Kadıköy’deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlköğretim Okulu’nda, yönetim kurulunun, okul müdiresi ve altı öğretmenin işine son verilmesiyle ilgili kararı tartışma yarattı. Yönetimin, müdire ve öğretmenleri daha önce bilgilendirmemiş olması, eğitimcilerin tepkisini çekti. Okul Kurucusu Sarven Sertşimşek ayrıntılı bilgi vermekten kaçındı.
MELİS SOLAKOĞLU
Kadıköy’deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlköğretim Okulu’nda, yönetim kurulunun, okul müdiresi ve altı öğretmenin işine son verilmesiyle ilgili kararı tartışma yarattı. Yeni müdür olarak Tıbrevank Lisesi’nde fen bilimleri öğretmeni Talin Berberoğlu atanırken, yönetimin Müdire Lerna Karakütük ve diğer öğretmenleri daha önce bilgilendirmemiş olması, eğitimcilerin tepkisini çekti. Okul Kurucusu Sarven Sertşimşek, görevine son verilen eğitimcilerin bazı konularda ihtiyaca cevap veremediğini düşündükleri için bu kararı aldıklarını belirtirken, ayrıntılı bilgi vermekten kaçındı.
Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Arman Bükücüyan, sorunların diyalogla çözülebileceğine inandığını söyleyerek karara muhalefet ederken, yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda okul kurucu temsilcisi görevini üstlenen Sarven Sertşimşek, oy çokluğuyla alınan kararı yürürlüğe koydu.
Sertşimşek, bu tasarrufun nedenlerini sorduğumuzda, söz konusu eğitmenlerin “İlerideki kariyerlerini göz önünde bulundurarak ayrıntıya girmek istemediklerini” söyledi. Sertşimşek, yeni müdürün görevine alışma sürecinde bağlayıcı olmamak adına ilerideki projeleri konusunda da bilgi vermek istemedi.
Rapor verdi, görevden alındı
Aramyan Uncuyan Okulu eski müdiresi Lerna Karakütük, vakıf yönetiminin Nisan ayında kendisinden yetersizliği bulunan öğretmenler hakkında bir rapor hazırlamasını istediğini aktardı. Okul velileriyle de görüşerek tespitlerde bulunduğunu ifade eden Karakütük, yönetimin de hazırladığı raporu onayladığını söyledi. Sürecin sonunda kendisinin görevden alınması konusunda şaşkın olduğunu söyleyen Karakütük, “Vuranı sen de vur, izi kalmasın taktiği uygulandı” dedi.
Karakütük şöyle konuştu: “Kendileriyle konuşup kırgınlığımı belirttim. Hiç uyarı olmamasından şikâyetçi oldum. Okul Kurucusu ve eğitim komisyonundan iki kişi; Nuran Erlevent ve Garen Talas, 23 Haziran’da görevime son verildiğini tarafıma bildirdiler. Zaten beni dinlemeden karar vermişler. Bize yap diyorlar yapıyoruz. Biraz kendi inisiyatifimizi ortaya koyunca, ‘anlaşamadık’ deyip kapının önüne koyuyorlar. Hiçbir gerekçe yok. Benden rapor istiyorlardı, fakat kendileri ne bir rapor, ne de bir gerekçe açıkladı.”
Gerekçe, kadroda yenilenme
İşine son verilenler arasında yer alan sınıf öğretmeni Zepür Şengezer, Aramyan’da 16 yıldır görev yapıyordu. Şengezer, okul müdiresiyle arasında anlaşmazlık olduğunu, bu yüzden Karakütük’ün hazırladığı rapora girdiğini söylüyor. Dört yıl boyunca baskıcı bir yönetime maruz kaldıklarını ifade eden Şengezer, Karakütük’ü yönetimle aralarındaki diyaloğu kesmekle de suçladı.
Okuldaki ikinci yılını henüz geride bıraktığını belirten beden eğitimi öğretmeni Ayşe Dursun ise, işine son verilen diğer öğretmenler gibi şaşkın olduğunu ifade etti. İngilizce öğretmeni Tara Gökçü de, kendisine gerekçe olarak eğitim kadrosundaki kemikleşmiş yapının gösterildiğini belirtti. Okulda 11 yıldır görev yapan Janin Hokkacı da yönetimin kendileriyle ilgili bir rahatsızlığı varsa yıl içinde uyarıda bulunması gerektiğini, hiçbir açıklama yapılmadan görevlerine son verilmesinin haksızlık olduğunu söyledi.
Agos’un sözü
Bir okul yönetiminin hangi kadroyla çalışacağı konusunda tercih hakkına sahip olduğuna şüphe yok. Dolayısıyla, şu ya da bu eğitimcinin işine son verilmesine şaşırmak da anlamsız. Ancak Aramyan Okulu’nda yedi eğitimcinin işine son verilmesiyle ilgili manzara bundan ibaret değil.
Eğitim meşakkatli ve sorumluluk gerektiren bir meslek. Deneyimli bir öğretmen olmak için ne kadar emek ve zaman gerektiği ortada. Bu yüzden, bir eğitimciyi, önceden uyarıda bulunmaksızın, düzeltilmesi gereken hususlarla ilgili zaman tanımaksızın görevden almak, pek de tasvip edilebilecek bir tutum değil.
Aramyan Okulu, bundan dört yıl önce de, okula 18 yıl hizmet vermiş olan müdür Şuşan Özoğlu’yu önceden bilgilendirmeden görevden almış, yerine, bugün aynı akıbete uğrayan Lerna Karakütük’ü getirmişti. Görünen o ki, dört yılda, mesleki nezaket konusunda pek bir yol alınamamış.
Eğer bir öğretmenin, bir müdürün işine son veriliyorsa, bunun son derece net gerekçeleri olmalı. Eğer gerekçelerinizi somut bir şekilde ortaya koyarsanız, kimsenin size söyleyeceği söz olamaz. Oysa Aramyan yönetimi, tatmin edici bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. İşine son verilen öğretmenlerin “yeni sistem”e uyum sağlayamayacağını düşündüklerini ifade ediyorlar; o yeni sistemin ne olduğunu sorduğumuzda ise bir açıklama yapmıyorlar.
Bu kararın gerekçeleri pekâlâ haklı olabilir. Ancak eğitimle ilgili mesleki standartlar bakımından açıklanmadığı sürece, tartışmalı ve incitici olacaktır. Hele hele, “Hocalarımızın ilerideki kariyerlerine zarar vermemek adına ayrıntıya girmek istemiyoruz” türü, insanların kişilikleri üzerinde dahi şaibe yaratacak ifadeler, sorunu daha da büyütür.
Meselenin Aramyan’ı aşan bir boyutu daha var: Zaten kalifiye öğretmenler yetiştirmek konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Daha geçenlerde VADİP Eğitim Komisyonu, önümüzdeki yıllar için ihtiyaç duyulan öğretmen sayılarına ilişkin bir rapor yayımladı. Eğer faal öğretmenlerimizden asgari saygıyı esirgersek, yeni öğretmen adaylarını mesleğe nasıl kazandırabiliriz?
melis_solakoglu@hotmail.com
http://www.agos.com.tr/haber.php?seo=aramyandan-tartismali-karar&haberid=7579
Leave a Reply