Ardaşes S./Hocasaryan
1 – Coğrafi konumu
Aziz Meryem Ana’ya adanan kilisenin bulunduğu Haho (Խախու) – Khakhuli (Խախուլի) Ermeni Manastırı (1), (6), Erzurum Ili, Tortum Ilçesi, Bağbaşı Köyü’nde bulunmaktadır. Ermenilerin yoğunca yaşadıkları bu yöre Armani, Aramu, Nairi, Urartu, Armina, Armenia, Armanstan, Hayassa, Hayastan, Ermenistan ve Büyük Hayk olarak da adlandırılmaktadır. Manastır, Tayk (Tao) olarak adlandırılan, Artvin’in bir kısmını ve Erzurum (Garin)’u içine alan bu Ermeni Yüksek Platosu bölgesindedir ve seçkin din adamlarının yetiştirildiği küçük el sanatları için önemli bir merkez olmuştur. 1876-1881 tarihleri arasında Türkler tarafından camiye dönüştürülmüş, 20. yüzyılın başındaki Rus işgali sırasında kısa bir süreliğine kilise olarak kullanılmış, Rusların geri çekilmesinden sonra tekrar cami olmuştur. 1981 yılında TC. Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmıştır.
2–«Kimlik» tartışması
Türk-Islamlaştırma siyaseti ile Ermenilerin tarihi izleri çarptırılarak silinmektedir. Günümüzde Aziz Meryem Ana Manastırı, Tortum Bağbaşı Kilisesi, Xaxo Kilisesi daha sonraları ise camiye dönüştürüldüğünden Taş Camii olarak adlandırılmaltadır. Böylece, üzerinde doğup büyünen, elden alınan tarihi yer adları keyfi olarak değiştirilerek, şimdilerde sadece kalan ruhları bile inkâr edilmektedir. Kilise ve camiler “birlikte” yaşamamakta, cami veya müzeye dönüştürülmekte ve buna da “hoşgörü” denilmektedir.
IV cü yüzyıla kadar Erzurum Yervantuniler, Ardaşesyanlar ve Arşaguniler krallıkları ile Ermeni devletleri idaresi altında kaldı. 387 tarihinde Bizans, 1049 tarihinde ise Selçukluların idaresi altına girdi.
885 tarihinde Ermeni Bagratuniler idaresinde bulunmaktaydı; Türkiye Kültür Bakanlığı, Ermenistan Bagratuni Krallığı döneminde inşa edilen Ermeni Manastırı’nı Gürcü Kilisesi olarak tanıtıyor, oysa ki Bagrat (Pakraduni-) Ermeni Krallığı döneminde Ermeni Kral III. Tavit (976-1001) döneminden önce inşa edilmiş, Kral ise eklentiler yapmıştır. (2) Gürcü Bagratuniler ise Davit IV ile kurulmaya başlandı. (3) Bu, Ermeni varlığını, tarihini, sürdürülen kasıtlı inkâr kampanyası ile iz silme siyasetidir. 500’e yakın manastır, 3000’e yakın kiliseden geriye günümüze kaç tanesi gelebildi ? 1001 Kilise Diyarı başkent olmuş Ani’deki Ermeni Katedrali türkçeleştiren (Anı olarak) bir zihniyet, Ermeni milletinin varlığını silerek «yok» edilmesi, bilinen, 1915 Ermeni Soykırımını gerçekleştiren yüzyıl öncesi zihniyettir. Katedrali “onarım” açıklamaları ise inkârcı tutumla mahkûmiyet gerçeğini saklamak istiyenin dostça çözükme girişimleridir; yirmiden fazla devlet ve parlamentonun kabul ettiği Ermeni Soykırımını “ortak tarihçlere” devretme teklifi gibi …
3–Mimarî yönü
