Başbakan Erdoğan’ın Karadeniz gezisi devam ediyor.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “Şunu dost düşman çok iyi bilsin; eğer istiklalimize el uzatan olursa, eğer bu ülkeye el uzatan olursa, bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa biz o elleri kırarız, biz o tuzakları bozarız. Benim bu güzel ülkemde hiç kimse ameliyat yapamaz. Bir takım kirli eller, bir takım kirli çevreler benim bu güzel ülkemde kaos çıkaramaz” dedi.
Başbakan Erdoğan, Karadeniz gezisinin ikinci gününde Ordu’dan eşi Emine ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte helikopterle Giresun’a geldi. Helikopterin liman sahasına inişi sırasında kalkan toz bulutu karşılamaya gelenlere zor anlar yaşatırken, Erdoğan buradan toplu açılış töreninin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı’na geçti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile Ak Parti milletvekillerinin de katıldığı toplu açılış töreninde Erdoğan, alanı dolduran yaklaşık 7 bin kişiye hitap etti. Erdoğan ses kısıklığına karşı kürsüye konulan bitki çayından sık sık içti.
Meydandaki kalabalığı bu kez daha coşkulu bulduğunu söyleyen Erdoğan, “Rabbim kardeşliğimizi, birliğimizi, muhabbetimizi daim eylesin. Allah bu güzel ülkeye zeval vermesin. Bu aziz millete taşıyamayacağı yükü yüklemesin” dedi, İstiklal Marşı’ndan mısralar okudu. Erdoğan, kula kulluk yapmayacaklarını belirterek şöyle dedi:
“Birileri varsın kula tapmaya devam etsin. Bizim ubudiyet anlayışımızda kula kulluk yoktur. Biz istiklalimizden zerre kadar taviz vermeyiz. Bağımsızlığımızda zerre kadar taviz vermeyiz. Şunu da dost düşman çok iyi bilsin; eğer istiklalimize el uzatan olursa, eğer bu ülkeye el uzatan olursa, bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa biz o elleri kırarız, o tuzakları bozarız. Benim bu güzel ülkemde hiç kimse ameliyat yapamaz. Bir takım kirli eller, bir takım kirli çevreler benim bu güzel ülkemde kaos çıkaramaz. Benim bu güzel ülkemin büyümesini durduramaz. Hangi örgütü kullanırlarsa kullansınlar, hangi maşayı, hangi ajanı, haini kullanırlarsa kullansınlar. Bu millet istiklali uğruna o uluslararası örgütlere de, onların maşalarına da gereken cevabı gerektiği gibi vermesini bilir. Herkes haddini bilecek. Sizin karşınızda Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Asırlardır kutlu bir yürüyüş yapan bir millet var karşınızda.”
Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını anlatan Erdoğan, “Türkiye karanlık odakların, onların maşa örgütlerinin, hainlerin, ajanların provokatörlerin operasyon yapabilecekleri, istedikleri gibi davranabilecekleri ülke değil. Bunlar eskide, 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta kaldı. Bu millet uyandı, güçlendi, hiç kimse bu ülkeye bu millete diz çöktüremez. Tarih boyunca olmadı. Bundan sonra da kimse bu milletin boynuna altın lale takamaz” dedi.
“KARANLIK TUZAK KURULUYOR”
Başbakan Erdoğan, bir haftadır yargıda ve polisteki odaklar eliyle Türkiye’de bir komplo uygulamaya konulduğunu öne sürerek, “Yolsuzluk kisvesi altında son derece hukuksuz, çirkin aynı zamanda da son derece karanlık bir tuzak kuruluyor. Yolsuzluk bu işin sadece kılıfıdır” diye konuştu.
Yolsuzluk konusunda hassas olduklarını, karşılarındakilerin oluşturmak istedikleri algıya itibar edilmemesini isteyen Erdoğan, “Bir takım gazetelerin, bir takım ajanların hukuku çiğneyerek yayınladıkları görüntülere, fotoğraflara, attıkları manşetlere, kullandıkları dile, yaptıkları montajla sosyal medyada yayınladıkları görüntülere asla aldanmayınız. Bu komplonun amacı başka, tuzağın amacı başka” dedi.
