Sanıkların gizliliğe riayet ettiklerinin belirtildiği mütalaada, “Sanıklar çoğu zaman pervasız bir üslup izledikleri görülse bile önemli konuları kesinlikle telefonda görüşmedikleri, bu konuda birbirlerini sert bir şekilde uyarılarda bulundukları, daha çok yüz yüze görüşmek için randevulaştıkları, adres tarif ettikleri görülmektedir” denildi.
“SANIKLAR GİZLİLİĞE ÖNEM GÖSTERMİŞ”
Sanıkların gizliliğe riayet ettiklerinin belirtildiği mütalaada, “Sanıklar çoğu zaman pervasız bir üslup izledikleri görülse bile önemli konuları kesinlikle telefonda görüşmedikleri, bu konuda birbirlerini sert bir şekilde uyarılarda bulundukları, daha çok yüz yüze görüşmek için randevulaştıkları, adres tarif ettikleri görülmektedir” denildi.
YASİN’E RAHİP SANTORO CİNAYETİ TELEFONU
Sanık Yasin Hayal‘in eylemlerinin sıralandığı mütalaada Rahip Santoro cinayetinin ardından Hayal’in kimliği tespit edilemeyen bir kişi yaptığı telefon görüşmesine yer verildi. Telefon görüşmesinde x şahsın, “Bana bak bu papazı kim vurmuş. Aklıma sen gelmeseydin şerefsizim…” dediği, Hayal’in ise, “Oğlum herkes benden şüpheleniyor. Herkes beni arıyor sen mi vurdun diye. On altı yaşındaymış vuran çocuk. Üç beş ay yatar çıkar herhalde” şeklinde konuştuğuna yer verildi.
ZİRVE YAYINEVİ CİNAYETİ MÜTALAAYA KONU OLDU
Mütalaasında ‘Zirve Yayınevi Cinayeti’ne’ ayrı bir bölüm ayıran savcı Hikmet Usta, Zirve Yayınevi Cinayeti kapsamında ele geçirilen bir toplantıya ait ses kaydında ülkemizdeki misyonerlik faaliyetlerine ilişkin alınması gereken önlemlerin sıralandığı belirtti. Söz konusu ses kaydında “Bence bunların hepsi Yunanistan‘a gönderilmeli. Rahip Santaro gibi…” denildiğinin belirtildiği mütalaada, “Ses kaydının olduğu tarihte Rahip Santaro’nun öldürülmüş olduğu anlaşılmıştır” denildi.
ERGENEKON’UN TrabzonHÜCRE YAPILANMASI
“Dink cinayeti gizlilik kuralları ve örgütsel hiyerarşiye azami özen gösteren Erhan Tuncel ve Yasin Hayal yönetiminde Ergenekon Terör Örgütünün Trabzon‘da faaliyet gösteren bir hücre yapılanması tarafından işlenmiş olduğu değerlendirilmektedir. Sanıklar gerçekleştirdikleri eylemleri ile Türkiye‘nin herkes için güvenli bir ülke olmadığını ortaya koymak, ermeni kökenli vatandaşlarımızın ve yabancıların Türkiye‘de bulunan varlığına karşı önemli kırılma noktaları oluşturmayı hedeflenmişlerdir.
“CİNAYET NEDENİYLE TÜRKİYE MAHKUM OLDU”
Özellikle Dink suikastıyla ülkemizin kamu düzeni ve vatandaşlarımızın huzuru önemli ölçüde bozulmuş ve tamiri zaman alacak bir yara açılmıştır. Bu cinayet Türkiye‘de hangi etnik kökenden gelirse gelsin yüzyıllardır barış ve huzur içinde yaşayan Ermeni asıllı vatandaşlarımız, bu suikastın acısını yıllardır yüreklerinde taşımışlardır. Bu olay nedeniyle Türkiye Devleti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yargılanıp tazminata mahkum olmuştur.”
Doğan Haber Ajansı
19.09.2011
Leave a Reply