Hovhannes Sanamyan


Ermenistan’ın erken feodalizm sanatına has özelliklerden biri, özgün kilise mimarisidir. Sosyoekonomik ve şehir ilişkilerinin temelden değişimi, 301 yılında Hıristiyanlığın devlet dini olarak ilan edilmesini sağlamıştır. Dini-siyasi yeni prensipler, Van Krallığı ile Helenistik Ermenistan’ın geleneklerinden kaynaklanan milli özgün mimarisinin şekillenmesi ve gelişmesi şartlarını oluşturmuştur.

Ermenistan’ın konumu, Doğu ve Batı’nın ticaret yollarının kavşağında bulunması, eski şehirlerin (Artaşat, Vağarşapat, Van vs.) yeniden yapılanmasına ve gelişmesine, yeni merkezlerin kurulmasına (Dıvin, Arşakavan) olanak sağlamıştır. Erken Ortaçağ Ermenistan şehirleri, çok sayıda mühendislik ve savunma yapıları, dünyevi içerikli yaşam, toplumsal ve kullanım yapılarından, ayrıca krallık, beylik ve yüksek rütbeli din adamlarının saray komplekslerinden, kabul salonları ve prefektoryumlardan (trapez) oluşmaktaydı.




Ermenistan, iki yüzyıl boyunca, dünyadaki ilk ve tek Hıristiyan devlet olmuştur. Bu yüzden de, IV. yüzyıldan itibaren Ermenistan’da, komşu ülkelerde örneği olmayan, mimari prensipler doğrultusunda, Hıristiyanlık kurallarından kaynaklanan yeni tip mabetlerin, kilise binalarının oluşturulmasına başlanmış olması tabiidir. Bunun neticesinde, oluşturulan farklı formlarının sadece Ermeni mimarisine özgün olan Ermeni kilise mimarisi stili şekillenmiştir.
IV.-VII. yüzyıllardan genellikle anıtsal ve dini yapılar günümüze ulaşmıştır. Ermenistan’daki ilk kiliseler tekli veya üçlü bazilik tipte olmuştur. Daha büyük sayıda karşımıza çıkan tekli bazilik kiliseleri dört gruba ayırmak mümkündür. a) içsel sunaklı (Teğ, Lernakert, Agarak), b) dıştan belirgin sunaklı (Parpi, Voskevaz, Verişen), c) tek taraflı dış bölümlü (Garni, Tanahat, Dıvin) ve d) üç taraftan bölümlerle çevrili (Gıntevank, Kurtan, Gülagarak) kiliseler. Büyük üçlü bazilik kiliseler genellikle büyük şehirler ve dini merkezlerde (Kasağ, Ağtsk, Aştarak, Yeğvard, Yereruk, Dsidsrenavank, Dıvin, Koğb vs.) kurulmuşlardır. IV. yüzyılın Ermeni mimarları, daha Ksenofon tarafından betimlenmiş olan ve örneğini Ermeni evlerinin ahşap “hazaraşen” (kırlangıç-çev. notu) çatısından aldıkları, tamamen yeni, merkezi kubbeli bir kilise modeli oluşturur.
Ermenistan’daki en eski kubbeli anıt, 301-303 yıllarında kral III. Tırdat ve Grigor Lusavoriç (aydınlatıcı-çev. notu) tarafından inşa ettirilen Ecmiadsin katedralidir. Ermeni mimarların bu önemli sanatsal edinimi daha sonraları ülke sınırlarını aşıp, Bizans ile merkezi ve batı Avrupa’ya yayılmıştır.


Ermenistan’da, V. yüzyıl sonlarında, iç planının temelinde kaynaşmış bir alan oluşturulması fikrinin yattığı, farklı şekillerdeki merkezi kubbeli kiliseler yaygınlık kazanır. Tekor, Odzun, Mıren ve Gayane’nin üçlü bazilik kiliselerinden esinlenen Bagavan’ın kubbeli bazilikleri, Pıtğni ve Aruç’un tekli kubbeli ve Dıvin ile Talin’in üç sunaklı, kubbeli kiliseleri bu gruba girmektedir.
VI. yüzyılda oluşturulmaya başlanan küçük kubbeli, “serbest haç” tipi kiliseler, haç şeklindeki planının daha belirgin ve net ifade edildiği farklı tipleriyle, dört sunaklı (Moro Dzor, Arzni, Parpi), üç sunaklı (Dorbant, Pemzaşen, Daştadem), tek sunaklı (Koş, Karmıravor, Lımbatavank) olarak VI.-VII. yüzyılda daha mükemmelleştirilir. Ermenistan’da, haç planlı merkezi kubbeli yapıların geliştirilmesinin bir sonraki aşamasında “mastara tipi” kiliseler (Mastara, Voskepar, Artik) oluşur. Bu yapıların en önemli özelliği büyük kubbeyle nihayetlenen iç alanın bütünlüğü ve genişliğinin yükselen anıtsallığıdır.
Merkezi kubbeli sistemin Ermenistan’da gelişimi, VI. yüzyılda yeni aşamaya ulaşıp, köşelerdeki odacıklara sahip, dört sunaklı, Avan-Hırpsime tipi kiliseler (Arnahovit, Sisavan, Ardsvaber) oluşturulur.

VI.-VII. yüzyılda, merkez planının daha belirgin olduğu haç planlı merkezi kubbeli yapılardan gelişen çok sunaklı kilise tipi (Yeğvard, İrind, Aragads) geliştirilir.




Haç planlı merkezi kubbeli kiliselerin yeni tiplerinin oluşturulması çabası, VII. yüzyıl ortalarında, yüzyılın mimari başyapıtı olan ve çokgen planlı, dört sunaklı iç kısmın, üç basamaklı dış cepheyle yükseldiği Zıvartnots kilisesiyle taçlandırılır. Erken Ortaçağın Ermeni mimarisinin tüm edinimleri bu mabette birleşmiştir.
Ermenistan’ın erken Ortaçağ döneminin memoryal anıtları, genelde kabirler (Ağtsık, Amaras, Ani, Ecmiadsin), anıtlar (Avan, Aruç, Dıseğ, Talin vs.), dikilitaşlar (Angeğakot, Oşakan, Voğcaberd), ölü anıtları (Odzun, Ağudi) ve khaçkarlar (Dıvin, Talin, Makenis, Dsidsernavank) tipik milli oluşumlar olarak, uluslar arası sanatta özgün bir yer tutmaktadır.
Türkçeye çeviren: Diran Lokmagözyan
Leave a Reply