Konuşmasında hükümetin icraatlarını anlatan ve ekonomide başarılı oldukları görüşünü savunan Erdoğan, “CHP’nin Genel Müdürü. Senin zamanında ilaç bulamıyorduk. Bunların eline 5 tane koyun ver, kaybedip gelirler. Bunlar kim, ülke yönetmek kim?” diye konuştu. Erdoğan, güven ortamını kimsenin bozmasına izin vermeyeceklerini belirterek şöyle dedi:
“Biz babamızın oğlu olsa, devletin malını çalıyorsa bunun hesabını sorarız. İstikrarı kimsenin bozmasına müsaade etmeyiz. Bunlar huzuru bozmak, terörü geri getirmek istiyorlar. Bir yıldır Giresun’a şehit geliyor mu? Ama bilesiniz ki bundan rahatsız olanlar var. Şehitlerimizin gelmesini bekleyen ve isteyenler var. Çünkü buradan besleniyorlar.
Türkiye’nin ufkunu karartacak, eskiden olduğu gibi milletin kanını emmek isteyenler var.
Geçen hafta kurulan tuzak budur. Türkiye içindeki bir takım örgütler de kirli tuzakta taşeron ve maşa oldu, bu tezgahın değirmenine su taşıdılar.”
KILIÇDAROĞLU’NA YÜKLENDİ
Başbakan Erdoğan, emniyette ve yargıda hukuksuzluk olduğunu, bunu da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun savunduğunu söyleyerek şöyle dedi:
“Ana muhalefetin genel müdürü çıkmış, buna çok dikkat edin. Burası önemli. Yargıdaki, emniyetteki hukuksuzlukları savunuyor. Diyor ki, ‘76 milyon sizin arkanızda.’ Ey genel müdür. Tabi tertemiz, pırıl pırıl olan genel müdürlerimi tenzih ederim. Ama bu temizlerden değil. Bunda her numara vardı. Bu Rahşan affıyla işi kurtardı. Şimdi ben soruyorum; ey ana muhalefetin genel müdürü. Adını almayacağım ağzıma dedim ya! Adını alırsam taltif olur. Ama siz bunun kim olduğunu biliyorsunuz. Silivri’deki mahkemeye hakaret eden bu genel müdür değil miydi? Silivri’de kendi arkadaşlarını ziyaret ederek yargı üzerinde baskı oluşturmak isteyen kendisi değil miydi? Hakim ve savcılara hakaretler yağdıran, bundan dolayı hakkında fezleke olan bu genel müdür değil miydi? Bu genel müdürün milletvekili, affınıza sığınıyorum; benim polisime ana avrat söven bu genel müdürün milletvekili değil miydi? Kendi milletvekili, kendi hemşerisi eline taş atıp polise atıyordu. Bu genel müdür o zaman polise değil, o ahlaksız vekiline sahip çıkıyordu. Şimdi çıkmış polis içindeki çeteleri savunuyor.”
“DEMEK Kİ ÖN HAZIRLIK VARDI”
İstanbul’da savcılığın yaptığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda polisin tavrını eleştiren Erdoğan, “Polis görevlendirilip operasyona gidiyor. Bir polis operasyona da gitse, operasyonda girdiği ofiste veya evde bacak bacak üstüne atmak suretiyle elinde bir tespih, külhanbeyi gibi orada duramaz” dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oraya gidip koltuğa oturacak, bacak bacak üsten atacaksın, elinde tespih, külhanbeyi gibi. Nedir o ya? Bu benim polisime, Türk polisine yakışmaz. İster yürütmede, ister yargıda olsun bu yanlışları yapanlar da karşısında hükümeti bulacaktır. Biz buna da iyi nazarla bakmayız. Çünkü burada samimiyet yok. Demek ki ön hazırlık, ön yargı, ön kabul var. Benim bakanlarımı lekelemek için bu adımları atanlara, bu tuzakları kuranlara çok açık söylüyorum, millet bu tuzakları bozacaktır.”
