Uluslararası Hrant Dink Vakfı’nın Heinrich Böll Stiftung Türkiye Derneği desteğiyle gerçekleştirdiği “Ermenistan-Türkiye Gazeteci Diyalog Programı”nın çerçevesinde Erivanda bulunan Radikal gazetesinin yazarı Ermeni asıllı Aram Duran Ermenihaber.am’e Ermenistan’dan aldığı izlenimleri hakkında anlattı.
Aram Duran Ermeni kimliği hakkında anlatarak şunları söyledi:
“Bendeki Ermenilik anneanemin annesinden gelmiş. Annenanemin annesi çok küçük yaşta kürtler tarafından alındı. Onun Ermeni olduğunu her zaman biliyoduk , fakat bu pek çok araştırılmazdı çünkü , o butün hayatı müslüman olarak yaşamış. Ermenice ismini bile bilmiyordu. Sadece Ermeni olduğu biliyordu. Akrabalarını bulmaya calıştık, fakat ne yazık ki hiç bir kayıt , belge bulamadık”.
Ailesinde böyle bir şey olduğunu hatırlamak için doğduğu zaman ailenin ilk torunu olduğu için ismini Ermeni bir ismi koyulduğunu anlatan Aram “Erivanda olmak burda Ermenilerle yani aslında kuzenlerimle kardeşlerimle ilk defa tanışmak, konuşmak, oturmak çok etkileyici, çok önemli. Annenanem de şimdi benden haber bekliyor. Burada fotograflar çekiyorum”dedi.
İlk defa Ermenistana geldiğini anlatan Aram, Erivandan aldığı izlenimlerini paylaşıyor,
” Çok fazla olumlu izlenimim var . Erivana gelerek çok güzel bir kent gördüm. Avrupai bir kent gördüm. Avrupai bir kent ve toplumsal yaşamı da çok medeni. Erkekler, kadınlar, çocukları gençler dışardalar, yiyorlar içiyorlar. Ve bu iki tarafı iki sınırı kapalı ambargo altında olan, Soykırım yaşamıs bir halk. Gözlerinde bir acı var ama bir mutluluk ,bir enerji de gördük. Ermenileri çalışmayı çok seven enteleküel insanlar olarak biliriz. Ne yazik ki mevcut siyasi durum Ermenilerin potansiyelini tam olarak kullanmasını engelliyor. Şöyle düşünüyorum eğer ambargo olmazsaydı sadece Erivan değil Еrmenistan bir Avrupa ülkesinden farklı olmazdı. Yüz kilometerdeki Kars, Van ise köy gibi kalır. Bu açıdan Erivan beni çok etkiledi .
Ermeni-Türk ilişkilerine değinerek ise Aram ”Bir umut var Ermen-Türk ilişkilerinde, neden var? çünkü yıllar geçtikçe küçük –küçük temaslarla da olsa halklar biribirini tanımaya başlıyorlar. Ama ne yazık ki süreç çok yavaş ilerliyor” söyledi.

Leave a Reply