Erdoğan’ın ecdadını yakından tanıyalım- Cahit Mervan

Cahit Mervan

Türk başbakanı bu oyunu çok sevmiş görünüyor. Türkiye’nin çözüm bekleyen sorunlarını ertelemek ve AKP iktidarına zaman kazandırmak için gündem değiştirmeyi çok seviyor.

Kâh kürtaj meselesini gündeme getirerek ‘her Kürtaj bir Uludere’dir’ diyerek kendisinin bizzat talimatıyla gerçekleşen Roboski katliamını gündemden düşürmeye çalışıyor. Kâh idam tartışmalarını başlatarak hem Kürtlere tehdit ve şantaj yapıyor, hem de ‘amin denilemeyecek bir duanın’ etrafında ‘buyurun tartışın, konuşun, zaman kaybedin’ diyor.

Erdoğan’ın en son ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde Kanuni’nin yanlış tanıtıldığını söyleyerek yeni bir ‘tartışma’ açtı. Erdoğan bu tartışma ile bir taraftan Suriye, Kürt sorunu, Kıbrıs, Avrupa Birliği, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, rüşvet, yeni anayasa, demokratikleşme gibi can alıcı sorunları ötelemeyi hesaplıyor: Öte yandan Türk toplumunun en geri, en şoven ve en ırkçı duygularını harekete geçirerek oy devşirmeye çalışıyor. MHP’den rol çalıyor.

Ancak Erdoğan’ın gündem değiştirmek için ortaya attığı başlıklar birkaç günlüğüne saman alevi gibi gündemin üstünü örtse de, bir zaman sonra Avustralya sapanı gibi dönüp onu vuruyor. Tıpkı bu ‘Muhteşem Yüzyıl’ meselesinde olduğu gibi.

Erdoğan kendisinin daha birkaç yıl önce atla olan ‘muhabbetini’ unutarak, Kanuni’nin ömrünün 30 yılını at sırtında geçirdiğini söylüyor. “Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz” diyor. Dahası TV dizisinde çizilen sultan tipine ateş püskürüyor ve ‘bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık’ diyor.

Erdoğan bu noktada doğru söylüyor. Çünkü Osmanlı padişahları TV dizisinde gösterildiği gibi ‘masum tipler’ değiller. Hepsi evlat, baba ve kardeş katilidirler. Gittikleri hiçbir ülkede kan ve gözyaşından, yakıp-yıkmaktan başka arkalarında bıraktıkları bir miras yok.

Örneğin Erdoğan’ın ecdadım diye yere göğe sığdıramadığı Kanuni iki oğlunu ve torunlarını boğduracak kadar ‘övünülecek’ bir padişahtı. Yarım asır iktidarda kalan Kanuni Viyana kapılarına dayandı, Kuzey Afrika’yı işgal etti. Ordularının kılıcından kan hiç, ama hiç eksik olmadı. Şehzadelerinin yanı sıra iki vezirinin de canını alan Kanuni işte böyle bir padişahtı.

Erdoğan’ın ecdadım diye övündüğü Osmanlı padişahlarından Kanuni elbette ki bir istisna değildi. Osmanlıda istisna olan şey padişahın eceliyle ölmesi veya hiç bir yakınını öldürmemesiydi. Bu istisna hiç yaşanmadı.

Çünkü, daha işin başında başlayan ‘istisna’ giderekten kaideye dönüştü. Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Bey, iktidarı ele geçirmek için ilk yaptığı iş amcası Dündar Bey’i öldürmek oldu. İş bununla kalsaydı Erdoğan’ın ecdatlarında kardeş, baba, anne, torun, şehzade, vezir öldürmek bir istisna olabilirdi. Ama kalmadı.

Mesela Erdoğan ve şürekasının en çok övündüğü padişahlardan olan ve 1453 yılında Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’i işgal eden Fatih Sultan Mehmet, gözünü kırpmadan daha sonra tahta çıkmasın diye 2 yaşındaki kardeşini öldürdü. Kendine komplo kurdukları gerekçesiyle iki sadrazamının ise başını vurdurttu.

Erdoğan’ın ecdatlarından ve hovardalığıyla meşhur III.Murad ise 5 kardeşini peş peşe boğazladı. Sayılarını kendisinin dahi hatırlamadığı eşlerinden 110 çocuğu oldu. Hiçbir eşi ‘Türk’ değildi. 110 çocuğu at sırtında dolaşarak mı yaptı, işte işin orası bilinmiyor.