MALUM LOBİLERİN NASIRINA BASTIK
Terörle mücadeleye devam ettiklerini de vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Çözüm sürecine çok farklı bir destek bekliyorum. Giresun çözüm sürecinde bizim yanımızda yer almalıdır. Milli birlik ve kardeşlik projemizde yanımızda yer almalıdır. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız” dedi. 30 yıllık dönemde Türkiye’nin çok büyük paralar kaybettiğini anlatan Erdoğan, şöyle dedi:
“Yeniden bu oyunu kurmak istiyorlar. Uluslararası ve ulusal örgütler bu işin içinde. Bu oyunu beraber bozacağız. Dik duracağız, diklenmeyeceğiz, endişeniz olmasın. Bu yola çıkarken kefenimizi giydik ve yola böyle çıktık. Allah’ın bizden alacağı emaneti olan bir can var. Allah’tan başka kimse bu canı alamaz. Biz de bu canı Rabbimin takdir ettiği zaman sahibine teslim ederiz. Ondan ötesi var mı? Yok. El ele, omuz omuza bu yollarda yürüyeceğiz. Meselemiz insanımızı çok daha ileri noktalara taşımak. Çok daha modern hayatı yaşamalarına olanak sağlamak. Çözüm süreci bu noktada büyük önem arz ediyor. Terörden silah tüccarları, faiz lobisi, Türkiye düşmanları kazanıyordu. Kan ve kaos lobisi kazanıyordu. Çözüm süreciyle birlikte bu lobilerin hepsini elimizin tersiyle ettik. Faize giden 642 milyar lirayı milletimizin hizmetine verdiysek, teröre harcanan parayı da milletimize aktaracak ve 2023 hedeflerimize ulaşmak için kullanacağız. Böyle yaparak malum lobilerin ayağına, nasırlarına basmış olduk. Geçtiğimiz hafta kurulan tuzak çözüm sürecine kurulan tuzaktır. Tuzağın amacı çok ama çok açıktır. Huzuru, istikrarı bozalım, faizi yükseltelim, teröre can verelim ve daha çok kazanmaya devam edelim istiyorlar. Bu tuzağı, oyunu beraber bozacağız. Türkiye üzerinde oynanan kirli hesapları alt üst edeceğiz. Yağma yok. Artık hiç kimse milletime böyle bedeller ödetemeyecek. Biz sizin hükümetiniz olarak, bu uluslararası karanlık çevrelere karşı, devletimizin içine sızmış paralel devlet arayışındaki örgüt ve çetelere karşı mücadele vermeye devam edeceğiz.
Hadiselerin başlamasıyla Türkiye’de bir kez daha çok kirli bir ittifak oluştu. Kimin kimle hareket ettiğine dikkat edin. Hangi gazetelerin ortak manşet attığına, hangi televizyonların aynı dili kullandığına hangi sermaye gruplarının birbirleriyle yan yana olduğuna dikkat edin. 27 Mayıs, 12 Eylül’de olduğu gibi ip gibi aynı çizgide buluştular. 28 Şubat’taki gibi tek ses oldular, tek vücut oldular. 12 Eylül halk oylamasında kimin kimlerle aynı hizaya geldiğini gördünüz. Şu anda da aynısını yapıyorlar. Şimdi yanlarına yeni müttefikler aldılar. Provokatörler üzerinden benim vatanımı karıştırmaya çalışıyorlar.”
“DİNDAR KİSVESİ ALTINDA ZAVALLI ÖRGÜTLER”
Başbakan Erdoğan, Türkiye üzerinde operasyon yapılmaya çalışıldığını, bunun için uluslararası basın kullanıldığını çirkin kasetlerle komplolar kurulmaya çalışıldığını belirterek şöyle dedi:
“Uluslararası basını kullanarak benim ülkeme operasyon yapmaya çalışıyorlar. Çirkin kasetlerle, çirkin komplolarla, iftirayla, ithamla, karalamayla benim milletimi güya dize getirmeye çalışıyorlar. Dindar kisvesi altında bazı zavallı örgütleri taşeron olarak kullanıp, maşa olarak kullanıp benim güzel ülkemde kaos oluşturmak istiyorlar. Millet bu ittifakı da bozar. Siz bu kirli ittifakları defalarca bozdunuz. Bundan sonra da bozacağınıza inanıyorum. Biz bu yolda milletimizle yürüyoruz. Biz yanımıza kirli uluslararası basını alarak yürümüyoruz, kasetlerle yürümüyoruz. Yolunu şaşırmış provokatörlerle yürümüyoruz. Milletle yürüyoruz. Bize önce Allah yeter, sonra millet yeter.”
