Ermeniliğimi unutturan Anayasa istiyorum

Abant Platformunda iki konuşmacının söyledikleri oldukça ilginçti. Bunlardan biri Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, diğeri ise Taraf gazetesi yazarı Orhan Miroğlu.

Ermeniliğimi unutturan / Kürtlüğümü ifade eden Anayasa istiyorum.

Biliyorsunuz geçen hafta Abant Platformu önemli bir toplantıya imza attı. Konu Anayasa idi. Anayasa konusunda ne kadar toplantı yapılsa değer diye düşünüyorum. Sivil toplum bu konuda meclisi sıkıştırmalı, yeni ve sivil bir anayasa için herkes gayret etmeli. Abant Platformu toplantısı bu açıdan önemliydi ve yoğun bir ilgi ve katılımın olduğunu da burada belirteyim.

Abant Platformunda iki konuşmacının söyledikleri oldukça ilginçti. Bunlardan biri Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, diğeri ise Taraf gazetesi yazarı Orhan Miroğlu.

Her ikisi de kendi bulundukları yerden Anayasada vatandaşlık/kimlik konusunda konuşmalar yaptılar. Her ikisi de özgürlüklerden yanaydı, her ikisi de mevcut anayasada bu konunun problemli olduğunu dile getirdiler.

Ancak Sayın Koptaş ile Sayın Miroğlu konuya farklı yerlerden yaklaştılar, bu yaklaşımları gerçekten çok ilginçti.

Sayın Koptaş konuşmasında; ‘koşullar, bana sürekli Ermeni olduğumu hatırlatıyor. Ermeni olduğumun bana her gün hatırlatılması bana zül olarak geliyor ve ben Ermeni olmaktan kaçamıyorum. Buralı, bu toprakların insanı olayım, kalabalıklar arasında kaybolayım istiyorum’ derken, Sayın Miroğlu ise ‘Kürt kimliğimi devlet kabul etmiyor, ben kimliğimle bu toplumda yaşamak istiyorum ‘dedi.

Nasıl çok ilginç değil mi? Biri devlete bana Ermeniliğime hatırlatma derken, diğeri ise bana Kürtlümü kabul et ve hatırla-t diyor. Ermeni ile Kürt’ün iki farklı yaklaşımı.

İlk bakışta tezat görünebilir bu iki bakış açısı. Ama öyle değil işte. Bir hakikatin iki yüzüdür bu.

Gelin bu iki yaklaşımı anlamaya çalışalım.

Devlet bugüne kadar Ermeni vatandaşları ile Kürt vatandaşlarına farklı söylemlerle yaklaştı. Rober Koptaş ile Orhan Miroğlunun söylemlerindeki fark bundan kaynaklanıyor.

Ulus devlet modeli ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti ‘devrin şartlarının getirdiği bir savrulma’ ile tek tip insanlar topluluğu oluşturmak istedi. Herkes laik yaşam tarzlı Sünni, Türk olmak zorunda idi.

Çerkez, Kürt, Boşnak, Arnavut vb bütün etnik unsurları baskı altında tuttu ve herkesin aslında Türk olduğunu kabul ettirmeye çalıştı. Bu etnik yapılar içerisinde sadece Kürtler yüksek sesle buna itiraz ettiler. Kart kurt gibi ‘bilimsel teoriler’ onları ikna etmedi. Devlet onları kendilerini Kürt sanan Türkler olarak gördü. Dolayısı ile bütün Müslüman etnik yapılar ikna edilebilir cümlesinden bakıldı.

Ancak Gayrı Müslimler böyle değildi. Onları Türk yapmak imkânsızdı. Yapılması gereken kendilerine Türkiye’yi yaşanmaz bir yer haline getirmekti. Öyle de yapıldı. Ötekileştirildiler, iç düşman olarak görüldüler. Bunun üzerine tarihinde sürekli göç alan Anadolu, ilk kez Anadolu göç vermeye başladı. Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Yahudiler ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar.

Devlet Kürtlere kimliğini unut derken, Ermenilere ise kimliğini sürekli hatırlatmasının sebebi budur.

Bu açıdan Rober Koptaş ile Orhan Miroğlu’nun Abant Platformunda söyledikleri doğrudur ve tezat teşkil etmez.

Erkam Tufan Aytav – Haber 7

http://m.haber7.com/haberDetay.php?id=857273&title=Ermenili%C4%9Fimi%20unutturan%20Anayasa%20istiyorum


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *