Jewishpress’in haberine göre Türkiye, Kudüs’ün Eski Şehrindeki Ermeni ve Hıristiyan mahallelerine karşı aktif bir kampanya yürütüyor.
Bölge sakinleri basın mensuplarına, son yıllarda 100 yıl önce Türklerin gerçekleştirdiği Ermeni Soykırımı’nı inkar etmeye ikna eden ve yerel Hıristiyanların mülkü edinme eylemlerinde olan Türk yetkililerin çabalarını anlattı.
Yerel bir sakin, Ermeni Soykırımı hakkında binlerce fotoğraf ve belge içeren nadir bir koleksiyona sahip olan Kakhabadijan ailesine, faaliyetlerini durdurmak ve belge ile bilgi yaymaktan kaçınmayı öneren bir Türk diplomattan bahsetti.
Kakhabadijan ailesi, hayatlarını Türk katliamlarına adadı ve bu konuda birkaç kısa film çekti.
Türkiye’nin ikna etme girişimleri arasında Ermeniler için maddi yardımlar da yer alıyor. Mahalle gayrimenkul sahipleri, Türk hükümet yetkililerinin yakın zamanda çeşitli ihtiyaçlar için 3.000 dolar bağış sunduğunu, ancak tekliflerinin Ermeniler tarafından tamamen reddedildiğini söylüyor. Sakinlere göre, bunlar onları susturmak için verilen hibelerdir. Bu hibeler, Türk hükümetinin 1915-1917yy-daki toplu katliamlara dava açmayacağını garanti etmeyi amaçlamaktadır.
Ermenilerin imhası, I. Dünya Savaşı sırasında kendi topraklarındaki Ermeni nüfusuna karşı Osmanlı İmparatorluğu tarafından yürütülen kasıtlı ve sistematik bir Soykırım’dı.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bile Türkler ve Kürtler 1923’e kadar Ermenileri öldürmeye devam ettiler. Türkiye’deki Ermenilerin yarısı yaklaşık 1,5 milyon kişi öldürüldü.
Türkiye’nin Kudüs’teki büyüyen aktif faaliyeti ve “Müslüman Kardeşler”in desteği İsrail’in endişelerini artırıyor. İsrail Silahlı Kuvvetleri İstihbarat Departmanlığı, en son yıllık istihbarat değerlendirmesinde ilk kez Türkiye’yi bir tehdit olarak tanımladı.
İsrailli yetkililer sık-sık Ermeni Soykırımı’nın tanınması sorununu, İsrail’e karşı Türkiye’nin faaliyetlerine bir yanıt olarak gündeme getirme olasılığını tartışıyorlar. HAMAS terörist merkezi de Türkiye’de konuşlandırılıyor.
İsrail yıllarca Ermeni Soykırımı’nın resmen tanınmasından kaçınarak, böyle bir tanınmanın İsrail ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilere zarar vereceğinden korkuyordu.
Leave a Reply