Tüm dünyanın Ermeni Resuli (Havari – Ortodoks) Kilisesi’ne mensupların dini merkezi olan Eçmiyadzin şehrindeki Katolikosluk Yüksek Din Şurâsı, Ateşyan’ın Erdoğan’a yazmış olduğu mektubu ”kabul edilebilir” bulmadı…
Almanya Parlamentosu Bundestag’ın, 1915 Ermeni Soykırımı’nda, kendi Almanya Devleti’nin de payının olduğunu itiraf edip, kabul ve telin etmesi münasebetiyle Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili, Başepiskopos Aram Ateşyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ”bundan ötürü duyduğu üzüntüyü(!)” belirten mektup yazıp-yollamıştı …
Mektubun gün ortaya çıkmasından sonra, bizatihi Ermeni Cemaati’nden sosyal medyada ”(…) Mevcut durumda, kimsenin, hele seçimle işbaşına gelmemiş, atanmış bir din adamının, cemaat adına konuşamayacağı ve bu mektubun içeriğiyle asla hemfikir olmadıklarını” anlatan beyanların ardı arkası gelmemişti…
Ermenistan’da ‘Türkiye-Ermenistan coğrafi-siyasi bölgesi uzmanı ve aktivist Serge Le Boulanger ülkeyi harekete geçirmiş; çabalarıyla toplumda bir infial yaratmış, neticede ”(…) Ateşyan’ın Ermenistan’a ayak bastığı an, en sert şekilde muhalefet edileceği” belirtilmiş ve Erivan’a gitmek üzere İstanbul’dan Moskova’ya gitmiş Ateşyan; kararını değiştirip İstanbul’a dönmüştü…
Katolikosluk basın-halkla ilişkiler müdürü, Peder Vahram Kâhin Melikyan, NEWS.am internet sitesine verdiği demeçte “(…) Evet, toplantımızda, farklı maddeler gibi, Ateşyan Baş Episkopos’un, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yolladığı mektubun görüşülmesi de vardı. Bu vesileyle, Ermeni Dünyası’nda doğmuş olan rahatsızlık ve protesto eylemleri de değerlendirmeye alındı tabii” demiştir…
Yüksek Din Şurâsı, Türkiye’de Ermeni vatandaş ve din adamlarının (bazen belli kişilerce tersi görüşler beyan edilse de, bunların hangi şart ve ruh hallerinde söylendiği biliniyor) ne kadar ağır şartlarda yaşadıkları malumdur; buna rağmen, Patriklik Genel Vekili’nin duruşu ve mektubu ‘kabul edilebilir’ nitelikte bulmamıştır…”
Türkçeye çeviren: Raffi Hermon Araks
Leave a Reply