Hayk Hakobyan


Van Krallığı’nın yıkılışından sonra, M. Ö. VI. yüzyıl başlarında Yakın Doğu’da eski imparatorlukların (Asur, Babil, Mısır) yıkılması döneminde, Yervanduni hanedanlığı temsilcileri, I. Yervand Sakavakyats ve Tigran Yervandyan’dan başlayarak, Ermenistan’ın bölgesel ve dini bütünlüğünü korumaya muvaffak olur. I. Dareh’in Behistun yazıtlarında Urartu veya Armina olarak anılan ve sınırlarının Antitoroslardan Hazar Denizi’ne, Mezopotamya’dan Pontus Dağları’na ve Kur Nehri kıyılarına kadar uzanan bu geniş ülke, Van Krallığı’nın siyasi ve kültürel açıdan tam manasında varisine dönüşür. Yervandyan Ermenistan kralları ve satrapları Marastan ve bunu takip eden Akemenik İran sarayında önemli bir yere sahipti. Orontidler (Yervandyanlar), Küçük Asya’nın farklı eyaletlerinde satraplık yapmaktaydı. Büyük İskender’in doğu akınlarının en belirleyici anında, Gavgamela Savaşında (M. Ö. 331), rakibi III. Dareh’in sağ kanadında mücadele eden Makedonyalılara büyük zorluk yaratanlar, Yervanduni birlikleri olmuştur.

İskender ve diadohlar döneminde Ermenistan bağımsızdı. 201 yılında Büyük Hayk kralı olan Yervanduni I. Artaşes (M. Ö. 201-163), sonuncu Yervand’dan tahtı ele geçirir. Strabon’un “Tarih yazımında”, o dönemde Ermenistan’da yaşayan herkesin Ermenice konuştuğu belirtilmektedir. Artaşes, kaybedilen eyaletleri komşulardan geri alıp, Yervanduni Ermenistan’ı sınırlarını tekrar eski geniş sınırları içinde birleştirir.
Ermenistan’ın Helenistik döneminde ve Yakındoğu’nun diğer ülkelerinde şehircilik gelişmişti. Ermeni kralları Van, Armavir, Erebuni şehirlerini geliştirip, Kommagene’de Samosat ve Arsamyaner, Dsopk’ta Arşamaşat, Ararat Ovası’nda Yervandaşat ve Artaşat gibi onlarca yeni şehir kurarak, kendi isimleriyle adlandırır.

Bu şehirler, bazı Yunan-Roma tarihçilerinin kaydetmiş olduğu, Çin ve Hindistan’dan Akdeniz havzasına uzanan uluslar arası yol üzerindeki kalabalık ve varlıklı şehirlerden kabul edilmekteydi. Bu şehirlerde Ermeniler ve Helenistik ülkelerden gelip Ermenistan’a yerleşen diğer halkların on binlerce temsilcileri yaşamakta, farklı zanaatlar gelişmekteydi. Roma tarihçisi Büyük Pılinios’un belirttiğine göre, Ermenistan çeşitli mallar ithal edip, tarım ve sanayi malları ile maden ihraç etmekteydi.

Ermeni ustalar özellikle sanatsal metal işçiliği konusunda uzmanlaşmıştı. Van, Armavir, Artaşat, Lori Kalesi’nden bulunan, hayvan başlı bilezikler, broşlar, değerli madenlerden sofra eşyaları şeklindeki yüksek sanat ürünü eşyalar bunun kanıtıdır. Özellikle kapların şekil verilmiş kulpları, gümüş ridonlar göze çarpmaktadır.
Helenistik dönemi Ermeni devletlerinden en büyüğü, Doğu’nun imparatoru, krallar-kralı Büyük Tigran (M. Ö. 95-56) zamanında gücünün doruk noktasına ulaşan Büyük Hayk’tı. Kral Tigran, Partları dize getirir ve Roma İmparatorluğu ordularını Yeprat (Fırat) kıyılarından uzaklaştırır, Doğu ile Batı arasındaki transit ticareti düzenler. Ermenistan’ın başkentlerinden biri olan Tigranakert’i, önceden hazırlamış olduğu plana göre, Tigris’in (Dicle) yukarı kısmında inşa eder. Romalı tarihçi Takitos tarafından belirtilen Garni’nin de aralarında bulunduğu güçlü kaleler inşa ettirir.




Yervanduni hanedanlığının son kralları Suriye, Pontos, İberya ve Ermenistan’da hüküm sürer. Bu yerel Ermeni hanedanlığının yerini, Ermeni Arşakuniler (M. S. 66) alır. Yervantyan Ermenistan’ın kültürü bir Helenistik ve eski doğu sentezi olup, içerik bakımından son derece gelenekseldir. Bu kültür, Hıristiyan Doğu’nun kültür kaynaklarından biri olmuştur.
Türkçeye çeviren: Diran Lokmagözyan
Leave a Reply