İnsanın ‘bir’liği ve çeşitliliği (unitas multiplex) içinden geçilerek, bu çeşitliliğin yaratıcı ve aynı zamanda yıkıcı bir tarihe sahip olduğunun da kavranmasıyla oluşturulmuş; Ahmet Güneştekin’in Tophane 3 No’lu Antrepo’da açılan Yüzleşme/Encounter temalı sergisi.
Yüzleşme, sorgulamadır!
Sanatçı Ahmet Güneştekin, ezoterik esaslı (kaynaklı) bir kültürü en saf hâliyle çizgi ve renklere büründürmüş.
Sesi, resmetmiş adeta.
Sorguladığı ise tarihin yıkıcılığı ve kıyamı.
Bu estetik sorgulamanın ruhu ise özellikle Kuzey Mezopotamya’nın ateşinden doğuyor!
Şu basit ama çok etkili mesaja kulak verelim: Buradaki kadim kültürde ateş, iyiliği ve kötülüğü birbirinden ayıran ulu bir güce sahiptir. Ve bir gün mutlaka karanlık (kötülük), iyilik tarafından yok edilecek ve gezegenimize eşitlik, kardeşlik ve barış egemen olacaktır. Yüzleşme’yi gezerken karşılaştığım eserlerin pek çoğunda bu gizli mesajla karşılaştığımı hissettim.
Zerdüşti kültür, Ahmet Güneştekin’in resimlerinde bu pencereyi açtı bana.
Sanatçının her eserinin başköşesinde bir güneş motifi yer alıyor ve resmin diğer unsurlarına doğru duygularımızı yönlendiriyor.
Binlerce yıllık kaynağa olan bu bağlılık son derece serbest ve özgür bir çağdaş biçimlendirmeyle Güneştekin’in eserlerinde soluk alıp veriyor adeta; muhayyilede canlanıyor ve perde perde derinleşiyor.
Mitolojiler (Doğu’suyla, Batı’sıyla) birbirleriyle öpüşüp koklaşıyorlar, bazı resimlerde hâlhamur oluyorlar hatta; tarihin acı gerçekleri masallarla buluşup, bir tür çaresizliğin çaresini hareketlendiriyor.
Yazının devamı: http://www.taraf.com.tr/telesiyej/makale-ahmet-gunestekin-in-yuzlesme-adli-mega.htm
Leave a Reply