Aziz Meryem Ana Manastırı olarak da anılan Haho, aynı adı taşıyan çayın solundaki tarıma elverişli düzlükte, 300 metre kuzeydoğusundaki kalesiyle korunaklı bir yerde kurulmuştur. Manastırdan günümüze, 3 metreye ulaşan bir çevre duvarı içinde bir kilise ile birlikte iki şapel ve çevre duvarı dışında altı şapel daha ulaşmıştır. Kapıları üzerine kakılmış yazılardan(4) kilisenin IX. cu yüzyılda inşa edildiği yazılıydı, bitişiğindeki binalar ise X. cu yüzyılda Tayk Kral Davit tarafından yaptırılmıştır. (5) Kilisesi, sonradan eklenen batı ve güneydeki bölüm hariç, yaklaşık 27.00×19.00 m. boyutlarında haç planlıdır. Yapıya giriş batı haç kolunun güney duvarındaki kapıdan sağlanır. Kare planlı orta mekan, doğuda apsis duvarlarına, batıda iki serbest destek üzerine oturan 25.00 m. yüksekliğindeki kubbe ile örtülüdür. Merkezi mekan dört yönde, haç kollarıyla genişletilmiştir. Doğu haç kolu, zemini 70 cm. daha yüksek tutulan apsisle sonlanır. Apsisin iki yanında birer katlı iki oda bulunur. Diğer haç kollarına göre iki kat daha uzun olan batı haç kolu, iki sıra sütun düzenlemesi ile üç nefe ayrılmıştır. Kilise sekizi kubbe kasnağında olmak üzere onaltı pencere ile aydınlatılır. 11. ve 12. yüzyıllarda batı haç kolunun batı, kuzey ve güneyine yeni mekanlar eklenmiştir. Kilisenin içinden bu mekanlara geçişi sağlayan batı ve kuzeydeki giriş açıklıkları, Kilise cami olarak kullanılmaya başlanmasından sonra kapatılmış; haç koluna, kadınların ibadet etmesi için bir ahşap kat ve güney haç koluna mihrap ile minber eklenmiştir. Kilisenin içinde duvarlarda Hz. İsa ve havarilerini anlatan, çeşitli eklentilerinde haç ve aslan, boğa, kartal, horoz ve benzeri kabartma ve resimlerle kaplı iken günümüze kubbe içinde İncil ve Tevrat konulu iki sahne ile apsiste ayakta duran melek ve aziz tasvirleri ulaşmıştır. Doğu, batı ve güney haç kollarındaki pencere alınlıklarında ve ayrıca kubbe pencere alınlıklarında da iki renkli taş işçiliği kullanılmıştır. Güney haç kolunun ikiz pencere açıklığının üstünde bir kartal figürü pençeleri arasında bir hayvanı tutarken tasvir edilmiştir. Kubbenin ortasında İsa’nın göğe çıkışını simgeleyen, koyu mavi zemin üzerinde yükselen, mücevherlerle bezenmiş haç tasviri bulunur. Kubbe eteğinde ise Incil’deki İsa’nın geleceğinin müjdelendiği sahne yer alır. Bu sahnede, dört kanatlı atın koşulduğu iki tekerlekli araba, üzerinde ayaktaki sürücüsü ve arkasında bir melek resmedilmiştir.
Kilise kapalı Yunan haçı ile bazilika planının birleştirilmesi ile meydana gelmiş kendine özgü bir yapıdır. Oldukça düzgün kesme taşlarla, kaliteli işçilikle yapılan kilisenin üst örtüsü kırma çatılıdır. Kasnak, duvara yapışık ikili sütunçeler ve yuvarlak kemerli düzenleme ile hareketlendirilmiştir. Sütuncelerin başlıklarından birinde kartal avını yakalamış halde gösterilmiş, diğerleri bitkisel motiflerle bezenmiştir. Pencere kemerlerinde koyu kırmızı ve lacivert taşlar kullanılarak çok renklilik vurgulanır. Kubbenin konik çatısı, İşhan Kilisesi’nde olduğu gibi koyu kırmızı ve gri, parlak sırlı kiremitlerle kaplanmıştır. Kilisenin kubbe kasnağı ve cephelerindeki pencere kemerleri, yoğun biçimde bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir. Güney haç kolu duvarındaki pencerenin üzerinde de, yüksek kabartma tekniğinde bir kartal avını yakalamış halde gösterilmiştir.
