Kimse ecdâdımız çapulcu değildi demesin.

Çapmak Eski Türkçe. Divanı Lugati Türk (sene 1069), Uygurca’da vurmak anlamına gelir demiş. Çarpılmak, boynu vurulmakçarpıtmak “vurdurmak”, çarptırmakboynunu vurdurmak. Kaşgar lehçesinde ise sadece sıva vurmak anlamında kullanılırmış. Ayrıca suda yüzmek ve kamçı vurmak anlamları da var. Tümünde ortak fikir sanırım şlap diye bir ses çıkararak (mesela, birisinin ensesine RAH) vurmak. 

Buna benzeyen fiiller Eski Türkçede dört tanedir, çalmak, çakmak, çapmak, çatmak. Yaklaşık benzer anlam sahaları var. Dördü de kısmen (tamamen değil) onomatope özellikleri gösterirler. Ses yansımalı sözcük yani, çatır çatır, şaklatmak, şaplak filan benzeri

Türkiye Türkçesinde en erken devirden itibaren çapmanın yanı sıra çarpmak biçimi görülmüş, zamanla öbürünü marjinalleştirme egemen olmuş. Aradaki r’nin nereden çıktığını bilmiyorum. Münferit olay değil, Eski Türkiye Türkçesi sepmek > serpmek, ETTü kıpmak >kırpmak, ETTü çıpmak > çırpmak vb paralelleri var. R sonradan mı türedi? Yoksa r asli idi, bazı lehçelerde düştü mü? Meçhul.

ecdâdımız çapulcuBatı Türk dillerinde ilave anlam belirmiş ve ön plana çıkmış. Erken Türkiye Türkçesinde çapmak çoğu yerde at koşturmak, dörtnala gitmek, tezitmek, dolayısıyla akın etmek, yağmalamak. Dede Korkut’ta bu anlamda 42 defa geçiyor. Erken Kıpçakça metinlerde hakeza. Farsça tâzîden eşdeğeri olarak kullanılmış. [Farsça fiilin de “hızlı gitmek, seğirtmek, akın etmek, talan etmek, vurkaç hareketi yapmak” gibi anlamları vardır. İranlılar ta eski çağlardan beri Bedevi Araplara tâzî ya da (doğu lehçelerinde) tâcik derler akıncı, yürük anlamında.]

Türevleri: çapar postacı, ulakçapkun baskın, süvari akınıçapnı akıncı, çapulcu.  Anadolu’da Çepni diye bir Türk boyu vardır, komşuları tarafından pek sevilmezler, isimleri muhtemelen buradan.

*

Çapağul sözcüğüne en erken 15. Yy başlarında Çağatayca da Türkçesinde rastlıyoruz: Türk mânlarnınğ mahallesinge çapağul saldılar. Türkiye Türkçesinde yakın döneme dek çapkın/çapkun tercih edilmiş. Mesela Solakzade (1644): Nice bin ceng-cûyan ile Azerbaycan üzerine çapkun etmeğe ferman buyurulmuş idi. Çapûl veya çapaul galiba 18. Yy sonlarından önce pek görülmemiş. Burhan-ı Katı’da geçiyor, 1797. Sonra Enderunlu Vasıf, 1800 civarı: Gerdeninde beklesin benğler misâli karağûl / Çeşm-i Tâtârınla kıl sâmân-ı uşşâkı çâpûl.

[Karağul/karakol burada nöbetçi, gözcü. Sâmân = hazine. Uşşâk = aşıklar. Gerdanındaki benler nöbetçi dursun, Tatar gözlerinle aşıklarını talan et demek istemiş. O zamanın aşkları vahşiymiş.]

+Ağul eki ne? Türkiye Türkçesinde ve Eski Orta Asya Türkçesinde böyle bir yapım eki yok. Ancak Moğolcada yaygın bir ekmiş. Moğol imparatorluğunun gölgesinde şekillenen Çağatay Türkçesinde de bir ara epeyce kullanılmış.

Türkiye Türkçesinde bu ekle yapılan üç kelime biliyoruz. İkisi Moğolcadan direkt alıntıdır. Karağul > karakol, Moğolca kara- “bakmak” fiilinden, “bekçi, nöbetçi”.[1]   Yasağul > yasavul, Moğolca yasa- fiilinden, “yasakçı, zaptiye”. Her ikisi de tipik, 13. yy’da Moğolcadan alınan tüm sözcükler gibi askerî ve idarî yapılanmayla ilgili. Buna karşılık çapağul > çapul sanki Moğolca değilmiş gibi duruyor. Moğolcada böyle bir fiil kökü bulamadım. Tatarca yahut Çağatayca gibi bir melez alanda türemiş olmalı belki de. Vasıf’ın yukarıdaki beyti de bu yöne işaret ediyor sanırım.

*

Çapulcu tam anlamıyla akıncı demek o halde. Arapçası غضو  (“akın etmek, dörtnala saldırmak”) kökünden gazî olabilir pekala  Gezi gazileri? Neden olmasın. Hem Türk, hem İslam geleneğine uygun bence.   


[1] Bugün karakol dediğimiz şey aslında karakolhane’dir, “nöbetçi evi” yani

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hoş Geldiniz

Batı Ermenistan ve Batı Ermenileri’yle ilgili bilgi alış verişi gerçekleştirme merkezinin internet sitesi.
Bu adresten bize ulaşabilirsiniz:

Son gönderiler

Sosyal Medya

Takvim

November 2025
M T W T F S S
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930