… Türkiye’de ırk yada din yüzünden, açlıktan, soğuktan, polis saldırganlığından ölen her çocuk içinde yeniden bir Hrant daha öldürülüyor, ya da daha yaralı, daha yalnız oluyor…
Yalnız… Budur işte.
Hiç aklımdan çıkmaz Hrant’ın ‘Lirik yalnızlık’ başlıklı yazısı;
“Yalnızlık paylaşılmaz’ diyor Özdemir Asaf…
Hrant Dink’in yalnızlığı bambaşka lirikti. O kadar hasret, aynı zamanda öyle bir huzur vardı ki o
yalnızlıkta. Kimseyi suçlamayan bir yalnızlık.
Biz, “Hepimiz Hrant’ız” dediğimizde nasıl geç kaldık ama… Çünkü 19 Ocaktan bir gün once bile “Buradayım ahparig, yalnız değilsin” diyenler o kadar azdı ki…
Artık 7 yıldır yalnız olan biziz, sensiziz, ahparig…
Bugün Ermenilerinden ya da tüm Türkiyelilerinden hangisinin yanında olup olmadığından, sana sahip çıkıp çıkmadığından, kimin haklı kimin suçlu olduğundan sözetmeyi değil, sana başka bir şeyi demeyi tercih ettim, ahparig.
Sen iyi bilirsin herkesi, katilleri, dostlarını, ya da Ermenileri, Türkleri, Kürtleri, Rumları… Herkesi sevdiğini biliyorum Hrant ahpar. Kime göre suçun ama bana gore gücün buydu. Kocaman bir ülkeyi korkutan bir güç diyebilirim. Çünkü her konuştuğunda, her direndiğinde nefret dolu olmayacak kadar bir gücün vardı. Her faşisti, her milliyetçiyi korkutan o rahatlık…. Artık 7 yıl sonra katillere, Nazlım Hikmet’in dediği gibi “Bu senin değil, ülkenin ayıbı çocuk!” diyebiliriz.
Çünkü silahlı düşman değil, sizi o kadar düşünen, sizi SEVENİ yok ettiniz.
İncil’de İsa Mesih vefat ederken, gülen katillere baktiktan sonra gözlerini gökyüzüne yükseltir, “Baba affet onları, ne yaptıklarını bilmiyorlar” der.
Hrant ahpar, aynen öyle baktın Türkiye’ye.
Çoğu insan, “Biliyordu ne olacağını, neden durmadı, neden vazgeçmedi” der, çok duydum.
Konuşsunlar. Şimdi bile yükarıdan herşeyi gördüğüne, inandığım kadar yaptığın hiç birşey için pişman olmadığından da eminim, Hrant ahparig.
Biri bana dedi; “Sanki hep susarak ama ne büyük şeyler yaptı, değil mi?”…
Ne yaptığını biliyor musun Hrant ahpar?
Uzun zaman Yerevan’da penceremden Ararat Dağı’na baktığımda sadece ağlamak istiyordum. Çünkü dağın öbür tarafindan bir kayıp memleket, ya da büyük bir Ermeni mezarlığının olduğuna inanıyorduk. Ama artık öyle değil, artık ağlamam. Çünkü sadece Ermeni mezarlığının değil, o memelekette canlı Ermenilerin var olduğuna inandım senin sayende, ahpar.
Demek ki sadece mezar değil, evim de var orada. Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz, dostlar?
Demek ki ben artık göçmen değilim.
Hrant ahparig, 100 yıl boyunca kimse yapamadı bunu; bizi göçmenliğimizden memlekete döndürmedi. Bir tek sen yapabildin.
…. Çünkü Hrant Dink zaten sadece katledilmiş ve yok edilmiş bir halkın değil, direnen bir halkın sembolüdür.
Akunq.net





Leave a Reply