevrildi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesi Alipaşa Mahallesi’nde bulunan Surp Sarkis Kilisesi, yıkılmakla yüzyüze. Katolik Ermenilere ait olan kilise, Hızır İlyas Kilisesi olarak da tanınıyor. Ayrıca Ermeni soykırımının yaşandığı 1900’lü yılların başında Ermenilerin göç etmesiyle dönemin ağa ve beylerinin kiliseyi tahıl ambarı ve ahır olarak kullanmasının yanı sıra çeltik fabrikası olarak da kullanması nedeniyle Çeltik Kilisesi olarak da tanınıyor. Tüm hor kullanmalara karşı ayakta kalan kilisenin yapılış tarihi yazılı kaynak yetersizliği ve bir kitabesinin olmayışı nedenlerinden ötürü tam olarak bilinmemekle beraber, plan ve mimari özelliklerine göre 16. yüzyılda yapıldığı belirtiliyor.
Kilise uyuşturucu ve fuhuş yapanlar ile definecilerin uğrak mekanı haline gelmiş
Günümüzde yıkık ve boş bir durumda olan Surp Sarkis Kilisesi, hemen bitişiğinde inşa edilmiş gecekondu sakinleri tarafından avlusu evsel amaçlar için kullanılıyor. Ayrıca kilisenin korumasız olması ve etrafını kaplayan avlu duvarlarının yıkık ve kimi yerlerinde ise insanların geçebileceği kadar delikler açılması nedeniyle uyuşturucu bağımlıları ve fuhuş yapılan bir yer olarak kullanılıyor. Ayrıca kilise definecilerin de uğrak mekanı haline gelmiş ve ayakta kalan son kalıntılarının da birçok yerinde yapı diplerinde ve değerli görülen duvarlarında kazma işlemleri yapılarak tahribatlara yol açılmış. Kilisenin duvarlarında bulunan ve değerli olduğu kanısıyla şekilsel tüm yapı taşları da yerlerinden çıkarılmış. Tahribata rağmen kilise ihtişamlı mimarisiyle dimdik ayakta durmaya devam ediyor.
Kilisenin tarihini de ortaya koyan ayakta kalabilen mimarisi
İçler acısı bir hale getirilen kilise, 3 nefli bazilikal planlı olup, 4 kemer dizisinin birbirinden ayırdığı beş nefli ve iki katlı bir yapıdan oluşuyor. Kilisede ana yapı malzemesi Diyarbakır yöresine özgü siyah bazalt taşlar kullanılmış. Düzgün kesme taş bloklar kullanılarak yığma yapım tekniğinde inşa edilen kilisede ana yapı malzemesi olan volkanik bazalt taşına demir, toprak, ahşap ve kireç harcı kullanılarak yapılmış. Duvarlar, sütunlar, sütun başlıkları, kemerler, merdiven basamaklarında, kapı ve pencere lentoları ile döşemelerde de bazalt taş kullanılan bir yapı olduğu görülüyor. Surp Sargis Kilisesi’nin üst katta bulunan odaların tonozunda ses yutucu küpler görülebilmektedir. Kilisenin üst katında zamanında kadınlar mahfili olarak kullanıldığı ve girişinde ise ayin salonunun olduğu kilisede günümüzde vaftiz odası, kadınlar mahfiline çıkan merdivenler, horanlar, avlu ve yıkılan okulun duvarları halen görülebiliyor.
Kamulaştırılarak restore edilebilinirdi
Tapuda Ermeni Gregoryan Cemaati Vakfı adına kayıtlı olan kilise için vakfın restore çalışmalarına başladığı ve projelendirme aşamasında olduğu belirtildi. Yaklaşık 4 ay süren projelendirme çalışması sonucunda restore için kaynak bulunduğu takdirde restore çalışmalarına başlanılması bekleniyor. Günümüze kadar içler acısı bir hale getirilen kilisenin, Kültür Bakanlığı’nın ve yerel yönetimlerin kamulaştırma yöntemiyle restore edebilme gibi bir imkanları var iken, kilisenin bugüne kadar kendi haline bırakılması ve kilisenin tarihini dokusunun defineciler tarafından da harabeye çevrilmesine göz yumuldu.
(DİHA)
http://www.mardinarena.com/m/index.php?islem=detay&id=14056
Leave a Reply