Habertürk gazetesi yazarlarından Amberin Zaman “Akunq”a konuştu

Habertürk gazetesi yazarlarından Amberin Zaman, “Akunq” veb sitesi muhabiri
Meline Anumyan’a konuştu.

Amberin Zaman: «Eğer bir insan geçmişteki günahlarıyla yüzleşmeden, bir şekilde bunun telafisine gitmeden ilerlemeye çalışırsa bir noktada o tarih boğazına yakışıverir».

SoruErmeni soykırım konusu Türk basınında nasıl yansıtılıyor?

CevapTürk basınında Ermeni soykırımıyla ilgili artık çok farklı sesler duyuyoruz, çok ta açık bir tartışma ortamı var. Son yıllarda bu konuda dava bile açılsa beraat ediliyor, soykırım diyen gazeteciler bile artık beraat ediliyor. Ben bunu son derece önemsiyorum Türkiye’de. Tabi ki, bu tartışmalar hala çok dar bir çevrede cereyan ediyor, bence kamu oyu bunları halen yeterince ne biliyor, ne anlıyor ama eğer Türkiye’de merak edenler varsa en azından artık bir şeyleri öğrenmek fırsatına sahipler. Ve bu çok önemli bence. Son derece önemli. Ve bir kitapçıya girin artık birçok kitap var. İşte Morgenthau’nun kitabı var, Mavi Kitap var, bu konuyu olduğu gibi Türkçe anlatan birçok kitap var. Bence bu çok önemli.

SoruSize göre Türkiyeli gazeteciler, 1915’te gerçekten neler yaşanmış olduğunu Türk kamu oyuna anlatmak konusunda ne gibi bir rol oynamalı, ne yapmalıdırlar?

CevapBence bizim birinci görevimiz şu ana kadar anlatılanları sorgulamak. Onu sorgularken şu ana kadar anlatılanların aslında gerçek olmadığını kanıtlayabilecek ve bir takım somut verilerle bizim kamu oyuna karşısına çıkmamız lazım. Anadolu’da (Batı Ermenistan-M.A.) 1915 öncesinde birçok Ermeni varken, bugün niye bir avuç kişi kaldı? Bu sorunun cevabını aramamız lazım hep birlikte. Ve niye böyle oldu? Ama bunu yaparken tabi kullandığımız dil çok önemli, son derece önemli, çünkü bunu böyle bir demagojik şekilde, böyle sert bir dille, kınayarak, sanki tarafmışsınız gibi anlatmaya kalkarsanız kimse Sizi dinlemez. Kullandığımız dil, bence, fevkalade önemli.

Kendimden bir örnek vereyim. Ben mesela Tokat’a gittim. Bir Ermeni mezarlığı buldum orda. Bu mezarlık perişan bir haldeydi. Bütün işte, affedersiniz hayvan pisliğindeydi. Tokat şehrin belediye başkanı da AK Parti’dendir. Ve ben ona: “Bu bize yakışır mı? Burda birinin ataları yatıyor. Hangi dinden olursa olsun, bunlara bizim saygımız olmalı” dedim. Fotoğrafçılar da vardı ve fotoğraflar çektiler. O küçük fotoğraflar üzerinden yavaş yavaş şeyler anlatmak. Ama o kadar çok kat var ki, o kadar günah var ki… Böyle söylüyorsun, söylüyorsun, yeni şeyler çıkıyor altından. Bütün bunları hazmetmemek, bunlarla yüzleşmek, özellikle de resmi ideoloji ve tarih çok farklıysa bunu anlatmak çok zor ama Türkiye’nin kendine olan güvenin geliştikçe, Türkiye’deki paranoya azaldıkça, herkes Türkiye’yi bölmek istiyor, yok etmek istiyor korkusu gittikçe Türkiye, kendine ne kadar güvenirse bence o kadar tarihle yüzleşmeye hazır olur. Türkiye bence yavaş yavaş oraya doğru gidiyor. Ben buna inanıyorum.

SoruErmeni soykırımının tanınması, özellikle Türk toplumu için neden önemlidir Size göre?

CevapSoykırımı tanımakla neyin kastedildiğini anlamamız lazım. Tazminat hukuki bir şey. Ben o konuda yorum yapamam ama benim inandığım şu: bir insan geçmişteki günahlarıyla yüzleşmeden, bir şekilde bunun telafisine gitmeden bir şekilde ilerlemeye çalışırsa bir noktada o tarih boğazına yakışıverir. Eğer cumhuriyetimizi bir sağlam zemine oturtmak istiyorsak -diyebilirler ki bunlar Cumhuriyeti döneminde olmadı, olsun, bunu yapanlar gene bizim atalarımız, gene bizim soydaşlarımız- mutlaka bununla yüzleşmek gerekir diye düşünüyorum, özür dilemek gerekir diye inanıyorum. Yani bununla biz küçümsenmeyiz diye inanıyorum.

SoruSiz Der Zor’a gitmişsiniz. Der Zor’a gitmek fikri nereden geldi?

CevapBenim Haçik Muradyan diye çok yakın bir arkadaşım var. O da Anadolu Ermenisi. Taşnak Partisi yayın organı «Armenian Weekly»’nin genel yayın müdürüdür. Bana “Amberin ben Der Zor’a hiç gitmedim ama oraya bir Türk ile gitmek istiyorum” dedi. “Tamam Haçik” dedim. Bir yerde buluştuk. El ele tuttuk ve gittik. Ve yani aslında sanıyorum ki, bir gün birçok Türk gider oraya. Çünkü bazı şeyleri anlamamız için sadece kitaplarla, televizyon programlarında değil yerinde görmek lazım. O yüzbinlerce kişinin o koşullarda, o çöllerde aç, susuz aylarca yürüyerek oraya kadar varmışlar. Onu bir kere canlandırıyorsun gözünde. Nasıl bir ceza bu? Yani bence bir insan, bir vatandaş tarihini öğrenirken bugünü anlaması için tabii ki, tarihini iyi bilmesi lazım ama tarihini iyisiyle kötüsüyle bilmesi lazım çünkü kötüleri bilmezsek bunların tekrarını önlemek için daha az hazırlıklı oluruz.

İstanbul

17.02.2011

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hoş Geldiniz

Batı Ermenistan ve Batı Ermenileri’yle ilgili bilgi alış verişi gerçekleştirme merkezinin internet sitesi.
Bu adresten bize ulaşabilirsiniz:

Son gönderiler

Sosyal Medya

Takvim

November 2025
M T W T F S S
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930