Kilisenin güney girişinin çevresi, kabartma tekniğindeki bezemelerle süslenmiştir. Ancak bu süslemelerin bir kısmı, batı haç koluna sonradan eklenen revaklı bölümün sütunları arkasında kalmıştır. Girişin üzerinde dört melek tarafından taşınan haçın göğe yükselişi gösterilmiştir. Girişin doğu yanında üstte elindeki anahtarla “Göklerin Kapısının Bekçisi Havari Petrus” onun altında “Yunus Peygamber’in Balina Tarafından Yutulması” ve onun altında horoz ve arslan kabartmaları bulunmaktadır. Girişin batı yanında üstte Azizler sınıfına dahil edilen Büyük İskender’in (7)Göksel Yolculuğu olarak yorumlanan bir sahne ile onun altında bir grifon ve aslan-boğa mücadelesi gösterilmiştir. Kapının sağ yanındaki sütun başlığında ise arslan-geyik mücadelesi görülür.
Kilisenin güneyindeki şapel iyi bir halde korunmuştur. Şapelin batı giriş kapısı üzerinde, alt kolundan yapraklar çıkan bir haç kabartması bulunur. Doğu duvarı ise iki niş ve pencere kemeri üzerindeki süslemelerle hareketlendirilmiştir. Kilisenin kuzeyindeki iki katlı şapelin örtüsü tamamen yıkılmış kripta girişi toprakla kapanmıştır. Çevre duvarı dışındaki altı şapelden dördü kilisenin 150 m. güneyindeki yamaca dağılmış; biri kilisenin 200 m. güneydoğusunda diğeri ise kilisenin 1 km. batısında bulunan bir tepenin doruğuna konumlanmıştır. Yaklaşık aynı boyutlarda olan şapellerin tümü, tek nefli ve tonoz örtülüdür. İki basamaklı yükselti üzerinde yeralan şapellerin mekan düzenlemeleri ve duvar teknikleri bakımından ortak mimari özellikler yansıtması nedeniyle manastır kilisesi ile aynı döneme tarihlenirler.
Resim galerisi :
Fotograflar :
– Wikipedia
– Alexander Shapovalov (www.karavi.ge)
– bagbasi.net
– Basaran Dogu, Mimar Hazal (wowturkey.com)
– papatyam.org
Kaynaklar:
-armeniapedia.org/index.php?title=Էրզրում
-armenianhouse.org/hakobyan-t/5-cities.html#4
-hy.wikipedia.org
-azatamtutyun.am
-wowturkey.com
-“The Monastery of Haho Hahuli”- Tao-Klarjeti web sitesi “xaxuli” (Ing)
– Ստեփան Մելիք-Բախշեան, Հայկական Մատենաշար, « Հայոց Պաշտամունքային Վայրեր » , 2009, Երեվան, (Stepan Melik-Bakhşyan, Ermeni Ibadet yerleri , 2009, Yerevan) – Հայոց Պաշտամունքային Վայրեր= Endroits de culte arméniens, Ermeni Ibadet yerleri
– Christian Settipani, Continuité des élites à Byzance durant les siècles obscurs. Les princes caucasiens et l’Empire du VIe au IXe siècle,
– René Grousset, Histoire de l’Arménie des origines à 1071, Paris, Payot, 1947
Dip notlar:
(1) – Gürcüler Il) için “Tao”, bölge için “Klarjeti” (Tao-Klarjeti) isimlerini kullanırlar. Ermeni Bagratuniler (Pakratuniler)’in en son kralı Davit tarafından Bizans Imparatoru Basile II’ye devredilmiştir.