Beş kardeşini öldüren III.Murad rekoru kendi yerine geçen III.Mehmed’e kaptırdı. Bu padişah ise, 8 yıl içinde adeta rekor kırmak için 19 kardeşini ve oğlunu öldürdü. Kimisinin başını kör bir baltayla vurdurttu. Kimisini zehirledi. Kimisini ise canlı olarak bir çuvalın içine koyup, çuvalın ağzına taşlar bağlayarak Marmara denizine attı.

Bir başka örnek: 12 yaşında Erdoğan’ın ecdadı olarak tahta çıkan II. Osman ilk iş olarak kardeşini öldürttü. Birkaç yıl sonra geldiği gibi tahttan indirildi. Türk tarihçilerinin iddiasına göre, Erdoğan’ın dediği gibi at sırtında dolaşan Yeniçeri askerleri tarafından tecavüze uğradıktan sonra öldürüldü.

Osmanlı da kimisi kardeşini, kimisi evladını, kimisi eşlerini, kimisi ise sadrazamlarını öldürerek rekor kırıyordu. Örneğin IV. Murat koca Osmanlının tahtına çıktığında daha 11 yaşında idi. Üç kardeşini öldürttü. Tütün içenleri meydanlarda salladı. 17 yıl oturduğu tahtta 3 kardeşini öldürmek yetmediği için, canı her sıkıldığında bir sadrazamın başını vurdurttu. Tamı tamına 6 sadrazamı öldürerek yeni bir rekora imza attı.

Bu kanlı ve şanlı Erdoğan’ın ecdatlarından son bir örnek daha aktaralım. Adı II. Mahmut. 23 yaşında iken bir ‘zorunluluk’ olarak tahta çıktı. Çünkü Sarayda tahta çıkacak ve öldürülmeyen tek erkek çocuk o ve kardeşi vardı. İlk iş olarak kardeşinin kellesini aldı. Erdoğan’ın dediği gibi 30 yılını at sırtında mı yoksa sarayda mı geçirdiği bilinmez ama,18 eşinden 22 kız, 22 erkek çocuğu oldu. At sırtında dolaşılarak nasıl oluyorsa.

II. Mahmut Yeniçeri isyanlarını kanla bastırdı. Binlerce Yeniçeri askerinin başını gövdesinden ayırdı. Balkanlarda kanlı operasyonlara imza attı. Yarattığı kan göllerinde ayaklanmalar başlayınca at sırtında işgal edilen topraklarda Osmanlı’nın çöküşü başladı.

İşte Erdoğan’ın ecdadım diye övündüğü şey bu: kan, gözyaşı, işgal, fetih, talan, kölelik, kardeş katili, tecavüz, komplo, saray entrikaları ve aklınıza gelebilecek akıl almaz çirkeflikler.

Şimdi Erdoğan bu miras üzerinde kurulan ve kurulduğu günden itibaren de sınırları içinde yaşayan halklara acı ve ızdıraptan başka bir şey ifade etmeyen bir devletin başbakanı olarak bu kirli ve kanlı tarihten hicap duyacağına, onu yeni ırkçı, yayılmacı ve sömürgeci politikaları için referans olarak kabul ediyor. ‘Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz’ diyor.

Gidemez. Gidemeyeceğini kendisine biliyor. At sırtında, kılıç elde giderse kovulacağını da biliyor. Palavra sıkmaya hiç gerek yok. Hamaset nutuklarına da gerek yok. Unutmamak gerekir ki, Erdoğan’ın ecdatları at sırtında gittikleri hiçbir yerde diktikleri tek bir ağaç, medeniyete kazandırdıkları tek bir eser yoktur. At sırtında yakıp-yıkmaktan, kan akıtmaktan, kardeş, baba ve evlat infaz etmekten bir de harem sefalarından, düzinelerce çocuk yapmaktan buna vakitleri olmadı herhalde.

Unutmamak gerekir ki halen Balkanlar’da, örneğin Bulgaristan, Sırbistan’da, Kuzey Afrika’da, örneğin Habeşistan ve Eritre’de, Ortadoğu’da, örneğin Kürdistan’da anneler ve babalar çocuklarını ‘Türkler geliyor’ diye korkutuyorlar.

Ne diyelim: Tanrım bizi böylesine utandıracak ecdatlardan sakın!

http://firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=72050

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hoş Geldiniz

Batı Ermenistan ve Batı Ermenileri’yle ilgili bilgi alış verişi gerçekleştirme merkezinin internet sitesi.
Bu adresten bize ulaşabilirsiniz:

Son gönderiler

Sosyal Medya

Takvim

December 2025
M T W T F S S
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031