Başbakan Erdoğan, vatandaşların gelişmeleri çok iyi analiz etmelerini de isteyerek, “Bu haberlere karşı dikkatli olun. Fitnecilere, kışkırtma yapanlara karşı dikkatli olun. Müslüman elinden ve dilinden diğer Müslüman’ın da emin olduğu insandır. 76 milyon kardeş olalım. Ama kardeş olalım diyerek kardeşine kurşun sıkanlardan olmayalım. Kardeş olalım derken, kardeşinin izzetiyle, onuruyla oynayanlardan olmayalım” dedi.
Erdoğan’a konuşmasının sonunda Giresun’daki silah fabrikasında yapılan otomatik tüfek, kemençe ve tablo hediye edildi. Kemençeyi bir süre çalmayı deneyen Başbakan partililerden büyük alkış aldı. Bu sırada Bakan Binalı Yıldırım da Erdoğan’a mikrofon tuttu. Erdoğan, alanı dolduran partililere eşi Emine Erdoğan’la birlikte satranç takımı dağıttıktan sonra helikopterle Görele ilçesine hareket etti.
POLİS ‘DOĞRU SÖYLE’ PANKARTINI İNDİRDİ
Bu arada Başbakan Erdoğan’ın helikopterle Giresun Limanı’na gelişi öncesi Ak Parti bayrakları ile süslü iki balıkçı teknesine, ‘Doğru söyle arkadaş, dinine imanına, balıkçılar kavuşsun yakında limanına’ ve ‘Recep Tayyip Erdoğan halkıyla bir arada, balıkçının başbakanı ekibiyle burada’ yazılı pankartları asıldı. Ancak polis, Mustafa Kaptan ve Oğulları-2 adlı balıkçı teknesine asılan ‘Doğru söyle arkadaş, dinine imanına balıkçılar kavuşsun yakında limanına’ pankartını indirdi. Polisler pankartı araca götürürken tekne sahiplerinin kimlikleri sorgulandı.
TÜRKİYE BÜYÜDÜ, BUNLARIN RANTLARI KAYBOLDU
Helikopterle Görele İlçesi’ne gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, Cumhuriyet Meydanı’nda toplu açılış için düzenlenen platformda yöresel kıyafetli kadınlar kuşdiliyle, ‘Hoşgeldiniz ‘ diyerek karşıladı. Burada halka hitap eden Erdoğan, Türkiye’nin giderek büyüdüğünü, bunun da bazılarını rahatsız ettiğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
“11 yıldır sizden aldığımız yetki ile sizinle birlikte, sizinle omuz omuza Türkiye’yi kutlu bir yolda büyütmeye devam ettik, ediyoruz. 11 yıl içinde sandık yoluyla 7 kez karşınıza çıktık. Oylarımızı arttırarak bizlere destek verdiniz. Sizlerle gururlandık, sizlerle gurur duyduk. Siz bu kadroya, bu hükümeti desteklerken birileri bundan çok rahatsız oldu, olmaya da devam ediyor. Milli iradeden, sandıktan rahatsız oldular, milletten rahatsız oldular. Türkiye büyüdükçe bunların rantları kayboldu, çıkarları zedelendi. Düşük faizden rahatsız oldular. Ah kardeşim; huzurdan, istikrardan, güvenden, rahatsız oldular. Çözüm sürecinden rahatsız oldular, şehitler gelmiyor ya bundan rahatsız oldular. Anneler, babalar, ağlamıyor ya bundan rahatsız oldular. Ocaklar sönmüyor ya bundan rahatsız oldular. Ama biz onlara rağmen bu yolda yürüyoruz. Çünkü Türkiye büyüyor. Son çeyrekte 4.4 büyüdük. Büyümede dünyada ilk 5 ülke arasındayız. Son 9 ayda yüzde 4 büyüme kaydettik. Dünyanın ilk 17 ekonomisi arasındayız. Tabi bu, bunları rahatsız ediyor. 3 kattan fazla büyüdük, bu bunları rahatsız ediyor. İhracatımız 157,5 milyar dolara ulaştı. Bu onlara rahatsız ediyor. Türkiye’de borçlanma faizi 4.5’a inmişti, bundan rahatsız oldular.”
