Hakob Simonyan


M.Ö. IV. binyıl ortasında Ermenistan’da, son derece özgün ve güçlü bir kültür şekillenerek, bin yıldan uzun bir süre varlığını sürdürüp, gelişerek, merkezinde Ermenistan Yüksek Platosu, özellikle de Ararat Ovası ve çevresindeki dağlık alanın bulunduğu, Kuzey Kafkasya’dan İsrail’e, Doğu Anadolu’dan (Anatolia- çev. notu) (Amid) Merkezi İran’a (Godin-Tepe) kadar olan devasa alanları içine alır. Günümüzde, 12 devletin toprakları içinde belgelenen bu kültür, bilim dünyasında farklı isimler altında tanınmaktadır. İçlerinde en tanınmış olanlar Kur-Araks ve Şengavit isimleridir. Bu kültür, binlerce yerleşimin sık bir ağla Ermenistan Platosu ile çevre bölgelerindeki verimli vadileri, yüksek platoları ile yüksek sıradağlarını örten yerleşik tarım ekonomisiyle belirgindi. Erken bronz çağının suni höyük-yerleşimleri, yer-yer 12 metre ve daha fazla kalınlığa sahip (Aygevan, Mokhrabılur, Norşun-Tepe) güçlü kültürel katmanlarıyla özgündür.

Pişmemiş tuğladan oluşan mimari şekli bu kültüre has bir özelliktir. Saman ve kum karışımı kilden, kalıplar sayesinde hazırlanan ve güneşte kurutulan çiğ tuğlalar, konut ve diğer yapıların, kalelerin, tapınakların, hidro-mühendislik yapılarının vs. inşasında kullanılan temel yapı maddesiydi. Evlerin temellerine nehir taşı, yarılı veya işlenmemiş bazalt (Şengavit, Hariç, Karaz, Amiranis-Gora vs.) diziliyordu. Yuvarlak, 4-10 m. çapında ve dikdörtgen planlı yapılar yaygındı. Bu yapılar düz ve kalaslardan oluşan çatılara sahipti. Yuvarlak planlı yapılar ise a- sunî eğimli, merkezinde ışıklandırma ve havalandırma sorununu çözen açıklığı olan yapı, b- basit, “hazaraşen” (kırlangıç-çev. notu) tipi, kamıştan ve kil sıvalı bir katmanla örtülü çatılara sahip (Şengavit, Mokhrabılur) yuvarlak duvarlı yapılar. Tabanlar, bastırılmış topraktandı. Kil sıvalı, 10 cm kalınlığa kadar ulaşan (Şengavit) ve kırmızı boyalı (Ğarakepek-Tepe) tabanlar da bulunmaktaydı. Kil duvarları dekoratif süsleme sayesinde hareketlendirme ve farklı renkteki tuğlaların şekillendirerek dizilmesiyle yapıların süslenmesi ve renk oyunları sayesinde duvarların tekdüzeliğine hareketlilik getirme örnekleri (Şengavit, Nakhicevan-Mokhrabılur, Yanık-Tepe vs.) tespit edilmiştir.

Dini yapıların iç tarafı, ateşğâhların önü, sadece Şengavit kültürüne has, bir metre çapa ulaşan, iç alanı ara duvarlarla üç kısma ayrılmış ve geometrik resimlerle süslenmiş fırınlanmış kilden hazırlanmış ocaklardan oluşmaktaydı. Bu ocakların yanında kadın, erkek ve tapılan hayvanlardan at, köpek, boğa ve koç heykelcikleri bulunmuştur.
1-10 hektar alan kaplayan yerleşim yerleri, taş (Şengavit, Garni, Persi, Khorenia-Cavakhk) ve pişmemiş tuğladan (Mokhrabılur, Göy-Tepe, Gudaberteke) yapılmış surlar ve suni havuzlarla (Norabats, Kıvatskhalebi, Khizannat-gora) çevriliydi. Sık yapılaşmayla göze çarpan merkezi yerleşimler (Şengavit, Mokhrabılur vs.) ise, uydu yerleşim yerleriyle çevriliydi.

Şengavit kültürünün taşıyıcıları, karmaşık dini sisteme sahipti. Mokhrabılur yerleşiminin merkezi bölümünde, III. yapı katmanında açılan, sert tüf taşından yapılı, dikdörtgen planlı (7,4×5,5m) “kule” yapının doğu kısmında 3,9 m. uzunluğunda tek parça bazalttan yapılı sunak taşı yerleştirilmiştir. Taş yapının yanında kilden yapma yapılar ve kutsal ateşgâhın küllerinin biriktirildiği kül kuyuları açılmıştır. Şengavit yerleşiminde tüften çok sayıda heykelcikler, pişmiş kilden ocak ateşgâhlar bulunmuştur. 2012 yılında kazılarda bulunan, özel ayinler için öngörülmüş dikdörtgen planlı bir odada, cephesi rölyef kabartmalarla süslü kilden yapma ve üzerinde tahtadan yapma bir heykelin bulunduğu, karmaşık bir tapınma sistemine sahip bir tapınak bulunmuştur. Karşı cephede bulunan ateşgâhda akıtılan kanın toplandığı kupa, oturma yerinde ise geyik boynuzundan yapma kurban aleti bulunmaktaydı. Yarı yarıya toprak altında bulunan odaya giden merdivenlerin sağındaki, kilden yapma havuzlarda kutsal kül toplanmaktaydı. Tapınakta, büyük bir ihtimalle rahibelere has bir işaret olan, fallus şeklinde talisman-kolyeler bulunmuştur. Yapının diğer odası ise gündelik işlere ayrılmıştı. Pulur ören yerinde de benzer bir yapı ortaya çıkartılmıştır.











Erken şehir tipi yerleşimler, tapınaklar, surlar, gelişmiş zanaatlardan metalürji, taş işçiliği, çömlekçilik, tekstil, şarap ve bira üretimi, taşıma, ortak tartı sistemi ve diğer özellikler, medeniyet eşiğine ayak basmış olan Şengavit kültürü gelişmesinin yüksek seviyesini kanıtlamaktadır.
Türkçeye çeviren: Diran Lokmagözyan
Leave a Reply