Tüm dünyaya seslenen ve gerçekleri görün diyen Prof. Dr. Yusuf Hallaçoğlu Nürnberg’de verdiği konferansta Ermeni ve yandaşlarının tezlerini tek tek çürüttü.
Almanya’nın Nürnberg ve çevresinde faaliyet gösteren 14 kardeş Türk sivil kuruluşunun, Schwabach Türk Kültür Derneği Başkanı Seyfettin Karagöl başkanlığında Nürnberg’e davet ettiği Türk Tarih Kurumu eski başkanı ünlü tarihçi Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu “ Ermeni Meselesi ve Tehcir “ konulu bir konferans verdi. Konferansı, Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil, Muavin Konsolos Abdullah Tüylü,Çalışma Ataşesi Kemal Ramoğlu ile çok sayıda izleyici takip etti.
OSMANLI ZAMANINDA ERMENİLER
Prof.Dr. Yusuf Hallaçoğlu, Ermenilerin Osmanlı zamanındaki durumlarını, onların 1.dünya savaşı sırasında imparatorluğun yine kendi topraklarında savaş dışındaki bir alana nakledilişini dile getirerek, iç ve dış etkenlere değindi.
Hallaçoğlu, Osmanlı ve tüm dünyadaki belgeleri incelediğini vurgulayarak, projeksiyon eşliğinde orijinal belgeleri gözler önüne serdi.
GERÇKELERİ GÖRÜN DÜNYA RAHAT ETSİN
Tarih Profesörü Yusuf Hallaçoğlu son olarak dünyaya bir mesaj vererek, gerçekleri görün, dünya rahat etsin şeklinde konuşarak hodri meydan dedi
Taner TÜZÜN / NÜRNBERG / DHA (Doğan Haber)
haberler.com, 13.6.2010
Veb sitesi yöneticileri tarafından: Yusuf Halaçoğlu, konuşma yapmak için soykırımcı faşistlerin mahkeme edildiği yeri seçerek, çok isabetli bir şey yapmış. Genç Türklerin Nürnberg’inin de pek uzakta olmadığını gayriihtiyarî hissediyor olmalı. Hâlbuki benzeri Nürnberglerde salt soykırımcılar ve faşistler değil, aynı zamanda bu olguları bilinçli olarak saptıranlar, inkâr edenler ve haklı çıkaranlar da yargılanmaktadır.
Hallaçoğlu’nun manevi babası olan Tâlat da, Ermeniler var olmayınca Ermeni Sorunu’nun da var olmayacağından emindi. Lâkin Ermeniler sadece Ermenistan Cumhuriyeti’nde ve dünyanın onlarca ülkesinde değil, Batı Ermenistan’da ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde de yaşamaktadır. Aynı meşum tarihçi Hallaçoğlu’nun verilerine göre bu insanların sayısı bir buçuk milyona ulaşmaktadır, farklı görüşlere göre ise bu sayı daha da fazladır. Hallaçoğlu ister kabul etsin ister etmesin, Ermeniler var olduğu sürece Ermeni Sorunu da var olacaktır.
Saygıdeğer “Doktor”, “Tanrı yoktur, fakat Tanrıyı inkâr edenler çoktur” diye bir özdeyiş vardır ve bu beraberinde bazı sorular getirmektedir.
1. soru: Var olmayan şahıs, madde veya durum nasıl reddedilebilir (Hallaçoğlu, “safkan tarihçi” olmasının haricinde biraz da ilginç olguların sistematiğini araştıran felsefeyle ilgilenseydi, her olgunun inkârının, kendiliğinden bu olgunun tasdiki olduğunu anlardı)?
2. soru: Türkiye nüfus artış verileri ortalamasının en vasat hesaplamalarıyla dahi bugün 18–20 milyon olması gereken Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan milyonlarca Ermeni şimdi nerede?
3. soru: Ermeniler, diğer Hıristiyanlar ve Gayrimüslimler Türkiye’de neden İslamlaşmış veya gizli yaşamaktalar (sizin de belirtmiş olduğunuz gibi)?
4 soru: Ermeniler, diğer Hıristiyanlar ve genel olarak Türk olmayanlar Türkiye’de neden takibata uğramaktadır?
5. soru: Türkiye Cumhuriyeti anayasasına istinaden Türkiye vatandaşları neden “Türk” olarak kabul edilmektedir? Diğer ulusların temsilcilerine bu yasak mıdır? Yoksa Türkiye’de başka milletler yaşamamakta mıdır? Bu durumda ise daha başka bir soru ortaya çıkmaktadır.
6. soru: Binyıllar boyunca sayısız ulusların anayurdu ve vatanı olup, günümüzde Türkiye’ye dönüşmüş olan bu devasa bölgeden bu insanlar nereye kayboldu? Acaba Türk Devleti’nin büyüklüğü, yüce gönüllülüğü, iyilikseverliği, asilliği, hoşgörüsü ve dayanılmaz kardeşlik sevgisine mi dayanamadılar. Yoksa “geri kalmış” Ermeni, Yunan, Asur… kültürleri daha yüksek olan Türk kültürü ve bilimi tarafından yutuldu mu?
Sayın “profesör”, soykırımcı Genç Türkler ile onların cinayetlerini inkâr eden ve yadsıyanların Nürnbergi’nde bu soruların cevapları istenecektir. Oradaki dinleyicileriniz ve de bilhassa soru soranlar ise Türk diplomatlar ve 14 kardeş derneklerin temsilcisi olmayacaktır.