MİNAREYİ ÇALMAK İSTEDİLER, YOLSUZLUĞU BUNUN KILIFI YAPMAYA ÇALIŞTILAR
Rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili konuşan Başbakan Erdoğan, yaşanan süreçte suçlananların aklanarak çıkacağını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hiçkimsenin endişesi olmasın. Bu millet bu oyunu bozacak. Biz dimdik ayaktayız, siz de ayakta duracaksınız. Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık. Geçtiğimiz hafta kurulan tuzak, yolsuzluk kisvesi altında yurtdışında senaryosu yazılmış bir tuzaktır. Minareyi çalmak istediler, yolsuzluğu bunun kılıfı yapmaya çalıştılar. Devlet içindeki çetelere ve onların efendilerine devlet cevabını çok sert şekilde verecek. Karşımızdakiler hiçbir kural, hiçbir ölçü tanımıyorlar. Amaçlarına ulaşmak için her yolu mübah görüyorlar. Biz onlar gibi olamayız. Biz yalanla toplumu yönlendiremeyiz. Biz ahlaki olmayan yollarla insanların şereflerini ayaklar altına alamayız. Onların dümen suyunda yol alamayız. CHP’nin genel müdürü kasetle gelmiş bir genel müdürdür. Kendi genel başkanına karşı uydurulan bir kasetle gelmiştir. O kaset olmasaydı bu genel müdür bu CHP’nin başında olmayacaktı. Biz mahşer günü Allah’a hesap vereceğimizi biliyoruz. Yaptığımız her iş için, attığımız her adım için hesabı vereceğimiz biliyoruz. Hesaba çekilmeden önce kendinize hesaba çekin. Bu konuda kimse bize akıl vermesin. Bugüne kadar bu musibetleri nasıl savuşturduysak, yine sizlerle bu musibetleri savuşturacağız. Bu süreçte suçlananlar yargıdan aklanarak çıkacaklar ve çıkacağız.”
KİRALIK ÖRGÜTLERİN ÇÖREKLENMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Ükeyi faiz lobilerine, sermaye çevrelerine ve baronlara emanet etmeyeceklerinin belirterek konuşmasını sürdüren Başbakan Erdoğan, “Kirli ittifakların bu ülkenin üzerine karabasan gibi çökmesine izin vermeyeceğiz. Kiralık örgütlerin çöreklenmesine izin vermeyeceğiz. İstedikleri kadar şantaj, tehdit ve provokasyonlara başvursunlar, bunlara boyun eğmeyeceğiz” dedi.
KİMSE DEVLETİN İÇİNDE PARALEL DEVLET KURAMAZ
Devlet içinde paralel devlet kurmaya çalışanlar olduğunu belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
“Devlet içinde paralel devlete izin vermeyeceğiz. Türkiye’de tek devlet vardır. Tek devlet, tek bayrak, tek vatan ve tek millet. Kimse devletin içinde paralel devlet kuramaz. İdareyi vesayet altına alamaz. Sizin hayır dualarınız ile o bedduaları, o saldırıları da sandığa gömecekğiz. 30 Mart seçimleri artık çok çok önem kazandı. 30 Mart milletimizin kenetlendiği bir gün olacaktır. 30 Mart artık Türkiye’nin kaderini ilgilendiriyor. 30 Mart Türkiye’nin mukaddes yolculuğunu ilgilendiriyor. Türkiye’nin demokrasisini, bağımsızlığını ilgilendiriyor. Allah’ın izniyle, sizin desteğinizle birçok badire atlattık, krizleri aştık, tuzağı bozduk. İnanıyorum ki bir kere daha kurulan tezgahı yıkacağız. 30 Mart’ta faiz lobisi baronlar çeteler değil, Allah’ın izniyle millet kazanacak.”