Jean-Claude Cheynet (dir.), Le monde byzantin, vol. II : L’Empire byzantin (641-1204), coll. « Nouvelle Clio — L’histoire et ses problèmes », Presses universitaires de France, Paris, 2006 (ISBN 978-2-13-052007-8), p. 37.
(2) – “David V” veya “III de Géorgie” (1155) Gürcü Bagraduni hanedanlğı kıralıdır. “Kurucu Davit IV”’de Gürcüdür. http://fr.wikipedia.org/wiki/David_V_de_Géorgie
“Davit III” veya “Davit de Tayk” René Grousset’in belirttiği gibi http://fr.wikipedia.org/wiki/Bagratides antik çağ “haykan“‘lardan inmektedir. Arsacide Ermeni Krallığı’nda, sarayda soylu başkomutanlardan olup krala törende «Taç giydirme» hakkına sahiptirler. Daha sonra kendisi krallık makamına geçer (961-1001) ve manastır için yardımda bulunur. (Tamar Khundadze, Tiflis Güzel Sanatlar Institüsü, “Les Chroniques géorgiennes”.
(3) – Erzurum’a, tarihi adıyla Garin’e Ermenilerin yerleşimi I.Ö. iki bin yıllarının ikinci yarısında, Garani Ermeni Krallığı zamanında olmuştur; yöre, kralın ismi ile anılmıştır (Ermeni Kral Garanni). Garin, her çağda ermeni nüfusunun çok olduğu bir bölge olmuş, IV cü asıra kadar da sırası ile Yervatuniler, Ardaşesyanner, Arşaguniner krallıkları hüküm sürmüşlerdir. 387 tarihinde ise Ermenistan toprakları ikiye bölünüp Roma Imparatorluğuna geçmiş ve Teodoros olarak anılmaya başlamıştır. V ci asıra kadar ise kâh Pers’lerin kâh Bizans’lıların eline geçmiştir. 885 tarihinde ise Erzurum’u işgal eden Pakraduni hanedanlığı ile yöre tekrar Ermenilerin eline geçmiştir.
1049 tarihinde Selçuklular Arzn (Ardzn)’ı Bizanslıların elinden alınca, Ermeniler burayı toplu olarak terk ederek Bizanslıların hükümranlığı altında bulunan Garin kentine yerleşerek, bırakdıkları yerden farkı olarak da Arznar-Rum adlandırmışlardır ; daha sonraları Erzrum’a dönüşecektir. Kent daha sonraları da Mongol Tatarların eline geçecektir (1242). XIX ve XX ci yüzyıllarda ise Ruslar, burayı ele geçirmişler ve andlaşmalar sonunda Osmanlılara bırakmışlardır. Yerli Ermeni halk ise Gatoğigoslukları ile Akhalkalak, Akhaltskhala ve Lori’ye göç etmiştir.
Ermenilerin Türkleştirilmesi yanında, kiliselerin ve kalelerin de tarihi geçmişi değiştirlimektedir.
Erzurum kalesi V ci yüzyıl türk mimarisi olarak tanıtılmaktadır, oysaki Ermenilerden 6 yüzyıl sonra bölgeyi işgal etmişlerdir. Kale üzerindeki ermenice yazılar silinmiş, kiliseler tamamiyle yok edilmiştir. Yerlerinde yapılan yapılarda ise yıkıntılardan faydalanılmıştır. Erzurum aynı zamanda büyük bir katliamın (1895 Hamidiye taburlarının gerçekleştirdikleri katliamlar) , ve tehcirin (1915) merkezi olmuştur. (“The Graphic“, 07/12/1895, de Massacres d’Erzeroum Octobre 30, 1895 Los Angeles Times, 26 juillet, 1890 TURKISH atrocités. – DETAILS DU MASSACRE AU ERZEROUM)
(4) – Tayk bölgesinde bulunan bazı kiliseler üzerinde Ermenice, Gürcüce ve Hellen yazıları bulunmaktadır. Bunlara asle Gürcü demek yerinde olmaz. Gürcü dilinde olması Gürcü kilisesi veya sirilik yazisi olmasi Bizans kilisesi anlamına gelmez. Tayk yani Erzurum bölgesindeki kiliseler Ermeni kilisesi olmalarına rağmen, ermeni muhacirler zamanın Gürcü hükümdarlığı altında inşa ettikleri Ermeni kiliselerde “Bedrodzini kanununun 182’ci maddesine göre ayinlerin gürcüce kılınması, Bizans hükümdarlığı altında kalan Ermeni kiliselerinde ise rumca ayin yapılması gerekmektedir” yazılı. (terc.)
