Birkaç yıl önce Türkiye’de bazı siyasi gelişmeler neticesinde bir serbestlik ortamı doğdu. Bu serbestlik ortamında, yaklaşık bir asır boyunca kimliklerini gizlemiş olan veya gizlemek zorunda kalan Ermeniler de üçer beşer kendilerini özgürce ifade etmeye başlamışlardı. Buna bağlı olarak Diyarbakır’da bulunan Surp Giragos Ermeni kilisesi vakfı oluşumu sağlandı ve kilise onarılarak faaliyete girdi. Ancak ibadet için değil, sadece cafe ve ziyaret amaçlı olarak kullanımına izin verildi.
Artık Diyarbakır’da yeni bir Ermeni cemaati oluşturulmuştu. Bu cemaat ilk başlarda 15-20 kişi civarındaydı. Kısa sürede bu sayı 80-100, 200-300 kişiye kadar sayılar gün geçtikçe artıyordu. Öyle ki son kutlanan Paskalya bayramında hazırlanan 1200 tane yumurta ve çörek kilisede bulunanlara dağıtıldı. Hiç yumurta ve çörek artmadı hatta tam aksine yumurta ve çörek alamayanlar oldu. Dünyanın her tarafından her çeşit Ermeni Diyarbakır’da bulunan Surp Giragos Ermeni kilisesine gelmeye başlamıştı…
Aniden bir rüzgar kalktı, yel savurdu. Buraya gelen binlerce Ermeni’den artık eser kalmadı. Nedeni de Türk Devleti’nin, kilisenin bulunduğu mahalleye tanklar ve toplarla saldırması idi. Yaklaşık iki yıldır bu mahalleye giriş ve çıkışlar yasaklandı. Halen de yasak. Böylece bir asır boyunca gizlenmiş Ermenilerin buluşma noktası yasaklanmış oldu. İki yıl boyunca Diyarbakır’a dışarıdan bir tane bile Ermeni gelmedi. Gelmez olmuştu. Buradaki Ermeni cemaati de dağılmıştı.
Peki bizler, yani burada yaşayan Ermeni’ler için, bu ne demekti? Yılda bir kez de olsa dünyanın her tarafından gelen akraba ve soydaşlarımızla beraber kutlayacağımız Zadig bayramını özgürce kutlayamayacaktık. Yine evlerimize kapanıp, gizliden gizliye bayram yapacaktık. Eskiden olduğu gibi…
Diyarbakır Ermeni cemaatimiz, Surp Zadig’i kutlamak için bir gece öncesinden bir restoranda buluşup kutladık. Buruk bir şekilde…. Buruk bir şekilde diyorum çünkü artık yüzlerle ifade edilen cemaat üyelerinden bu kutlamaya sadece 20 kişi kadar insan katılmıştı. Yumurta ve çörekler dağıtıldı. Yemekler yendi. Herkes bayramı kutladı. Herkes birbirine iyi dileklerde bulundu. Kutlama, geceye katılan ses sanatçısı Zilan’ın söylediği Ermenice müzik eşliğinde sona erdi.
Bu yıl Surp Zadig Türkiye’de özel bir güne denk geliyordu. 16 Nisan’da bir referandum yapılıyordu. Türkiye’de yaşayan halklar için Ölüm-Kalım Meselesi gibi bir oylama olacak. Çünkü şuan ülkeyi yönetenler, aynı 1915 zihniyeti ile yönetiyorlar. Kendi ırklarından olmayan, kendileri gibi düşünmeyenleri yok sayan ve bu insanları cezalandıran bir mantıkla ülke yönetiliyor. Bu yılki Surp Zadik’in bu özel güne denk gelmesi, referandum sonucunun bizler lehine sonuçlanmasını dilerim.
Bu vesile bu makalemi geçen yıl Artsakh’ta şehit olan askerlerimize adıyorum. Öncelikle bu Şehitlerimizin ailelerinin ve tüm Ermenilerin bayramını kutluyorum. Pari Zadik’ner….
Saygılarımla…
15 Nisan 2017/ Dikranagerd
Akunq.net
Leave a Reply