Başbakan Erdoğan’a, konuşmasını tamamladıktan sonra hediyeler verildi.
BAŞBAKAN TRABZON HAVALİMANI’NDA KONUŞTU
Trabzon Havalimanı’nda, ‘Dik dur eğilme, Trabzon seninle’ sloganları ile karşılanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Hiç endişeniz olmasın. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bir olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” dedi. Erdoğan’ın, “Bütün bu kirli oyunlara, bu kirli tuzakları Trabzon, hep birlikte bozmaya var mıyız?” sözleri üzerine, ‘Evet’ yanıtını alınca da, “Yeter. Bu zaten gerekli olan yerlere ulaşmıştır. Yeter. Söz sizin, karar sizin ve burada görüldüğü kadarıyla fazla bir zaman yok. 30 Mart’ta sandıkta en güzel cevabı vereceksiniz. Trabzonlu kardeşlerim, büyükşehir vatandaşları olarak inşallah Türkiye’ye Karadeniz’den en güzel cevabı verecek” diye konuştu.
AHLAK SINIRLARINI AŞMIŞ TİPLER TÜREDİ
“Artık ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi bu ülkede” diyen Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
“Devletin içerisinde paralel yapılaşmaya gayret edenler türedi. Bu çete ve örgütler, nasıl mafyayı çökerttiysek, bu çeteleri de çökertmiştik ama bunların şekli farklı. Şimdi bunlara sıra geldi, bunları da çökerteceğiz. Artık nereden gelirse gelsin, rengi ne olursa olsun asla bu konularda taviz yok. Şunu herkesin bilmesi gerekir; Anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde yasama nasıl görevini yapıyorsa yürütmede öyle yapacak, yargıda öyle yapacak. Yalnız bir erk, bir kuvvet görevini yerine getirirken bir diğerinin onun üzerinde baskı oluşturma gayreti içerisine girmesi, girdiği taktirde yasamadaki gücümüzü de kullanırız, yürütmedeki gücümüzü de kullanırız. Bunu sadece hakkın ve halkın talebi için kullanırız. Şunu iyi bilmemiz lazım; biz 11 yıllık mücadelemizde sadece bir tercih ortaya koyduk. Milletin iradesine saygı dedik. Milletin iradesine saygı yolunda her seçimde sizler bize hep destek oldunuz. Sürekli bize verdiğiniz destekle yüzde 34’le başlayan süreci yüzde 50’ye tırmandırdınız. Ama demek ki bunlar yüzde 50’nin dilinden de anlamıyor. İnanıyorum ki 30 Mart’ta bu çok daha farklı olacak. Unun adını milletim koyacak. 30 Mart’a kadar durmak yok yola devam.”
240 milyar dolar milli gelirle yol çıktıklarını ve şu anda bu rakamın 800 milyar dolara ulaştığını anlatan Başbakan Erdoğan, “Yolsuzlukların olduğu bir iktidarda siz bunu yapabilir miydiniz?” diye sordu.