http://209.85.229.132/search?q=cache:MnCdxAXhrWsJ:www.azatamtutyun.am/arm/s…
(5) – Ստեփան Մելիք-Բախշեան, Հայկական Մատենաշար, « Հայոց Պաշտամունքային Վայրեր» , 2009, Երեվան, էջ 175 (Stepan Melik-Bakhşyan, Ermeni Ibadet yerleri , 2009, Yerevan sayfa 175)
(6) – La dynastie Bagratide, Bagratini, Bagratouni (Բագրատունյաց Արքայական Տոհմ = Bagratunyac Arqayakan Tohm) Gürcü Pakradunilerin IX cu yüzyılda kurulmalarına karşın Ermeni Pakraduniler daha VII ci yüzyılda Ermeni hanedanlıklarını kurmuşlardı.
Taron, Mamikonyanların hüküm sürdükleri bölgedir. Şmuel Mamikonyan, Bagrevand (15 Nisan 775) savaşında ölünce, yeğeni Aşhot bölgeyi ele geçirip Daron Bagratid Prensliğini kurar.
•775-826 : Achot Ier († 806), prince des princes d’Arménie (Achot IV) en 806.
• 826-851 : Bagrat Ier († après 851), fils du précédent, prince des princes d’Arménie (Bagrat II) en 830.
•858-878: Achot II (v. 835 † 878), fils du précédent.
•878-895: Davit’ (v. 840 † 895), frère du précédent.
•895-897: Gourgen († 897), fils d’Achot II.
• 897-939: Grigor Ier († 939), cousin germain du précédent, fils de Tornik, petit-fils de Bagrat Ier.
•939-966: Bagrat II et Achot III († 966), fils du précédent.
•966-967: Bagrat III († ap.987) et Grigor II († 995), fils d’Achot III.
967 tarihinde iki kardeş Taron’u, vergi yükümlülüklerine karşılık Bizans’a devrederler ve kendilerine “Taronid” adı verilir.
Taron’un torunu Grigor I’in oğlu Apoganem ise bizanslı Tornikioi ailesinin atası sayılır.
René Grousset’e göre Gürcü Bagratid hanedanlığı prens Vasak Bagratuni’den inmektedir. Bagrevan savaşında (25 Nisan 775) ölen başkomutanlardan (Sparapet) Smbat VII Bagratuni’nin kardeşidir.
-Christian Settipani, Continuité des élites à Byzance durant les siècles obscurs. Les princes caucasiens et l’Empire du VIe au IXe siècle, Paris, de Boccard,
René Grousset, Histoire de l’Arménie des origines à 1071, Paris, Payot, 1947 (réimpr. 1973, 1984, 1995, 2008), 644 p., p. 329
(7) – “l’Ascension d’Alexandre le Grand”. Duvarlarda Büyük Alexandr (Iskender)in göğe yükselişinin tasvirleri var.
–La Vie de la Géorgie ,Tbilisi1955, p.274. Vaxuchti (XIIIes.),
-a.g.e. La Vie, 1955 ……p. 273.
–La description du royaume de Géorgie (géographie), Tbilisi 1941, p.140.
Resim galerisi :
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
http://team-aow.discuforum.info/t8928-Meryem-Ana-Kilisesi-Haho-Hahuli-Manast-r.htm
Leave a Reply