Gayane Arakelyan
Ahtamar Adası’ndan sadece birkaç kilometre uzaklıkta kilise yıkıyorlar. Tarihi Rıştunik bölgesinin Higeğ (1894 Abdülhamit kırımlarına kadar Ermenilerin yaşadığı bir yerleşim yeri) Köyü iskelesinden Divabuyn Manastırı’na doğru yol aldık.
Manastırın kuruluşunun tam tarihi bilinmemekte, sadece, 1442 yılında Ahtamar başpatriği III. Zakaria zamanında temelden restore edildiği bilinmektedir.
Manastır, iki tek apsitli kiliseye (merkez bina Surb/Aziz Harutyun kilisesidir), iki yönetim binasına, apsite ve müştemilâta sahiptir. Manastırın güneyinde bulunan mezarlıkta XIII. yüzyıldan kalma mezarlar vardır.
Bu ruhani merkez 1894–96 Abdülhamit kırımlarına kadar faal olmuştur. Yapılar, günümüze kadar oldukça iyi durumdaydı. Manastırı tüm şekliyle görebilme ümidimiz, daha yapıya yaklaşmadan suya düştü.
Doğu duvarı altında, kubbenin içinde büyük bir toprak yığını vardı. Kuzey tarafında Kürtler ziyafet sofrası açmış, Haçtaşın üzerinde kebap sofrası kurmuşlardı. Yaşlı bir Vanlının liderliğindeki Gevaşlı beş Kürt vardı.
İçlerinden biri “yanılarak”, kendilerinin devlet kurumları tarafından buraya gönderilmiş olduklarını söyledi. Hıngeğ’den (günümüzde İnköy) olduklarını ve sözde manastırı Gevaşlı serserilerden korumak için bir haftadır burada çadır kurduklarını söylediler.
Kiliseyi temelinden yıkanların diğerleri olduğuna dair bizi ikna etmeye çalıştılar. Hâlbuki giyim-kuşamları ve toprak yığınının tazeliği, yıkanların kendileri olduğunu anlamak için yeterliydi. Defineciler, Ermenilerin altınlarını bulabilme ümidiyle 12,5 metre uzunluğunda ve 6,7 metre genişliğinde olan kiliseyi içerden yıkarak temelin birkaç metre derinine inmişlerdi.
Kendilerinin bu yapıyı koruyacak olan adamlar olduklarından dolayı toprak ve taşları yerine doldurmaları ricasıyla uzun süre kendileriyle sohbet ettik. Bunu yapmayacakları ise yüzlerinden okunuyordu.
14 Nisan 2011
www.hetq.am
Leave a Reply