BUNLARIN BU VATANI, MİLLETİ SEVDİKLERİNE İNANMIYORUM
Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası’nın 27.5 milyar doları varken bu rakamı rekor kırarak 136 milyar dolara çıkardıklarını belirtti. Konuşmasında geçmiş dönem iktidarlarını eleştiren Erdoğan şöyle devam etti:
“Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bir taraftan IMF’yi sıfırlayacaksın, bir taraftan Merkez Bankası’nı bu kadar güçlü hale getireceksin. Bir taraftan son çeyrekte 4.4’lük bir büyüme ile toplamında yüzde 4’lük bir büyümeyi yakalayacaksın. Dünyanın ilk 5’inin içerisine gireceksin. Utanmadan, sıkılmadan yolsuzluktan bahsedeceksin. Biz geçmişteki CHP iktidarlarına da benzemeyiz, MHP iktidarlarına da benzemeyiz. MHP konuşuyor. Sen ne konuşuyorsun bir defa? Sana millet 5 yıllığa iktidar verdi, 3.5 yılda bırakıp kaçtın. Niye, yönetecek mecalleri kalmadı. Çünkü Ziraat ve Halk Bankası’nı batırdılar, görev zararı yazdılar. Rakam 46 milyar dolara ulaştı. Bütün bunlar aşıldı. İki bankada en karlı bankalar içerisine girdi. Böyle bir noktadayız. Şimdi halk Bankası’nı yıkmaya çalışıyorlar. Bu oyunun içerisinde yargı ve yürütmede var. Biz buna evet diyebilir miyiz? Eğer bireysel cezalar varsa bunu yaparsınız. Ama Halk Bankamızı yıkmak için böyle bir yola başvurmak hiç kimsenin haddine değildir. Bunların bu milleti, bu vatanı sevdiklerine inanmıyorum. Çünkü Nisan 2013’de ABD’de Halk Bankası’na yönelik bir operasyonun projeleri hazırlandı, planları yapıldı. Bunu kongreye getirmek istediler. Halk Bankası’nın uluslararası piyasalardaki çalışmalarına ket vurmak istediler. Bunu engelleyince rahatsız oldular. Bu oyuna gelmedik, gelmiyoruz ve Halk bankasını da yedirmeyeceğiz. Kusura bakmasınlar.”
BİZ MÜSLÜMANIN HİDAYETİNİN ARTMASI İÇİN DUA EDERİZ, LANETİ İÇİN DEĞİL
Konuşması sırasında sözleri ‘Dik dur eğilme, beddualar gelse de’ sloganları ile kesilen Erdoğan, “Biz Müslüman’a lanetle emrolunmuş bir topluluk değiliz. Biz Müslüman’ın hidayetinin artması için dua ederiz, laneti için değil. Lanet Müslümanlar arasında öyle berbat bir tezgahtır ki bumerang gibi döner, onu yapana gider. Bu bakımdan çok hassas ve dikkatli olmamız lazım. Bin düşünüp bir konuşmak var ya, öyle yapmamız lazım. Bu makamlar gelip geçicidir. Hangi makamda olursak olalım yarın anıldığımızda hayırla yad edilmek çok önemli. Bu milletin bölünmesi var ya, bu çok tehlikeli. Milletimizin bölünmesine vesile olanlar iflah etmez. Onun için çok düşünmeleri lazım. Kardeş olacağız dedim. Birileri havaalanlarının çıkışlarında bilboardlara yazmışlar; ‘Kardeş olacağız’. Bir tarafa geziciyi koymuş, bir tarafa polisimizi; ‘kardeş olacağız.’ İyi, güzel, kardeş olacaksın da bu nasıl kardeşlik ki öbür taraftan kardeşinizi lanetleyeceksin, beddua edeceksin? Bu nasıl iş? Sizin kardeşliğiniz elinde molotof kokteyli ile dolaşanlara karşı mı? Sizin kardeşliğiniz benim esnafımın camını çerçevesini indirenlere karşı mı? Sizin kardeşliğiniz bizim polisimize karşı her türlü saldırıyı yapan, aracını, gerecini, milli servetini yakıp yıkanlara karşı mı? Kardeşlerim, ama biz sabrediyoruz, sabredeceğiz. Ancak devletin içerisindeki çeteleşmeye de müsaade etmeyeceğiz” dedi.
KEFENİMİZLE GELDİK, ÖLÜMÜNE SENİNLEYİZ
Bu arada, AK Parti Çarşıbaşı İlçesi Gençlik kolları üyesi yaklaşık 15 kişinin, üzerlerinde sembolik beyaz örtü ile geldikleri havalimanında, ‘Kefenimizle geldik, ölümüne seninleyiz’ pankartı açması dikkat çekti. Başbakan Erdoğan’dan önce alana gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da, vatandaşların yoğun sevgi gösterileri ile karşılandı.
Başbakan Erdoğan daha sonra uçakla Pakistan’a hareket etti.
http://www.dha.com.tr/basbakan–erdogan-giresunda-konustu_569718.html




Leave a Reply