Hamburg geçen hafta Osmanlı devletinin son döneminde, Ermeni toplumunun kültürel, siyasi, iktisadi ve inançsal hayatına ışık tutan, yüzlerce kartpostaldan oluşan “Sireli Yegpayris -Sevgili Kardeşim 100 yıl önce Türkiye’de Ermeniler” adlı resim sergisine ev sahipliği yaptı.
Araştırmacı yazar Osman Köker ve Birzamanlar Yayınevi’nin katkılarıyla düzenlenen resim sergisi, Hamburg Alevi Kültür Merkezi’nin sanat galerisinde sunuldu. Orlando Carlo Calumeno’nun koleksiyonundaki kartpostallardan oluşan sergide, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşamış Ermenilerin yaşamlarından kareler yer aldı.
Kitap projesinden sergiye
Serginin açılışı için Hamburg’a gelen araştırmacı yazar ve aynı zamanda serginin danışmanı olan Osman Köker Ermenilerle ilgili kitap çalışmasının sergiye dönüşme serüvenini şöyle açıkladı: “20’inci yüzyıl başında Türkiye’de nasıl bir Ermeni topluluğu vardı? Hangi şehir, kasaba ve köyde ne kadar nüfusu vardı? Nerede kilise, manastır ve okulları vardı? Hangi gazete ve dergileri çıkarıyorlardı? Yaşadıkları yerlerin ekonomik, kültürel hayatlarında nasıl bir yere sahiplerdi? bütün bunları anlatan bir kitap hazırladım. Kitapta anlatılanları daha inandırıcı kılmak için 15-20 fotoğraf koyayım, diye yola çıktığımda da çok önemli bir koleksiyon hakkında bilgi aldım. Orlando Carlo Calumeno adlı bir koleksiyoncu da Osmanlı kentlerinin 20’inci yüzyıl başındaki halini resmeden binlerce kartpostal vardı. Koleksiyoncu bunların Ermenilerle alakalı olanlarını kullanmama izin verdiğinde benim kitap, bir “albüm kitaba” dönüştü. Bu kitabı nasıl tanıtırım ve bu bilgileri, resimleri klasik kitap okuyucusu olmayan insanlara nasıl ulaştırırım, diye düşündüğümde sergi fikri gelişti. “Sireli Yegpayris (Sevgili Kardeşim): Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu’ndan Kartpostallarla 100 Yıl Önce Türkiye’de Ermeniler” sergisi böylece 2005 yılının başında açıldı. Ermenilerin Türkiye’nin geçmişindeki varlıkları ve Türk-Ermeni sorunu hakkında bir çalışmanın henüz yapılmamış olduğu dönemde açılan sergi, çok büyük etki yarattı. İstanbul’da açık kaldığı on bir gün boyunca on bine yakın kişi gezdi sergiyi ve hemen arkasından yurt dışından teklifler geldi. Kitabı yayınlayabilmek için bir yayınevi kurmak zorunda kaldım. Başlangıçta sadece bu kitabı yayınlamayı ve kitap tükendiğinde kapatmayı düşünüyordum ama yola çıkmışken devam etmeye karar verdim. Böylece Birzamanlar Yayıncılık adlı Türkiye’nin geçmişindeki kültürel çeşitlilik ve bunun yok oluş sürecine dair kitaplar yayınlayan, etkinlikler düzenleyen bir kurum ortaya çıkmış oldu. Sergi, İstanbul’dan sonra Almanya’nın Münih, Köln, Frankfurt, Fransa’nın Paris, Valanc, İsviçre’nin Cenevre, İngiltere’nin Londra ve Ermenistan’ın Erivan kentlerinde açıldı.
Sergi 500 kartpostalın kullanıldığı birer metrekare büyüklüğünde 130 kadar panodan oluşuyordu. Bu büyüklükte bir sergiyi açacak mekan bulmakta zorlanınca bunun daha küçük bir formatını ürettim. Bu haliyle ilk kez Hamburg’da sergilendi.”
Kaynakların karşılaştırmalı kullanımı
Sergide 20’inci yüzyıl başında Ermenilerin hayatını ortaya koyan resimli kartpostallar yer aldı. Bunlar farklı şehirlerdeki Ermeni mahalleleri, köyleri; kiliseleri, manastırları, okulları; Ermenilere ait işyerleri, fabrikaları, atölyeleri gibi parçalardan oluşturuldu. Edirne’den Kars’a kadar bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerinde bulunan bütün iller, fotoğrafların altında da bilgilerle yer aldı. Osman Köker çalışmalarında, farklı kaynakları kullanma konusunda izlediği yöntemini “Benim çalışmamın bir özelliği, farklı kaynakları bir arada ve karşılaştırmalı olarak kullanmamdır. Aynı alanda Türkiye’de ve yurt dışında yazanlar genellikle ya Türk kaynaklarını ya da Ermeni ve Batı kaynaklarını kullanırlar. Bunun üçünü de harmanlayan bir iş daha önce yapılmamıştı. Ben hem Türkçe-Osmanlıca, hem de Batılılar ve Ermeni kaynaklarını kullandım” sözleriyle açıklıyor.
M.ZAHİT EKİNCİ/HAMBURG
http://www.yeniozgurpolitika.org/index.php?rupel=nuce&id=39728




Leave a Reply