Simon Hımayakyan

Van Krallığı, Ermenistan Dağlık Platosu’nda şekillenmiş olan eski bir doğu devleti olmuş, M. Ö. IX. yüzyılda oluşup, Ön Asya’nın eski medeniyetlerine has sistematikle var olan, bölgenin siyasi hayatını düzenleyen ülkelerden biri olmuştur. Başkenti Tuşpa (Van), önemli dini merkezi ise, Khaldi tanrısının şehri olan Mudsadsir olmuştur. Ülke, yaklaşık 300 yıllık varlığı süresinde, devlet sistemi ve toplum ilişkileri açısından üç temel aşamaya sahip olmuştur.


Oluşum dönemi: M. Ö. IX. yüzyılda, kral Aram zamanında başlar. Urartu, daha bu dönemde güçlü bir orduya, özellikle Ardsaşku ve Sukunia gibi tahkim edilmiş şehirlere sahip olmuştur. Devletin şekillenmesi, IX. yüzyıl ortalarında, devletin temelini oluşturan toplu bir reform planı gerçekleştiren kral I. Sardur, İşpuini ve Menua döneminde son bulur. Bunun neticesinde ülke, Urartuca olarak anılan resmi yazılı bir dile sahip olur, güçlü surlarla tahkim edilip yapılandırılarak, Ermeni Platosu’nun dini, kültürel ve siyasi açıdan önemli bir merkezine dönüşen ve daha sonra Van olarak anılan Tuşba şehri, başkent ilan edilir. Devlet dini ve tanrıların panteonu düzenlenerek, bölgedeki tüm şehir-devletlerin, beyliklerin ve oymakların başlıca tanrı ve tanrıçaları dâhil edilir.
Panteon’un en üst sırasında Khaldi (ışık), Teyşeba (doğa güçleri) ve Şivini (güneş) tanrıları bulunmaktaydı. Ülke takvim, ölçü standartları ve birliklerin nevine göre sınıflandırılıp demir silahlarla donatılmış orduya sahip olur. Sosyal ilişkiler, toprak sahipliği hakları ve prensipleri düzenlenir.

Devletin şekillenme aşaması M. Ö. 810’lu yıllarda başlayıp, tüm Ermenistan Platosu’nun Van krallarının egemenliği altında birleştiği ve devlet erkinin güney Kafkasya, İran Platosu’nun batı kısımları ile batıda, kuzey Suriye’ye kadar yayıldığı II. Sarturi’nin yönetim yıllarında son bulur. O dönemde şehirleşme gelişir, Menuakhinili, Erebuni (Yerevan), Argiştikhinili (Armavir) vs. gibi yeni şehirler kurulur. Zanaatlar, ticaret, sanat, dini hayat gelişir.
Ülkenin varlığının ikinci aşaması M. Ö. 720 yılında I. Rusa’nın, Kimmerler ve Asur’a karşı yürütmüş olduğu inatçı mücadeleyle başlar. Dış tehlikeye karşı koyma ve ekonomik kalkınma neticesinde ülke gelişim gösterir. Yeni şehirler kurulur. Ararat Ovası’nda Teyşebaini (Karmir Bılur, Kızıl Tepe), Van Gölü havzasında Rusakhinili ve Ayanis vs. Yeni kanallar inşa edilir, içlerinde İskitler’in ülkesi, Hindistan ve Çin’in de bulunduğu komşu ülkelerle ticari ilişkiler geliştirilir.





p. 114, fig. 56)


Urartu kültürü, üç temel doğrultuda gelişmekteydi. Birincisi, Erken Demir çağının geleneksel kültürü olup, Helenizm’e kadar sürmüştür, ikincisi, yukarıda belirtilen reformlar neticesinde şekillenen ve günümüzde Vantosp olarak anılan saray kültürü ve üçüncüsü, bu ikisinin kaynaşması sonucunda şekillenen Urartu kültürleridir.
Urartu kültüründe, düzenlenmiş olan statik figürlere paralel olarak, perspektif sorununu, parçadan bütünü oluşturmayı ve eserlere törensellik sağlamayı denenmekteydi.
Fresk ve heykel sanatı, uygulamalı sanat vs. gibi sanat dalları, tüm ifade şekilleriyle birlikte gelişmekteydi.
Özellikle Urartu mimari anıtları etkileyicidir. Bunların içinde ise Mudsadsir mabedi özel bir yer tutmaktadır. Birçok araştırmacı, bu mabedin kompozisyonunun, klasik Yunan tapınak mimarisine belli bir etki yapmış olduğu düşüncesindedir. Arubani, Teyşeba, Khaldi tanrılarının heykelcikleri, Karmir Bılur’da bulunan ve üzeri nar işlemeli, kemik ve tahtadan hazırlanmış olan mitolojik figürlerle süslü kapak gibi minyatür figürler son derece etkileyicidir.
M.Ö. VII.-VI. yüzyıllarda İran unsuru güçlenir ve önce Asur’u, daha sonra da Babil krallığını, Lidia’yı ve Mısır’ı ele geçirir. M. Ö. VI. yüzyılda Ermeni Platosu’nda, Ermeni Yervanduni devleti şekillenir.
Leave a Reply